Sözcü'den Hakan Kaya'nın haberine göre, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
“BEN BUNLARA KÜREK MAHKUMLARI DİYORUM”
Erdoğan ve Bahçeli görüşmesi ve Bahçeli’nin ‘muhalefetiz’ çıkışını değerlendiren Davutoğlu, şunları söyledi;
*İki taraf da birbirine mahkum. Ben bunlara kürek mahkumları diyorum. Yani birbirlerine bağlanmışlar, beraber denize düşme korkusundan, beraber kürek çekmeyi tercih ediyorlar. Eğer beraber kürek çekmekten vazgeçseler, bazen vazgeçer gibi oluyorlar bakıyorlar aşağıya birlikte düşecekler bu sefer ‘bari devam edelim, şu denize düşmektense şu küreği çekelim’ diyorlar.
*Ben 15 gün önce demiştim ki ‘Sayın Bahçeli yavaş yavaş çark edecek ve Ak Parti iktidarıyla, Cumhur İttifakı arasında fark ortaya koyacak’ dedim.
*Sonra da kendisini tümüyle bu ittifakın dışında tutup, iktidarın dışında bir pazarlığa oturacak. Nitekim bu aşama gerçekleşiyor.
“BİRBİRLERİYLE KÖŞE KAPMACA OYNUYORLAR”
50+1 tartışmaları hakkında da konuşan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı;
*Şu anda cumhurbaşkanına verilen öyle yetkiler var ki, her cumhurbaşkanıyla birlikte devletin yeniden kurulması gerekecek. Yani o bakanlığı bozmak, bu bakanlığı birleştirmek… Şimdi ortada gerçekten vahim bir tablo var.
*Sayın Edoğan ile Sayın Bahçeli, şu anda birbirleriyle köşe kapmaca oynuyorlar. Bahçeli eğer, biliyor ki Erdoğan yüzde 50+1’e ya da şöyle dese ‘Bütün adaylar girer en yüksek oyu kim alırsa o seçilsin’ dediği anda Sayın Bahçeli’nin siyasetteki elindeki bütün kartlar bitecek.
*Sizin kaybetmenizin sebebi yüzde 50+1 değil, kaybetmenizin sebebi, siyasetin hikmetini, ahlakını, erdemini, ilkelerini terk etmeniz.
“SÜLEYMAN SOYLU’YU BAHÇELİ KURTARDI”
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bazı bakanları görevden alınmasını MHP lideri Devlet Bahçeli’nin engellediğini belirterek şöyle konuştu.
*Gücü kaybetme korkusu her şeyi yaptırır. Erdoğan ve Bahçeli gücü kaybetme korkusundalar. Görünüşte Bahçeli’nin bakanı yok, haklı. Cumhurbaşkanı yardımcısı yok.
*Ama bugün bir çok Ak Partili, şu anda görevde olan Ak Partili açık bir şekilde bana da bir çok yerde de konuşmalarda zikrettikleri şu, ‘Biz bakanlara ulaşamıyoruz ama MHP milletvekilleri ulaşıyor.’
*Ak Parti il başkanlarının bir kısmı, ‘Biz bir şey söylesek yapılmıyor, MHP il başkanları bir şey söyleyince yapılıyor’ Niye? Çünkü sayın cumhurbaşkanı hangi bakanı almak, bir şey yapmak istese Bahçeli arkasında duruyor ve önünü kesiyor.
*Süleyman Soylu olayında, Sayın Bahçeli konuşana kadar bu Sedat Peker’in iddiaları sonrası Sayın Erdoğan’dan bir şey duydunuz mu? Sayın Bahçeli, ‘İçişleri Bakanımızın arkasındayız’ dedikten bir gün sonra sanki mecbur kalmış gibi… Ayı şey diğer bakanlar için de, Berat Albayrak’ın arkasında Bahçeli durdu.
*Şimdi unutturamaz. Türkiye’ye bu felaketi yaşatan damat bakanı öven kimdir, Bahçeli’dir. Emin olun Ruhsar Pekcan’ın arkasında dursa Ruhsar Pekcan da bakanlığa devam edebilirdi.
“YA LÜTFÜ ELVAN YA DA ŞAHAP BEY, İKİSİNDEN BİRİNE YOL GÖZÜKÜR”
Erdoğan’ın bugün faiz konusunda yaptığı açıklamaya da değinen Davutoğlu,
*Sayın cumhurbaşkanının bugünkü açıklamasında bahsettiği arkadaşlar, bu ya Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan’dır, ya Merkez Bankası Başkanı Şahap Bey’dir. Birinden birine yol gözükür.
*Bu gece o anlamda Merkez Bankası’yle Beştepe arasında uzun bir gece olabilir. Muhtemelen daha fazla kur artışına yol açmamak için, muhtemelen şu anda Merkez Bankası ve yetkilileri, Hazine ve Maliye Bakanı, değişik kanallarla cumhurbaşkanına bir etki ederek kuru tekrar fırlatacak bir karar alınmaması için telkinde bulunuyorlardır.
*Ama bugün cumhurbaşkanı kendisini bağladı. Hem de geniş muhafazakar kitlelere dönüp dini bakımdan da argüman kullanarak bağladı. Bunlar operasyonel hususlardır. Bu konulara çok dikkat etmek gerekir.
*Eğer faiz yasağını gerçek anlamda uygulanacaksa bunlar faiz yasağından ceza yemek durumundalar. Çünkü Türkiye’ye en büyük faizi yaşatıyor bunlar. Faiz baronlarına memleketi teslim ettiler.