Gaziantep’te yayınlanan Türkiyem Gazetesi’nin haberine göre, Baro’ya kayıtlı olarak avukatlık yapan Suriyeli Mustafa Bayırlı ve Salah Alddin’in Türkiye’ye karşı skandal paylaşımlar yaptı. Paylaşımlarda özellikle Göç İdaresi’ne ağır hakarette bulundukları görülen avukatlar, Suriyelileri de birlik olmaya ve Türkiye’yi uluslararası mecralara şikayet etmeye davet etti.
Suriyeli avukatlardan Mustafa Bayırlı, Nisan 2022 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ”Bir arada yaşamak için entegrasyon kursları düzenlemeden önce, hükümetten Göç İdaresi’ndeki memurlara insanlık kursları düzenlenmesini talep ediyorum. Bu kurslar başarıyla tamamlandıktan sonra hükümetin entegrasyon kursları düzenlemesi daha faydalı olacaktır. Örneğin bazı göç idaresi memurları kuduz köpekler gibiler.
Ne yazık ki, Gaziantep İl Göç İdaresi, ülke içinde ikamet eden Suriyelilere karşı çok ama çok sert bir politika izliyor. Özellikle Türkiye’deki Suriyelilerin cehennemi olan Oğuzeli merkezinde. Bugün Suriye’ye gönüllü dönüş için kağıt imzalayanları fark ettim ve şahit oldum. Kağıtların içeriğini insanlara bildirdiğimde gönüllü dönüş iptal oldu çok şükür. Lütfen içeriğini bilmediğiniz kağıtları imzalamayın. Maalesef Türkiye’de seçimler yaklaştıkça her yönden Suriye halkına baskı artıyor. Size söz veriyorum iktidara geldiğimizde Kemal Kılıçdaroğlu’nu Suriye’ye göndereceğiz. Herkes tarafından iğrenç bir siyasi koz olarak kullanılıyoruz” ifadelerini kullandı.
Suriyeli avukat Salah Alddin ise şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye denen coğrafyada yaşadığım için kendimi lanetli bir insan olarak görüyorum. Çünkü, hakkım kayıp, geleceğim çalınmış ve kimliğim parçalanmıştır bu ülkede. Biz Suriyeliler olarak hayata tutunmak için adeta taşı kazıyoruz. Sonra bir hükümet kararı çıkıyor ve seninle savaşılıyor ve ardı arkası kesilmeyen baskılar uygulanıyor. Türk halkı seni aşağılıyor.
Irkçılık her yerden üzerine geliyor. Nefes almaya çalışıyorsun ancak aldığın hava ırkçılık kokuyor. Biz Suriyelilerin toplum olarak Türkiye’de çektiği en önemli sorunlardan biri de birlik ve beraberlik olmayışımız ve kimsenin diğerinin umurunda olmamasıdır. Eğer biz Suriyeliler, bizi temsil eden, haklarımızı talep eden ve Türkiye’de maruz kaldığımız ihlalleri uluslar arası camiaya taşıyan hukuki bir çatı oluşturabilirsek o zaman Türkiye hükümeti bize ne yapabilir ki?”