Buruk, RAMS Park'ta yarın saat 17.30'da başlayacak müsabaka öncesinde Florya Metin Oktay Tesisleri'nde gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Toplantıya kalecilerden Günay Güvenç de katıldı.
Kendileri için çok önemli bir maç olduğunu aktaran Buruk, "İlk maçı kendi sahamızda kazandık. İkinci maçta istemediğimiz bir sonuç aldık. Yarın kazanarak istemediğimiz sonucu telafi etmemiz gerekiyor. Hedefimiz Avrupa'da ilk 8'e girmek. Bunun için motivasyonumuz yüksek, moralimiz yerinde. Süper Lig'deki durumumuz, oynadığımız futbol, içerideki hava, arkadaşlık ve dostluk bir sonraki maça bizi güçlü bir şekilde taşıyor." diye konuştu.
Elfsborg'un iyi bir takım olduğunu aktaran tecrübeli teknik adam, "Rakibimiz özellikle geçiş hücumunu çok etkili yapıyor. Bunun için dikkat etmemiz gerek. Kalitemizi sahaya koyduğumuzda, topun sahibi olmamız gerek. Genelde topu rakibe bırakan bir takımla oynayacağız. O yüzden top bizdeyken sakin olmamız, üretmemiz, hareketli olmamız bize pozisyon getirecek. Oyuncularıma, takımıma ve taraftarımıza güveniyorum. Galatasaray takımının genlerinde olan Avrupa'daki başarıyı sahaya yansıtmaya çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Okan Buruk, müsabakanın İstanbul'da oynanmasının ev büyük avantajları olduğunu söyledi.
Favori oldukları maçlarda bazen konsantrasyon eksikliği yaşadıklarının söylenmesi üzerine Buruk, şunları kaydetti:
"Kendi sahamızda favori olduğumuz bir Avrupa kupası maçı oynayacağız. Eksiklerimiz olsa da çok iyi bir kadroyla maça çıkma potansiyelimiz var. Bunların hepsi bir motivasyon. Sezon başında bazen şanssızlıklar yaşıyoruz ama ben ve oyuncularım maç için hazırız, motiveyiz. Karşımızda da bir rakip var. Onların da bir planı var. Savunma yapmaya, geçiş hücumundan skor bulmaya çalışacaklar. Kalitemizi konsantrasyonumuzla birleştirmemiz gerek. En büyük avantajımız kendi sahamızda oynamamız. Stada girerken bile o havayı yaşıyoruz."
Elfsborg'un güçlü bir takım olduğunun altını çizen sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, "Rakibimizin oyununu izleyince yaptıkları sürpriz değil. Avrupa'daki 10 maçta pozisyonları yüzde 60 oranında golle sonuçlandırıyorlar. Geçen sezon İsveç Ligi'nin ikincisi. İyi bir takıma karşı oynayacağız. Roma'yı yendiler, AZ Alkmaar'dan da az kalsın puan alıyorlardı. Güçlü bir takıma karşı oynayacağız." şeklinde konuştu.
Okan Buruk, saat 17.30'da başlayacak maçın saatiyle ilgili bir endişeleri olmadığını dile getirdi.
Tecrübeli teknik adam, Victor Osimhen'in yaşına göre çok olgun bir futbolcu olduğunu söyledi.
Osimhen'in kendisinden baba olarak etkilendiğini söylemesi üzerine Buruk, "Oyuncuyla hep görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bu görüşmedeki enerji çok önemli. Aldığım bilgiler, yüz yüze yaptığım görüşmelerde düşündüklerimi bire bir yaşıyoruz. Çok iyi bir profesyonel. Galatasaray'ı çok seviyor. Burada oynadığı için çok mutlu. Soyunma odası için de çok iyi bir figür. Yaşı 25 ama tüm konuşmaları ve davranışları çok daha oturaklı. İyi bir futbolcu ve insan transfer ettik. Bu sezon gelen tüm futbolcularımızın kalitesi ve karakterleri bizi sevindiriyor. Bunun için çok şanslıyız." diyerek sözlerini tamamladı.
