BIST 100 10.852 DOLAR 32,66 EURO 35,44 ALTIN 2.511,53
28° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Ali Koç'tan Aziz Yıldırım'a: Beni mahkemeye verecekmiş, vermeyen namert olsun

Ali Koç'tan Aziz Yıldırım'a: Beni mahkemeye verecekmiş, vermeyen namert olsun

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, seçimli olağan genel kurul toplantısında açıklamalarda bulundu. Aziz Yıldırım'a seslenen Koç, "Sizin Ali Koç nefretiniz Fenerbahçe sevginizin önüne geçmiş durumda. Bu çok acı bir durum" ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, sarı lacivertli kulübün Ülker Stadı'ndaki seçimli olağan genel kurul toplantısında bir açıklama yaptı.

Genel Kurul üyelerine hitap eden Ali Koç'un sözleri şöyle:

"6 senedir hayal ettiğim buluşma bugün gerçekleşecekti ama yine olmadı"

"Bugün ne yazık ki evdeki hesap çarşıya uymadı. Ruhumun ruhunuza en ihtiyaç duyduğu bir dönemde buraya geldiniz. 9 bin kişi bugün gelmiş, kayıt yapmış. Gerek Aziz Yıldırım'ı gerek şahsımı desteklediniz. Çok farklı bir gün bekliyordum. 6 senedir hayal ettiğim buluşma bugün gerçekleşecekti ama yine olmadı. O kadar çok şey söylendi ki son 6 ayda, insan olan isan bunlara cevap veremediği zaman, atılan iftiralardan bir gram bile doğruluk payı olmadığı zaman isyan ediyorsunuz."

"En büyük hayalim..."

"Bundan sonraki 3 yıllık başkanını seçecek olan sizlere en doğru bilgilendirmeyi sunmayı hedefliyordum. En büyük hayalim son 6 senede bizleri destekleyen insanlara bundan 3 sene sonra 'iyiki yapmışız, iyi ki ona destek vermişiz.', ama bununla beraber 'karşısına kaldırım taşı çıksa ona oy verirdim' diyenlerin de 'iyi ki adam dayanmış' der konuma gelmeleri. Ben mertçe savaşmayı, insanların gözünün içine bakarak mücadele etmeyi, söyleyeceğim şeyleri, söyleyeceğim kişi burada olmadığı için, onun yüzüne bakarak söyleyemeyeceğim için ne kadarını söylebilirim bilemiyorum."

"Mourinho'yu transfer edecek konuma geldik"

"6 seneyi beraber geçirdik. Futbol dışında geldiğimiz nokta itibarıyla çok önemli mesafeler kat ettik. Tüm takım branşlarında çok büyük başarılar elde ettik. Borç şuydu, buydu, yanlış hesapladın... Hepsini bir yere getirdik. Biz dün Avrupa'nın batmaya en yakın kulübünden Mourinho'yu transfer edecek konuma geldik. Geminin doğru rotaya girdiğinin en büyük işaretidir bu ama daha yeni başlıyoruz. Bilerek, isteyerek hiçbir şekilde yanlış yapmadık. Kararlarımızı, hatalarımızı eleştirebilirsiniz ama Fenerbahçe için ne varsa yaptık. Kulübü aldığımızda Avrupa'nın finansal olarak en kötü kulüplerinden biriyidik. Bütün kontrolümüz dışındaki olaylara rağmen bugünlere geldik. Kulüp için kendi ağzıyla batmış diyenler kulübü bu hale getirdiler."

"Tarihte son kez bu teklifi yapıyorum"

"Ayrılış şekline içim acıdı. Basın açıklaması yapılmış, onların iddialarının hepsi boş. Sayın başkan çok geç değil, saat 5'e geliyor, haydi bu akşam çıkalım televizyona... Tarihte son kez bu teklifi yapıyorum; istiyorsanız istediğiniz yerde buluşalım ve konuşalım.

"Söylemekten mahcubiyet duyuyorum. Bu kulüpte alacağım 1 kuruş para yoktur. Hiç mahcubiyet duymadan, ben 150 milyon euro vermediysem beni mahkemeye verecekmiş. Hep tehdit, hep tehdit! Vermeyen namert olsun. Bir hukukçu bulursanız dava açacak, bir mahkeme bulursanız kabul edecek verin. Kulübümüzün 2014'ten önce kayıtları doğru dürüst yok. Tamer Yelkovan Bey, doğru dürüst yönetmemiş. Geçmişi bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var ki ben ve arkadaşlarım, kulüple yaptığımız ticari ilişkide sizin yaptığınız gibi mahsuplaşma yapmadık. Ne verdiniz bilinmiyor, aldıklarınız, mahsuplaştıklarınız biliniyor.

