Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre; Üniversite öğrencisi Şule Çet’in Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek ölmesinin ardından açılan davada sanıklar Çağatay A. ve Berk A.’ın tutuklu yargılanmasına devam ediliyor.
Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklar 'kasten öldürme', 'cinsel saldırı' ve 'hürriyeti yoksun bırakma' suçlarından yargılanıyor.
Davada olay yerinde şüpheli lekelerin olduğu bunlar üzerinde incelenme yapılmasına yönelik olarak Prof.Dr.Hakan Kar’ın ek raporu mahkeme dosyasına davanın 3. celsesinde sunulmuştu.
Mahkemenin talimatı üzerine olay yerindeki şüpheli lekelerin nevine yönelik olarak Biyolojik İnceleme Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor mahkeme dosyasına girmişti.
BAZI LEKELER KIYASLANABİLİR DURUMDA
Söz konusu raporda bir kısmı 25 farklı yerden alınarak incelenen lekelerin kan, sperm ya da tükürük izi olmadıkları belirtilmişti.
Ancak aynı raporda bazı lekelerin sanıklardan veya Çet’ten alınacak biyolojik ve DNA örnekleri ile kıyaslanabilir nitelikte olduğu ifade edilmişti.
Söz konusu açıklamanın ardından harekete geçen Çet ailesinin avukatları kıyaslanabilir durumda olan lekelerin Çet’e veya sanıklara ait olup olmadığının tespiti için yeni inceleme yapılmasını talep etti.
GEBEŞ: SONUÇLAR DOSYANIN SEYRİNİ DEĞİŞTİREBİLİR
Raporla alakalı Independent Türkçe’nin sorularını cevaplandıran Çet ailesinin avukatı Ferhat Gebeş, aynı raporda söz konusu lekelerin sanıklara veya mağdura ait olup olmadığının tespiti için var olan örnekler ile kıyaslama yapılacağını bunun neticesinde dosyanın seyrine etki edebilecek bilgilere ulaşılabileceğini belirtiyor.
Gebeş olay yeri inceleme fotoğrafları ile mahal keşfinde yapılan incelemede birebir benzer şüpheli lekelerin bulunduğunu bunların incelenmesinin kıymetli olduğunu başından beri ifade ettiklerini kaydetti.
MAHKEME SAVUNMA AVUKATLARININ TALEBİNİ KABUL ETTİ
Savunma avukatlarının talebini kabul eden mahkeme, sanıklara ve Çet’e ait DNA örneklerinin mevcut lekelerle kıyaslanabilmesi için Biyolojik Şube Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep etti.
Kadın ve insan hakları kuruluşlarının yakından takip ettiği dava önümüzdeki 20 Kasım 2019 tarihinde görülecek.