Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sarıyer’deki Gümüşdere-Kısırkaya bölgesinin 2'nci etabının koruma amaçlı imar planlarını değiştirdi.
2009 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan planlar, alanının mevcut turizm potansiyeli ve bölgenin kalkınmasında turizm etkeninin zaman içerisinde yetersiz kalacağı öngörüldüğü için bakanlık tarafından revize edildi.
Doğal sit alanı olan, Karadeniz sahili ve Kısırkaya Devlet Ormanı’nın bitişiğinde yer alan bölge, toplam 273 bin 255 metrekareyi kapsıyor.
ÇİLLER'İN DE ARAZİSİ BULUNUYOR
Bakanlığın onayladığı plan ile 273 bin metrekarelik arazinin 102 bin metrekaresine ‘ticaret, turizm ve konut' fonksiyonu verildi.
Günübirlik tesisler için 3 bin 800 metrekare, eğitim alanı için 4 bin metrekare ayrıldı.
Konut, ticaret, turizm için ayrılan yaklaşık 158 bin metrekarelik alanda 94 bin metrekare inşaat yapılacak. Yapılan plan ile bölgeye bin 222 kişilik nüfus gelecek.
Öte yandan ‘ticaret, turizm ve konut' fonksiyonu verilen ve imara açılan bölgede eski başbakanlardan Tansu Çiller'in de arazisi bulunuyor.
“ŞEHİRCİLİK AÇISIDAN DOĞRU OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, şu ifadeleri kullandı:
*Bu planlara ilişkin, askı süresi içinde itirazımızı yapacağız. Sonrasında da itiraz reddedilirse, dava süreci başlıyor. Konuyu mahkemeye taşıyacağız.
*Çok ciddi bir imar artışı olduğunu görüyoruz. Yaklaşık 8 kat yapılaşmanın arttığı bir alan.
*Burası, arkasında Kısırkaya Devlet Ormanı, önünde deniz olan bir vadinin etrafı. Daha önceden yapılmış planları var. O planlarda, 2 katlı düşük yoğunluklu yapılaşma verilmişti.
*Şu anda o verilen yapılaşmanın üzerinde çok ciddi bir artış var. Ticari, turizm gibi farklı fonksiyonların geldiğini görüyoruz.
*Daha önceden de buranın sit derecelendirmesini yaparken de biz konuya itiraz etmiştik. Bakanlık burada sürdürülebilir gelişme alanı olarak buranın sit derecelendirmesini belirlemişti.
*Orada da biz buranın kesin korunacak olan olmasına yönelik itirazlarımızı yapmıştık. Ancak o kabul edilmemişti.
*Biz burada bu denli bir yüksek yapılaşmanın özellikle ticaret, turizm gibi burada hareketli bir nüfusun da geleceği yapılaşmanın şehircilik açısından doğru olmadığını düşünüyoruz. Buna ilişkin itirazlarımızı ve dava sürecini yürüteceğiz.
ŞAHIS MÜLKİYETLERİNE TURİZM VE TİCARİ ALAN FONKSİYONU
Bölgede şahıs mülkiyetleri de olduğunu kaydeden Akgün, şu ifadeleri kullandı:
*Bölgede hem turizm hem ticari alan oluşturuluyor. Yapılaşma ciddi şekilde artırılıyor. Daha önce özel mülkiyete konu olan yapılaşma alanı yaklaşık 8 kat artırılıyor.
*Yükseklik artırılıyor ve 3 kata çıkarılıyor. Çok yoğun bir yapılaşmanın önü açılıyor. Doğal sit alanı olsa dahi bu planların İBB meclis kararı alınarak geçmesi lazım.
*Ama bakanlık buradaki yetkisini farklı bir yorumla meclise sokmadan onaylıyor.