Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Soylu'ya, Erdoğan'ın eski danışmanından yanıt

"AK Parti ileri gelenlerinin hemen tamamı gibi benim de ömrüm, ülkemin demokrasi ve insan hakları standartlarını dünyaya şikayetle geçti. Öncekiler vatansever ve çok akıllı da o tarihten sonrakiler mi hain ve ahmak!"

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne katılmak için gittiği Fransa'da yaptığı konuşmayı hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek" ifadesini kullanmıştı.

Bunun üzerine İBB Başkanı İmamoğlu, Bakan Soylu’ya, “Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye. Seviyesine inmeyeceğim bir alan bu. Seçim sürecinde de seviyesine inmeyeceğimi defalarca dile getirmiştim. Bu seviye noktasından söyledikleri ve yaptıkları da zaten belli” şeklinde yanıt vermişti.

Bakan Soylu söylemlerini bugün de devam ettirdi. Soylu’ya dikkat çeken yanıt ise, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı, uzun yıllar muhafazakar basında yöneticilik yapmış, Karar gazetesi yazarı Akif Beki’den geldi.

Akif Beki, Soylu’nun İmamoğlu’nu hedef alan sözlerine karşı çıkarak, AKP’nin ileri gelenlerinin ve kendisinin ömrünün, Türkiye’yi, demokrasi ve insan hakları konusunda dünyaya şikayetle geçtiğini ifade etti. Beki, Soylu'ya, "Öncekiler vatansever ve çok akıllı da o tarihten sonrakiler mi hain ve ahmak!" diye seslendi.

Akif Beki’nin mesajı şöyle:


SÜLEYMAN SOYLU’DAN YENİ AÇIKLAMA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bugün de söylemlerine devam etti.

Soylu'nun açıklamaları şöyle:

"Terörle mücadele sadece dağda devam etmiyor. Maalesef Türkiye içerisindeki bir takım zihinlerle de devam ediyor. Mesele sadece terörist olsa işin kolay olduğunu görüyoruz, bu bir zihniyet meselesi. Avrupa’da bir fırsatını bulup Türkiye’yi şikâyet etmek, Türkiye’nin hukuk ihlalleri yaptığını ortaya koymak, Türkiye’nin terör sıfatıyla görevden aldığı belediye başkanlarını savunmak, onların hapse atılmasının yanlış olduğunu söylemek doğruysa ben milletimden özür diliyorum. İmamoğlu'ndan da özür dilerim. Bu görevi yapmanın da bir anlamı olmadığını ifade ederim. Ama her hafta pazartesi sabah okula giderken bu ülke bize İstiklal Marşı okuttu. Milletimize söz verdik bu ülkenin birliği için. Bakanlık yemini ettik bu millete söz verdik. Bu vatanı satmayacağız dedik. Orada Türkiye'yi şikâyet edenler sebebiyle kusurluysak kusurumu kabul ederim. Bedeli neyse de ödemeye hazır olurum. Ama bizim hükümet olarak sorumluluğumuz var."

"Ana muhalefete sesleniyorum. Bize sadece bir muhalif unsurla bakmayın. Bu ülkede Deniz Baykal CHP Lideri oldu. Benim ülkemi satmadılar dışarıda. Bu ülkeyi şikâyet edenler belli, PKK'lılar, HDP'liler. Ama ülkemizi bir belediye başkanının şikâyet etmesi bizim oradaki belediye başkanlarını görevden almamızı şikayet etmesi, afedersiniz bu hendekleri ben mi kazdım, malzemeleri oraya ben mi verdim? Bu kadar büyük hadiselerin yaşandığı ortamda Avrupa'ya gidip Türkiye'yi şikayet etmek bir akıl sağlığı işareti midir? Ondan sonra biz kötüyüz. Söylediğimiz sözün de yaptığımız işin de arkasındayız. Sabah akşam saçma sapan geyik tartışmaların içinde mi olalım? Çöp toplamış toplamamış o İstanbul halkının bileceği iştir, beni ilgilendiren kısmı terörü övmesidir."

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER