'Sarallar' olarak bilinen organize suç örgütüne yönelik geçtiğimiz aylarda düzenlenen operasyonun perde arkasını köşesine taşıyan T24 yazarı Tolga Şardan'dan yeni bir açıklama geldi.
Gazeteci, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisine neden bilgi verilmediğini sorduğunu, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın ise "Size her söylediğimizde sızıntı oldu" yanıtını verdiğini ileri sürmüştü.
İstanbul Emniyeti'nin söz konusu haberi 'jet hızıyla' yalanladığını belirten Şardan, şöyle devam etti:
"İçişleri Bakanlığı ise, resmi siteden herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak Bakan Soylu'nun danışmanı olduğunu belirten bir isim, kendi sosyal medya hesabından yazılanların 'yalan' olduğunu öne sürdü.
'YAKINDAN İZLEDİM, HALEN DE İZLİYORUM'
Böylesi önemli bir olayı kaleme alan gazeteci olarak belirtmek isterim ki; Ankara'da 35 yıla yakın süredir sadece İçişleri Bakanlığı ve bağlı kamu kuruluşlarını yakından takip ediyorum. İçişleri Bakanlığı'ndaki ekipler arasındaki dosya savaşlarını, güç dengelerini, bürokrasi kavgalarını, güçlüleri, zayıfları, yaşanan süreçleri yakından izledim halen de izliyorum.
Gerek İçişleri Bakanlığı gerekse bağlı kuruluşlarıyla ilgili pek çok kritik haber ve yazıya imza attım. Kamuoyunda dikkat çeken yazıya bakıldığında hem olayın tarafları hem de konusu bakımından oldukça kritik ve önemli süreç olduğunu görmek veya anlamak mümkün.
'OLAYI İKİ FARKLI KAYNAKTAN DOĞRULATTIKTAN SONRA KAMUOYUNA DUYURDUM'
Kaleme aldığım yazıyı da bu şekilde değerlendiriyorum. Yazıda da belirttiğim gibi olayı iki farklı kaynaktan doğrulattıktan sonra kamuoyuna duyurdum.
Yazının içeriği Bakan Soylu'nun siyasi konumunu tartışmaya açacak nitelikteydi. Kaldı ki tartışma başladı. Hatta AKP içinde bile büyük yankısı oldu yazılanların.
Bu noktada İstanbul Emniyeti'nin yalanlama açıklaması zorunluluktan doğan bir sonuçtur. İddiaya karşı sessiz kalınması mümkün değildi. Kolay olan seçilip, yalanlama yapıldı.
Biz Ankaralı gazeteciler olarak zaman zaman böylesi süreçleri yaşarız. Resmi yalanlamalar ya da açıklamalar yapılan kulis bilgisi içeren kimi haber veya yazılarda geçen konuların, zaman içinde nasıl doğrulandığına tanık oluruz. Gazeteciliğin olmazsa olmazı durumlardır bunlar. (...)"