Odatv'den Hakan Erol'un haberine göre, Süleymancıların tarikatında yetiştiği iddia edilen bir avukatın hukuk bürosunda çalışan kadın Avukat, ödenmeyen maaşlarını istediği için patron avukatı Süleyman Macit tarafından dövüldü.
“BEN ÇALIŞIP PARAMI ALAMIYORUM, SEN NASIL UMRE’YE GİDERSİN” DEDİM, BENİ DÖVMEYE BAŞLADI
Macit Hukuk Bürosu'nda, patron avukatı tarafından şiddete maruz kalan kadın Avukat, Odatv’ye konuştu.
Süleyman Macit’in yanında hep kesik kesik para aldığını ifade eden kadın Avukat “Ben çalışıp paramı alamıyorum, ama sen nasıl ailenle Umre’ye gidersin; millete borç takıp dedim ona, o da beni dövmeye başladı” dedi.
Dayak yiyen kadın avukat, yaşadığı şiddet anını şöyle anlattı:
“Odasına girdim. Dedim ki, ‘benim paramı ne zaman ödeyeceksin’. ‘Ben sana para falan vermiyorum’ dedi. Ben de ‘nasıl vermiyorsun’ dedim. ‘Ben çalışıp paramı alamıyorum ama sen nasıl ailenle Umre’ye gidersin millete borç takıp’ dedim ona o da beni dövmeye başladı. Affedersiniz bana, ‘S.ktir git, o… seni’ dedi. ‘Defol git buradan, paranı falan vermiyorum’ dedi. Ondan sonra beni odasında tokatlamaya başladı. Ben kapıyı açıp ne yapıyorsun sen deyip kaçmaya çalışırken saçlarımdan tutup çekerek, beni yere yatırdı. Önce Süleyman Macit’in bir muhasebecisi var, o geldi, benim kaçmamı engelledi. Kaçabilsem en azından kendimi savunacağım. Ben kaçamadığım için daha çok dövüldüm. Sonra stajyer Adem var, o geldi. O beni tutup çekti, ona rağmen birkaç tokat daha yedim o esnada. Sonra ben kendimi koridora attım, odama geçtim. Arkamdan gelip, orada da beni dövmeye devam etti. Daha sonra da odamın kapısını kilitledim. Bu esnada bana ‘Sen o…sun, fahişesin, s.ktir git, vermiyorum 600 bin TL’ni, git ne yaparsan yap, hiçbir şey yapamazsın’ dedi.”
ÖNCE SENET İMZALADI ARDINDAN DA ÇALDI
Süleyman Macit hakkında koruma kararı aldıran kadın avukat, ertesi gün işe gittiğini, çünkü bakması gereken dosyalar olduğunu, bakmadığı takdirde kendisinin ceza alacağını hatırlatırken, ofiste o gün yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ben kendime koruma kararı aldırdım. Sonuçta avukatım, dosyalarda işlemler yapılması gerekiyor, en ufak bir iş atlansa ben sıkıntı yaşayacağım. Ben belki ceza alacağım. Koruma kararına güvenerek ertesi gün işe gittim. Ama bu sefer de benim bilgisayarımı almış, odamı kilitlemiş, bana da, ‘S.tir git, sen gideceksin, ben senin çıkışını falan vermiyorum, işleri yapamayacaksın, müvekkillerine de rezil olacaksın’ dedi. Ben de ‘bana mobbing de yapıyorsun, zaten beni dövdün, uzaklaştırma kararım var ama hala bunu yapıyorsun’ diyerek, ‘tehditten ve çalışma hürriyetimi ihlalden’ de savcılığa ayrıca suç duyurusunda bulundum. Yani savcılıkta başka dosyalarda var.”
İşte kadın avukatın aldırdığı koruma kararı:
600 bin TL alacağı olduğunu ifade eden kadın avukat, bunun için daha önceden senet yaptırdığını belirtirken, bu senedi bir gün Süleyman Macit’in çaldığını aktardı.