"Benim ilk 6 senem ile sizin ilk 6 seneniz arasında 1 kupa farkı var. Geldiğimizda hiç manevra alanımız yok. Bütün gelirlerimiz temlikliydi. Obradovic ile ilk toplantımızda bana 'Şu Euroleague'e olan borcumuzu ödeyin' dedi. Ben de transfer isteyecek samıştım."

"Bütün kaynaklarımızı sadece hocaya mı ayırdık? Acun Ilıcalı nasıl bir takım kurmak istediğimizi söyledi. Dediği gibi çok çok iyi bir takımı, zaten hali hazırda çok iyi olan bir takıma monte edip bambaşka bir Fenerbahçe yaratacağız."

"Siz başkanlığını yapmak istediğiniz kurumu nasıl şikayet edersiniz. Sizin bol keseden verdiğiniz parayı, biz pazarlık yapıp indirince aklınıza ilk gelen şey; 'Açıktan para verdiler' demek mi? Siz Mourinho ile pazarlık etmediniz. Sonra gerçekçi yaklaşanlar işi bu noktaya getirdiği zaman; 'Usulsüzlük, suç...' İrfan Can'da da aynısını yaptınız. Hocanın menajerine borç takmışlar 2014'ten. Biz onu 2021'de ödedik, Bruno Alves'ten alacağını."

Bana karşı olumsuz düşünce içinde olan, Aziz Yıldırım'ı destekleyen, kararsız olanlar... Hepinize borcum var. Hiçbir kırgınlığım yok inanın. Tek kırgınlığım sahada çubukluyla mücadede edenl çocuklara şu tribünlerden gelen tepkilere. Bize gelsin her şey, çubukluyla mücadele edenlere değil.

Ben neden aday oldum, neden karar değiştirdim? Onu da anlatacağım. 3 sebebi var... Birincisi; kulübümüzü bu duruma getiren zihniyetten kurtarmak için, o zihniyetin dönmemesi için karar değiştirdim. O güzel, güleç, çocukları soran, şakacı imaj gitti... Eskiden hatırladığımız kızgın, tehditkar, sabırsız, vicdansız kişilik geri geldi. Bizi bir kere tebrik etmediniz. 6 sene boyunca bir kere bile kutlamadınız, bir kere yanımızda durmadınız. Trabzon'da bizi suçladınız.

İkinci sebep; Fenerbahçe'yi hedefine koymuş bir yapıyla mücadelemizin yarıda kalmaması için. Fenerbahçe Başkanı kuru sıkı ateş etmez diyor. Siz hiç ateş ettiniz mi? Biz isyan bayrağını çektik ve bahis operasyonu başladı, yabancı VAR hakemleri geldi, kulüpler imza kampanyası başlattı. İstemeyerek, mecburen seçim çağrısı yapmak zorunda kaldı. Bunlar kendiliğinden mi oldu. Fenerbahçe 20 yıldır sistematik bir saldırı yaşıyor. Bu saldırıları niye yaşıyoruz biliyor musunuz? Çünkü biz Fenerbahçe'yiz. Fenerbahçe cumhuriyetin ilkelerini damarlarında yaşamaktadır.

'Ben başkan olduğum sürece Fenerbahçe'yi şampiyon yapmazlar' şeklideki sözlerim bir isyanın ifadesiydi. Ama hiçbir şekilde teslimiyet, umutsuzluk değildi. Bunun üzerinden seçim kampanyası yapmak acziyetin ifadesidir.

