Sözcü yazarı Soner Yalçın, 23 Haziran İstanbul seçimine giderken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kamuoyuna dönük açıklamalarda bulunmamasını, "Ortalıkta gözükmüyor" ifadesiyle değerlendirdi.
Yalçın Erdoğan'ın bu tavrını değerlendirirken, "Seçim sonrasına karşı gardını alıyor" iddiasında bulundu.
Yalçın'ın, "Erdoğan’ın Binali taktiği" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Şunu biliyoruz:
Binali Yıldırım'a, Ekrem İmamoğlu ile televizyon canlı yayınına çıkma iznini Erdoğan verdi.
Ama…
Bir haftadır kafamda aynı soru:
– “Erdoğan tv tartışmasına neden izin verdi?”
Evet, Erdoğan böyle bir tartışma programı olmasını niçin kabul etti?
Biliyoruz ki:
Kılıçdaroğlu her seçim öncesi Erdoğan'a canlı yayında tartışma teklifi götürdü ve Erdoğan her seferinde reddetti. O halde…
Şimdi niye kabul etti?
Şunu diyemeyiz: Erdoğan, Kılıçdaroğlu karşısında kaybedeceği için canlı yayın teklifini kabul etmedi! Sanmam. Lise yıllarından beri “belagat” – “hitabet”/ retorik öğrenmiş Erdoğan'ın “söz cambazı” olduğunu biliyoruz.
Peki…
Kılıçdaroğlu karşısına televizyon canlı yayınında çıkmayan Erdoğan, Binali Yıldırım'ın İmamoğlu ile tartışmasını nasıl kabul etti? Herkes moderatör üzerinde yoğunlaştı, ama asıl bu sorunun üzerinde durmak gerekmiyor mu?
Benim aklıma ilk gelen şu oldu:
Erdoğan, 23 Haziran seçiminin Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasında geçtiğini göstermek istiyor! Yani “ben yokum” demek istiyor; seçim sonrasına karşı gardını alıyor/savunma durumuna geçiyor!
Dikkat ediyor musunuz, seçime onbir gün kaldı ve Erdoğan ortalıkta gözükmüyor! Seçim çalışmasını İstanbul'da bazı kabuller yapmakla sınırlı tutuyor. Erdoğan, 23 Haziran seçimi için kamuoyu karşısına çıkmıyor.
Aslında…
Binali Yıldırım'ın İmamoğlu ile tv'ye çıkmasına izin vermesi ve görünürde seçim çalışması yapmaması aynı kapıya çıkıyor:
Erdoğan, seçimi İmamoğlu kazandığında kendi kaybetmiş gibi göstermek istemiyor.
“Ben değil, Yıldırım ile İmamoğlu yarıştı” algısını yaratmak istiyor!