Kadın avukat, “Yani çok iyi paralar kazanıyor ama çalışanlarına bu paraları vermiyor. Ben ara ara ‘Benim ödememi ne zaman yapacaksın’ diye soruyordum. Onunla ortak işler yaptığımız için, 600 bin TL alacağım birikti. ‘Bana senet ver’ demiştim. Senet vermişti. Sonra bir gün bu senedi çaldı. Ben bunu öğrendiğimde, ‘Bana bunu vereceksin, nasıl yaparsın bunu, ayrıca senden onun dışında da alacaklarım var, fazla mesailer vs.’ dedim. Geçiştirip durdu…” diye belirtti.
İşte Süleyman Macit’in önce imzaladığı sonra da çaldığı iddia edilen o senet:
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Kadın avukat, yaşadığı şiddet olayından sonra savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Kadın avukat, patron avukat Süleyman Macit’ten şikayetçi oldu.
İşte kadın avukatın suç duyurusu:
“BARO İSMİMİ DAHİ SORMADI”
İstanbul Barosu’na kızgın olan kadın avukat., kendisine yardımcı olmayan ve yaşadıklarını ciddiye almayan baroya da tepki gösterdi.
Kadın avukat, “Şunu da özellikle belirtmek istiyorum. Perşembe günü İstanbul Barosu’na gittim. Beni direkt Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ile görüştürdüler. Başkan bana dedi ki; ‘Sen zaten savcılığı şikayet etmişsin, Baro’ya da şikayet dilekçesi ver, buradan da ceza alır herhalde.’ Yani bana tek dediği bu. İsmimi dahi sormadı, sağ olsun. ‘Nasıl böyle bir şey olur, biz senin savcılıkta da cezada da yanında oluruz, bu adamı da ifşa edelim, rezil olsun’ demedi. Ben sonuçta kadınım ve bir avukat tarafından şiddete uğruyorum” dedi.
SÜLEYMANCILARIN YURDUNDA YETİŞTİ
Süleyman Macit’in Süleymancılar cemaatinden olduğunu da ifade eden kadın avukat, “3 çocuğu var, 3’ü de onların yurtlarında kalmış etmiş. Süleyman Macit, Süleymancılarda da görev alıyor, sürekli de bağış yapıyordu. Süleymancı hocalar da ofise gelip gidiyordu. Süleyman Macit de onların yurtlarında büyümüş. Macit, Süleymancı ama aynı zamanda elinde rakı kadehleriyle de dolaşıyor. Namaz kılıyor, Umre’ye gidecek, ama herkese de borcu var” diye ifade etti.
Öte yandan, çocuklarını Süleymancıların yurdunda okutan Süleyman Macit’in akrabalarının siyasi ilişkileri de dikkat çekiyor.
Zira, Süleyman Macit’in kuzeni; AKP eski İstanbul Milletvekili Bilal Macit iken, öz dayısı ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Meclis Üyesi Nihat Macit…
"SÜLEYMANCI AMA, AYNI ZAMANDA ELİNDE RAKI KADEHLERİYLE..."
Kadın avukat, Odatv’ye yaşadıklarını şöyle anlattı:
“1.5 yıldır sigortalıyım. Ama daha öncesinde de ortak işler yapıyorduk. Bir süredir benim paramı vermiyordu. Yanında SGK’lı çalıştığımdan beri doğrudürüst maaş alamıyordum. Hep öteleyip durdu. Normalde benim maaşım 6000 bin TL ama bana 500 TL, 1000 TL veriyordu, ‘geri kalanını sonra vereceğim’ diyordu. Ara ara ödemeler alıyordum. Ben kendi ofisimi kapatıp onun yanına taşındığım için, müvekkillerle kendi işlerimi de oradan yürütüyordum. Bu yüzden de sanki ona muhtaç gibi kaldım. Zaten müvekkiller de bizzat ben muhatap oluyordum. Süleyman Macit, TekSüt, İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı gibi kuruluşların avukatlığını yapıyor. Yani çok iyi paralar kazanıyor ama çalışanlarına bu paraları vermiyor. Ben ara ara ‘Benim ödememi ne zaman yapacaksın’ diye soruyordum. Onunla ortak işler yaptığımız için, 600 bin TL alacağım birikti. ‘Bana senet ver’ demiştim. Senet vermişti. Sonra bir gün bu senedi çaldı. Ben bunu öğrendiğimde, ‘Bana bunu vereceksin, nasıl yaparsın bunu, ayrıca senden onun dışında da alacaklarım var, fazla mesailer vs.’ dedim. Geçiştirip durdu…