Tecrübeli kaleci Günay Güvenç ise UEFA Avrupa Ligi'nde maksimum puana ulaşarak yollarına devam etmek istediklerini dile getirdi.
Her maça kazanmak için çıktıklarını aktaran Günay, "Ne yazık ki son maçtan beraberlikle döndük. Kazanmak istediğimiz bir maçtı. Toplamda 8 maçımız var. Yarın üçüncüsüne çıkacağız. Maksimum puana ulaşıp Avrupa Ligi'nde yolumuza devam etmek istiyoruz." şeklinde görüş belirtti.
Günay, takım içinde kendisinin çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.
Kulübün efsanesi Fernando Muslera'nın arkasında beklemesiyle ilgili Günay, şöyle konuştu:
"Oynasam da oynamasam da benim takımda misyonum var. Hocamızın her yere yetişemeyeceğini, her şeye dikkat edemeyeceğini biliyoruz. Özellikle soyunma odasında, takımdaki arkadaşlık, beraberlikte oyuncuların misyonu başlıyor. Burada da kendimi çok önemli bir figür olarak görüyorum. Bunu sadece burada değil geçmiş kulüplerimde de yaptım. Özellikle yeni gelen oyunculara kulübün değerlerini ve tarihini anlatmak benim görevlerimden biri. Hocam şans verdiğinde sahada da elimden geleni yapacağım. Benim misyonum sadece oynayıp para kazanmak değil. Görevim genç kalecilerimize, futbolcularımıza yardımcı olmak, takımdaki arkadaşlığı üst seviyeye çıkarmak. Yedek oturup da dinlenecek halde değilim. Çalışmayı seven bir kaleciyim. Tecrübelerimi takıma yansıtmak istiyorum."
Günay, yedek beklemenin kendisi için çok zor olduğunu belirtti.
Muslera'nın çok önemli bir kaleci olduğunu anlatan 33 yaşındaki file bekçisi, şu ifadeleri kullandı:
"Oynamamak zor. Geçmiş yıllarda hep sahada olan bir kaleci olduğum için zorlanıyorum. Evde bile eşimle tartışmalar yaşıyorum. Eşime oynamayı özlediğimi söylüyorum. Kendisi bana, 'Artık bu kafadan çık. Kendini hep hazır tut.' diyor. Kendimi hep hazır tutuyorum. Çok özlüyorum. Takıma katkı vermek istiyorum. Çok hırslı biriyim. Ancak önümdeki ismin değerini de tüm Türkiye ve Avrupa biliyor. Buradaki görevlerimden biri de Muslera'ya baskı yapmak. Kendisine arkasında olduğumu hissettirmem gerek. Muslera'nın performansının da düştüğünü hiç görmüyoruz. Bunun benden kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Bu da beni gururlandırıyor. Beni ensesinde hissediyor. Bu beni biraz da olsa mutlu ediyor. Hocam ne zaman görev verse hazırım. Kendisi de bunu biliyor."
Günay, Süper Lig'deki Onvo Antalyaspor maçında röveşata golünden sonra Victor Osimhen'in kendisine koşmasıyla ilgili, "Osimhen ile yedek kulübesinde yan yana oturuyorduk. Osimhen bana çok soru sordu. Özellikle son sorusu Atatürk resmiyle ilgiliydi. Çok açık biri. İstiklal Marşı'mızı sordu. Taraftarların tezahüratlarını sordu. Buraya zaman geçirmek için değil, benimsemiş bir şekilde geldi. Bunu da takıma hissettiriyor. Maça girdi, güzel bir gol attı. Bize doğru koşarken önce hocamıza sarılacağını zannettim. Geldi bana sarıldı. Galiba yedek kulübesinde benden güzel bir enerji aldı ki böyle bir şey gelişti. Golün kendisi ve sonrası güzel bir resim oldu." diye konuştu.
Günay'ın "Bize doğru koşarken önce hocamıza sarılacağını zannettim." demesi üzerine araya giren Okan Buruk, "Doğum günüm olduğu için ben de bana sarılacağını zannettim." diye espri yaptı.