2023 yılı Tarımsal Üretici Temsilcileri İstişare Toplantısı'na katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin üç yıllık politikasını içerecek Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları kapsamında tarım sektörünün fikir ve önceliklerine büyük önem verdiklerini söyledi.
Toplantının ardından değerlendirmelerde bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bütün sivil toplum örgütlerinin kendi alanlarıyla ilgili sorunlarını anlattıklarını aktardı.
Bayraktar, toplantının faydalı geçtiğine işaret ederek, özellikle yapısal sorunların dile getirildiğini dile getirdi.
SU YATIRIMLARININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Arazi parçalanmasının ülkede ciddi bir yapısal sorun olduğunu ifade ettiklerini belirten Bayraktar, arazi toplulaştırılmasının devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Bayraktar, su yatırımlarının önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Su verimliliktir ve 2 milyon hektar arazimizi suyla buluşturamadık. Sulama barajlarımızın bitirilmesi, kapalı sisteme geçilmesi ve verimlilik yani sulama randımanının muhakkak surette artırılması gerektiğini ifade ettik. Şu an kullanılan suyun yüzde 32'si basınçlı sulama olarak kullanılıyor. Basınçlı sulamaya geçilmesi konusundaki görüşlerimizde ifade ettik."
ÜRETİCİ FAİZ YÜKÜYLE KARŞI KARŞIYA
Üretim maliyetlerinin sürekli bir artış içerisinde olduğunu aktardıklarını bildiren Bayraktar, üreticinin faiz yüküyle karşı karşıya olduğunun altını çizdi.
Bayraktar, toplantıda planlı üretimin önemine de değinildiğini belirterek, "Plansız üretim üreticilerimiz üzerinde çok ciddi yük. Bu arada bir önemli konu da 2000'den beri tarım envanteri yapılmıyor. Bu önemli. Tarım sayımının, hem tarım politikalarının sağlıklı yapılabilmesi, bunun dışında üretim planlamasının gerçekleştirilebilmesi açısından da çok önemli olduğunu ifade ettik" diye konuştu.
Tarımda sürdürülebilirliğin de önemli olduğuna işaret eden Bayraktar, "Zaman zaman enflasyonu önleme adına üretici fiyatlarının baskılanmasının orta ve uzun vadede hem üreticimize hem tüketicimize hem ekonomiye ciddi zararlar verdiğini ve üreticimizin üretiminden vazgeçtiğini anlattık. Bunun dışında süt hayvancılığımızda, besi hayvancılığımızda yaşadığımız sıkıntıları da söyledik." değerlendirmesinde bulundu.
ÇOBAN SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İSTENDİ
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik de bu tür toplantıların sektör için olumlu olduğuna dikkati çekerek, toplantıda küçükbaş hayvancılığa özel bir önem verildiğini anlattı.
Küçükbaş hayvancılıkta aile işletmeciliğinin önemine değinildiğini aktaran Çelik, "Aile işletmeciliği bu ülke için çok önemli, üretimin sürdürülebilirliği açıdan değer teşkil ediyor" ifadesini kullandı.
Son 20 yılda sağlanan desteklerle küçükbaş hayvan sayısının yaklaşık iki katına ulaşarak 56 milyonu geçtiğini vurgulayan Çelik, hayvan sayısının artması için artan girdi maliyetleri ve çoban sorununa çözüm bulunması gerektiğini anlattıklarını bildirdi.
Çelik, genç çiftçileri teşvik etmek için verilen desteklerin artması gerektiğini de söyledi.
MAZOT DESTEĞİ İSTENDİ
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin de tarımın her noktasında arıların olduğunu anlattı.
Şahin, Türkiye'nin balcılıkta dünyadaki konumunu koruması için gençlerin sektöre girmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (Sür-Koop) Başkanı Ramazan Özkaya da balıkçılarda yetiştiriciliğin avcılığı geçtiğini belirterek, sektörde denetimlerin artırılması gerektiğini ifade ettiklerini kaydetti.
Denetim için eleman sayısının yetersiz olduğuna işaret eden Özkaya, su ürünlerine ilişkin bölümlerden mezun olanların değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Özkaya, balıkçılara bir dönem ÖTV'siz mazot verildiğini anımsatarak, bu imkanın yeniden sağlanması gerektiğini söylediklerini aktardı.
TOHUMCULUK SEKTÖRÜ AR-GE DESTEPİ TALEP ETTİ
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Başkanı Yıldıray Gençer de sağlıklı ve güvenilir gıda için en stratejik ürünün tohum olduğuna dikkati çekerek, bitkisel ve hayvansal üretimde her şeyin tohumlaştığına işaret etti.
Sektör olarak Türkiye'de her toprağı sertifikalı tohumla buluşturmayı hedeflediklerini belirten Gençer, şunları kaydetti:
"Halihazırda bizim bütün topraklarımız sertifikalı tohumla buluşursa 3 milyon ton gibi bir sertifikalı tohuma ihtiyacımız var. Biz hali hazırda bunun yarısını üretebiliyoruz. Bu anlamda da AR-GE desteklerinin artmasına ihtiyacımız var. Ayrıca sektörümüze sağlanan kredilerin devam etmesi için de talebimiz oldu." (AA)