Sonra artık dayanamadım odasına girdim. Dedim ki, ‘benim paramı ne zaman ödeyeceksin’. ‘Ben sana para falan vermiyorum’ dedi. Ben de ‘nasıl vermiyorsun, ’ dedim. ‘Ben çalışıp paramı alamıyorum ama sen nasıl ailenle Umre’ye gidersin millete borç takıp’ dedim ona o da beni dövmeye başladı. Affedersiniz bana, ‘S.ktir git, o… seni’ dedi. ‘Defol git buradan, paranı falan vermiyorum’ dedi. Ondan sonra beni odasında tokatlamaya başladı. Ben kapıyı açıp ne yapıyorsun sen deyip kaçmaya çalışırken saçlarımdan tutup çekerek, beni yere yatırdı. Önce Süleyman Macit’in yalaka muhasebecisi var, o geldi, benim kaçmamı engelledi. Kaçabilsem en azından kendimi savunacağım. Ben kaçamadığım için daha çok dövüldüm. Sonra stajyer Adem var, o geldi. O beni tutup çekti, ona rağmen birkaç tokat daha yedim o esnada. Sonra ben kendimi koridora attım, odama geçtim. Arkamdan gelip, orada da beni dövmeye devam etti. Daha sonra da odamın kapısını kilitledim. Bu esnada bana ‘Sen o…sun, fahişesin, s.ktir git, vermiyorum 600 bin TL’ni, git ne yaparsan yap, hiçbir şey yapamazsın’ dedi. Stajyer Adem ile sekreter de şahit tüm bunlara…
Ben kendime koruma kararı aldırdım. Sonuçta avukatım, dosyalarda işlemler yapılması gerekiyor, en ufak bir iş atlansa ben sıkıntı yaşayacağım. Ben belki ceza alacağım. Koruma kararına güvenerek ertesi gün işe gittim. Ama bu sefer de benim bilgisayarımı almış, odamı kilitlemiş, bana da, ‘S.tir git, sen gideceksin, ben senin çıkışını falan vermiyorum, işleri yapamayacaksın, müvekkillerine de rezil olacaksın’ dedi. Ben de ‘bana mobbing de yapıyorsun, zaten beni dövdün, uzaklaştırma kararım var ama hala bunu yapıyorsun’ diyerek, ‘tehditten ve çalışma hürriyetimi ihlalden’ de savcılığa ayrıca suç duyurusunda bulundum. Yani savcılıkta başka dosyalarda var. Bu sefer de ‘tamam gel çalış’ dedi, sonra da çıkışımı verdi. Benden sonra sekreteri de işten çıkarmış, onun da alacakları vardı, onu da ödememiş. Stajyer Adem’i de ‘defol git’ diyerek işten çıkardı.
Şunu da özellikle belirtmek istiyorum. Perşembe günü İstanbul Barosu’na gittim. Beni direkt Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ile görüştürdüler. Başkan bana dedi ki; ‘Sen zaten savcılığı şikayet etmişsin, Baro’ya da şikayet dilekçesi ver, buradan da ceza alır herhalde.’ Yani bana tek dediği bu. İsmimi dahi sormadı, sağ olsun. ‘Nasıl böyle bir şey olur, biz senin savcılıkta da cezada da yanında oluruz, bu adamı da ifşa edelim, rezil olsun’ demedi. Ben sonuçta kadınım ve bir avukat tarafından şiddete uğruyorum.
Ayrıca Süleyman Macit, Süleymancılardan… 3 çocuğu var, 3’ü de onların yurtlarında kalmış etmiş. Macit, Süleymancılarda da görev alıyor, sürekli de bağış yapıyordu. Süleymancı hocalar da ofise gelip gidiyordu. Süleyman Macit de onların yurtlarında büyümüş. Macit, Süleymancı ama aynı zamanda elinde rakı kadehleriyle de dolaşıyor. Namaz kılıyor, Umre’ye gidecek, ama herkese de borcu var.