"6 senedir güzel işler yaptık. Başlattığımız işleri bitirmek istiyoruz. Ben size şu sözü vereceğim: Fenerbahçe ekonomik olarak Türkiye'nin en güçlü kulübü olmak zorundadır. Önce bankalar birliği'nden çıkmamız lazım. Niye? Çünkü bir ana para ödeyemiyoruz. Hep faiz faiz. Bundan kurtulmamız lazım. Nasıl? Halka arz oranı en düşük Fenerbahçe. Stat ismimiz seneye değişiyor. Bunu kırdıracağız ve ana parayı ödemek için harcayacağız, transfere değil. Böylece borç ödemelerimiz düşmüş olacak. O da yetmedi büyüyen ekonomimiz var, o da yetmedi gayrımenkullerimiz var. 'Salonu satarım' diyor, aynı kişi diyor ki, 'gayrımenkullerin satılmasına onay vermeyin' diyor. Sadece siz satarsanız mı onaylayacağız"

"Stadımızı Atatürk ismiyle değiştirme başvurumuz var devletimize. Resmiyete kavuşana kadar da çatımızı Mustafa Kemal Atatürk yazmak bizim bu konudaki ciddiyetimizin en güzel göstergesi olacaktır."

"Ayakta daha fazla taraftar alabilmek için yapılan bir çalışma var. Mevzuata göre UEFA maçlarında ayakta durmak yok ama 5 ülkede deniyorlar. Biz de denemeye girmek istedik. Önümüzdeki sezon deneyecekler. Eğer izni alamazsak, zaten oturulmuyor orada, mavi renkte daha dar oturaklar olacak ve kapasite artacak."

"Bu sabah bir tatsızlık yaşandı. Bu bir strateji midir bilmiyorum ama sakın bu iş bitti havasına girmeyin. Biz kazanacağız ve pazartesi sabahı yepyeni bir yolculuğa hep berabere çıkacağız."

"Bu çağrıyı Aziz Yıldırım'a yapmak istiyorum. Rahmetli büyükbabamın naaşı çalındı ve 8 ay bulamadık. Sonra aynı kabristanda bulundu. Bir aile ferdine bir medya mensubu 'affeder misiniz' diye bir soru sordu ve aile ferdimiz çok sert bir yanıt verdi. Aynı soruyu babama da sordular ve o da dediki 'hayatta affedilmeyecek hiçbir şey yok.' Ben babamdan bunu öğrendim. Hayatta affedilmeyecek hiçbir şey yoktur. Hele söz konusu Fenerbahçe'nin menfaatlerinde birleşmekse kesinlikle yoktuı. Sayın başkan bugün burada yaşanlar için çok üzgünüm. Fenerbahçe için hapis yattınız, maddi ve manevi şeyler verdiniz. Sizin bu kulübe olan aidiyetinizi temelden sarsıldığını görmek çok acı. Siz Fenerbahçe'yi sırf kişisel ihtiraslarından dolayı sahipleniyorsunuz. Siz sadece sizin başkanı olduğunuz Fenerbaghçe'yi seviyorsunuz. Siz benden nefret ediyorsunuz. Sizin Ali Koç nefretiniz Fenerbahçe sevginizin önüne geçmiş durumda. Bu çok acı bir durum."

"Kürsüye geldiniz, konuşmanızın uygun olmayacağı söylendi. 'Kavga çıkacak' dediniz, ben de 'Kavga çıkacaksa çıkacaktır' dedim. Neden bunu söyledim? Biraz hafızanızı zorlayın. 'Genel kurula, divana gelirim ama kendi emniyetlerini sağlayabilirler mi? Konuşursam neler olabileceklerinin farkında değiller mi? Uğur bey ve Ali bey, 20-30 kişi karşısında dağıldı.' Bunlar sizin sözleriniz. Siz neymişsiniz ya? Herkesi korkutuyorsunuz. Siz burada, bizim söylediğimiz uygunlukta davranmasaydınız burada duramazdınız ve konuşamazdınız. Bunu unutmayın."

"Bugünkü kongre divanı seçimine itiraz ediyorsunuz ve hepimizi çift kol kaldırmakla itham ediyorsunuz. Bakın çift kol kaldırmış (Ekrana Aziz Yıldırım'ın görüntüsü verildi) Delegelerin dörtte biri delege değildi, kaçak girdiler diyorsunuz. Güvenlik kartlarını başka bir şey olarak medyaya ifade ediyorsunuz. Fenerbahçe'nin haklarını savunamıyormuşuz, güya haksızlığa uğramışsınız ama kendi hakkınızı savunmadan kaçıp gidiyorsunuz. Sahadan çekildiler diye laf ediyorsunuz. Siz bu sabah giderek seçim sahasından çekilmediniz mi? Hayatta büyük konuşmamak lazım. Başınıza gelir pek çok kez olduğu gibi."