CHP, 26 Nisan 2019 tarihinde yaptığı suç duyurusunda, Kılıçdaroğlu'na linç girişiminde, İçişleri Bakanı Soylu'nun halkı kin ve düşmana alenen tahrik eden sözlerinin, eylemlerinin etkisine dikkat çekildi. Başvuru dilekçesinde, Soylu'nun 28 Haziran 2018 tarihindeki “CHP il başkanlarını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin” talimatı ve 15 Aralık 2017 tarihinde, Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik kullandığı “çirkef, düzenbaz” ifadeleri, “Kılıçdaroğlu hiçbir yere kaçamaz. Biz onun boğazına ne takacağız o görecek, hangi çıngırakları takacağız. Yaptığı pisliklere bakacak, hangi pisliklerin üzerinde oturduğuna bakacak” şeklindeki tehditlerine yer verildi.
ŞİKAYET KONUSU BAKANLIK GÖREVİYLE İLGİLİ
Başsavcılık yaptığı inceleme sonucunda, dilekçenin işleme konulmamasına karar verdi. Başsavcılık kararı şöyle: “Şikayetçilerin müracaatına konu olayın, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bakanlık görevi ile ilgili işlerden kaynaklandığı, Bakanlar hakkındaki görevlerinden kaynaklanan isnatlara ilişkin soruşturma yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığımızın Bakanlar hakkında görev suçları ile ilgili soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.”
Karara tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Soylu'nun hakaret ve tehditlerinin Çubuk'taki linç girişiminde etkisini gösterdiğini belirterek şunları söyledi: “(Bu ifadeler)Bakanlık göreviyle ilgili sözler, Başsavcılığın kanaati bu. Kılıçdaroğlu'na çirkef, düzenbaz hakareti, il başkanlarını şehit cenazelerine almayın talimatı, çıngırak takacağız sözü, bir İçişleri Bakanının görevi arkadaşlar! Bundan sonra Türkiye'de siyasi parti temsilcilerinin kullandığı sözlerin hangilerinin hakarete girdiğine, hangilerinin halkı kin ve düşmanlığa yönelttiğine, mahkemeler eğer (bu şekilde) karar verecekse, buradan duyuruyoruz; Bu mahkemeler, aldıkları bu kararlarla halkı bizzat kin ve düşmanlığa tahrik ediyorlar. Çünkü bu sözleri meşrulaştırıyorlar. İçişleri Bakanı sözlerinden dolayı, yaptıklarından dolayı, insanları kin ve düşmanlığa tahrik etmesinden dolayı hiçbir yere kaçamayacak. Anayasa Mahkemesine başvuracağız. Hakkında ne yapılması gerekiyorsa, sonuna kadar mücadele edeceğiz.”
İşte o karar: