İzmir’in kurtuluşunun 100. Yılında bir araya geldi milyonlar. Hep birlikte söylediler İzmir Marşı’nı…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aylar öncesinden hazırladığı bu büyük güne, birkaç gün kala Tarkan’ın çıkacağı sahnenin çöktüğü haberi geldi. ‘Bir tedirginlik olur mu, konser iptal edilir mi?’ soruları zihinleri meşgul ederken “Tarkan geliyorum İzmir” dedi.
Sahnenin yıkılıp yeniden kurulması uzun zaman alacağı için Cumhuriyet Meydanı’nda planlanan konser, Gündoğdu Meydanı’na alındı. Tarkan, “Artırılmış Gerçeklik Destekli İnteraktif Tiyatral Şov”unun yapılacağı sahnede konser verdi.
İzmir ülkemizin çok kültürlü şehirlerinden biri… Laik Türkiye Cumhuriyet’inde yaşamak isteyenler ortak paydada buluştu ve coşku seli yaşandı.
Konser yasakları, yaşam biçimine müdahale endişesi, geleceksizlik korkusu bir araya gelmeleri için yeterliydi.
Sıradan bir “popçu” değildi Tarkan, “Savaşa Hayır” da dedi, Lice'de havan mermisiyle bedeni parçalanan 12 yaşındaki Ceylan Önkol için ağıt da yaktı, doğayı tahrip eden nükleer santrallerin karşısında da durdu.
Bir “popçunun” bu kadar memleketini düşünmesi bazılarına rahatsızlık veriyordu. ‘Konserden kaç para aldı? Ya da niye almadı?’ yandaş medya tarafından yazıldı çizildi. Köşe yazarları (Ahmet Hakan) “Muhalefete hapsolmak” gibi garip bir cümle kurdular…
Tarkan’a aba altında sopa göstererek ‘sen insanları eğlendir, ya iktidarın yanında ol ya da sus!’ öğüdü veriyorlardı.
Ancak o bildiği yoldan şaşmadı, Türk halkı ise onun şarkılarını söylemekten vazgeçmedi.
Bunları yazıp çizenlerin Tarkan’ın geçmişine bakmalarını tavsiye ediyorum. 30 yıllık kariyerinde düşüncülerini ifade etmekten çekinmeyen, haksızlıkların karşısında duran ‘Megastar’ unvanını almayı bu duruşundan alan Tarkan, gün boyu yaptığı İzmir konseri paylaşımlarıyla cevabı veriyordu onu eleştirenlere…
Tarkan bir kahraman değil, bir yurttaş ve bu bilinçle ülkesine dair düşüncelerini açık açık söylüyor. Nedir yurttaşlık bilinci kendi çıkarını değil, toplumun yararını düşünendir.
Tarkan İzmir’in 100. yıl kutlamalarında çıktığı konserle rekor kırması da bu bilincin ürünüydü… Bazı meslektaşları gibi 3 maymunu oynasaydı milyonlar alanı doldurur muydu?
Bireyin yurttaş sayılabilmesi, toplumsal ve kamusal yaşama aktif katılımıyla politik özne olmasıyla mümkündür.
Mevcut iktidarın kendisine ait olana, her şeyi kutsal saydığı, kendinden görmediğine her tür hakareti ettiği şu günlerde, İzmir’de yaşanan coşku rahatsızlık veriyor mevcut egemen güce. Ülkenin ortak zaferleri, tarihi ve değerleri dahi ayrıştırıcı tutumlarını engelleyemiyor.
Onlarca festival tarikatların baskılarıyla yasaklandı. Bir araya gelen dans eden şarkı söyleyen insanlar neden rahatsız ediyor sizi. Çağdaş, bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaları mı sizi rahatsız eden?
Konsere dair birkaç eleştirim de olacak. 250’yi aşkın gazetecinin takip ettiği konserin televizyon kanalarında canlı yayınlanmaması, bana göre eksiklerden biriydi. Böylesine büyük bir coşku İzmir’e gelemeyenlere de yaşatılmalıydı. 100. yıl kutlamalarına herkes ortak edilmeliydi.
Telif hakları nedeniyle 2 şarkı ile sınırlı kalan konser ekran başındakileri hayal kırıklığına uğrattı. Tarkan ve ekibin bu noktada eksik kaldığını düşünüyorum.
Herkesin 4k ve HD cep telefonu kullanıldığı günümüzde konseri televizyonlarda yayınlanmaması teknoloji çağında ne kadar anlamlı bilmedim.
Konser sırasında sosyal medyadan yapılan canlı yayınlarlar anbean paylaşıldı. Alanda yapılan paylaşımlardan dolayı internet bağlantısı kesildi. Sosyal medyada ilk canlı yayına giren şanslıydı.
Tarkan iki saatten fazla sahnede kaldı, konser bittiğinde saat gece 24.00’ü geçiyordu.
Geriye festivalleri yasaklayanlara, tek tip olmayı dayatanlara muhteşem bir İzmir fotoğraf kaldı.
Bu arada Tarkan konseri öncesi, “Artırılmış Gerçeklik Destekli İnteraktif Tiyatral Şov” da görülmeye değerdi. 180 dansçı ve 500 saha çalışanının görev aldığı, 1 adet orta kule, 6 adet yan kule ile 360° sahnede 100 yıl önce kazanılan zafer canlandırıldı. Gösteri 1300m2 led ekrandan yansıtıldı.
1200 parça ışığın kullanıldığı sahnenin tasarımına 11 ay önce başlanmış ve gösterinin hazırlıkları yaklaşık 5 ay sürmüştü. AB Kolektif’in yapımcılığını üstlendiği tiyatro gösterisi teknolojiden yararlanarak görsel bir şölen sundu.