Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Süt üreticilerinden uyarı: Kayıpların telafisi iki yıl sürecektir

Süt üreticileri süte yapılan zammın yetersiz olduğunu sütte krizin devam ettiğini söyledi. Süt fiyatlarının yeniden revize edilmesini talep eden Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, “Süt inekçiliği Türkiye’nin et tedariki için çok çok önemlidir ve bu önemin bilincinde fiyat belirlenmesini talep ediyoruz. Biz çiftçiler olarak sebebi de olmayacağımız enflasyonun çözümü de olmayacağımız için fiyatların maliyetlere endeksli bir şekilde endekslenmesini istiyoruz. 1 kilo süt 1,5 kilo yem alabilmek bizim için olmazsa olmazdır biz hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz" dedi. Solakoğlu, “Sütte de ette de kayıplarını telafi etmesi iki yıl sürecektir. Eğer, beklenilen fiyat verilmezse insanların yağ gemilerini alkışladığı gibi süt tozu ve et gemilerini de alkışlayabilir.  Çünkü ithalatla Türkiye’yi doyurmanızın çok mümkün olmadığını düşünüyoruz” dedi.

TÜSEDAD üyeleri Ulusal Süt Konseyi tarafından yapılan 1 TL zamla 5 lira 70 kuruş olan fiyatın yetersiz olduğunu üreticilerin hayvanlarını kesime göndermek zorunda kaldığını söyledi. Ankara’da yapılan basın açıklamasında konuşan TÜSEDAD Başkanı Solakoğlu, süt fiyatlarının belirlenmesinde üreticilerin ve üretici birliklerinin de olması gerektiği halde fiyatın sanayiciler tarafından belirlenmesine tepki gösterdi.

Solakoğlu, “İki problem var. Bir tanesi Gıda Komitesi tamamen Merkez Bankası’nın altında ve tamamen Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı bir alan. Biz üretici temsilcileri olarak gidip orada üretimin sürekliliğini sağlayabilecek önerilerde bulunamıyoruz. Bizi oraya kabul etmiyorlar” dedi.

'PAZARLIK KONUSU DEĞİLİZ'

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı ile iki hafta önce görüştüğünü açıklayan Solakoğlu, “Kendilerine gidişatı izah ettiğim zaman hala bu işin bir pazarlığının olduğunu düşündüklerini gördük. ‘Bir kilo sütle 1.1 kilo yem alsanız olmaz mı, bu sizi kurtarır mı?’ masa başında yapılan bir hesap var ama hayvancılıkta öngörülemeyen ve yemin dışında birçok maliyet var. Bu bir pazarlık konusu değildir diyoruz o yüzden bizim 1 kilo sütle 1,5 kilo yem satın alamadığımız dünyada Türkiye’nin sürdürülebilir bir üretim yapması söz konusu değildir” diye konuştu.

Solakoğlu, “Süt üreticilerinin son üç yılda yaşadığı amansız mücadelenin sonucunda pes etmek zorunda bırakıldığını” belirterek şöyle devam etti:

'ZAMLAR YETERSİZ VE BUNUN KARŞISINDA ÜRETİCİNİN KESMEKTEN BAŞKA ÇARESİ YOK'

Hem koronavirüs hem Ukrayna savaşı ikisi de dünya lojistik sektöründe belli kırılmalara sebep verdi. Yeterince ham madde alamadığımız için maliyetten kaynaklı artışlar olmasına ve herkes tarafından görülmesine rağmen gıda enflasyonun artmaması için süt üreticilerinin fiyatları hep sabit tutuldu. Verilen zamlar yetersiz ve bu yetersizliğin karşısında üreticinin kesmekten başka çaresi yok. Çünkü finans erişiminde çok ciddi sorunlar yaşıyor. Süt hayvanlarının kesimini ne olduğunu anlamak için anneyi kestiğinizi düşünürseniz anlayacaksınız. Anne olmadığı zaman dana da olmaz süt de olmaz.

'SEBEBİ DE OLMAYACAĞIMIZ ENFLASYONUN ÇÖZÜMÜ DE OLMAYACAĞIMIZ İÇİN'

Süt inekçiliği Türkiye’nin et tedariki için çok çok önemlidir ve bu önemin bilincinde fiyat belirlenmesini talep ediyoruz. Biz çiftçiler olarak sebebi de olmayacağımız enflasyonun çözümü de olmayacağımız için fiyatların maliyetlere endeksli bir şekilde endekslenmesini istiyoruz. 1 kilo süt 1,5 kilo yem alabilmek bizim için olmazla olmazdır biz hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz.

'GEÇEN SENENİN SÜT DESTEĞİNİ ALAMADIK'

Bir kilo sütün dünya ortalamasında "50-60 euro cent" civarında satıldığını açıklayan Solakoğlu, "Biz geçen senenin ekim ayının süt desteğini alabilmiş değiliz. Her ay bir inek kesip sonraki ayın yemini alıyor. Sonra da artık vazgeçiyor ve kapatıyor" dedi. İnek (dişi) kesimine fiyatın daha düşük olduğundan dolayı talebin fazla olduğunu söyleyen Solakoğlu şöyle devam etti:

İneğin eti bugünkü koşullarda (kilosu) 70 lira mertebesinde. Erkek dana eti şu anda 85-90 lira arasında. Evet tüketim düştü ama Türkiye’deki hayvan sayısı da çok az. Çünkü ithalata dayalı bir et politikası izlendiği için ithalatçı kesim hayvan ahırlarını doldurmuşlardı. İthalat kapandıktan sonra her geçen gün buradaki hayvan sayısı azaldı. Şu anda inekler kesiliyor. Bir yerden sonra dayanılamaz maliyet artısından sonra çiftçi ‘ben bu fiyata satamam artık’ diyip maliyet sebepli bir fiyat artışına gidildi. Nisan ayından sonra turizm kaynaklı talepten dolayı et fiyatlarında çok daha büyük zamlar gelecek ve o zaman etin ne kadar az olduğunu göreceğiz.

'SÜTTE DE ETTE DE KAYIPLARINI TELAFİ ETMESİ İKİ YIL SÜRECEKTİR'

Fiyatların üreticinin talep ettiği fiyatlarla üretim yapabildikleri takdirde kesimlerin duracağını söyleyen Solakoğlu, “Sütte de ette de kayıplarını telafi etmesi iki yıl sürecektir. Eğer, beklenilen fiyat verilmezse insanların yağ gemilerini alkışladığı gibi süt tozu ve et gemilerini de alkışlayabilir. Çünkü ithalatla Türkiye’yi doyurmanızın çok mümkün olmadığını düşünüyoruz” dedi.

(ANKA)

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER