BIST 100 9.900 DOLAR 34,10 EURO 38,09 ALTIN 2.875,03
20° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Skandallar ortaya çıktı

Skandallar ortaya çıktı

İzmir’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından yürütülen çalışmalar ciddi eksiklikler barındırırken, yurttaşlar “Biz tüm vergilerimizi veriyoruz ama ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz” dedi.

İzmir’in Seferihisar ilçesinin açıklarında 30 Ekim tarihinde meydana gelen ve 115 kişinin hayatını kaybettiği 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından evleri yıkılan ya da büyük hasar gören yurttaşlar çadırlarda yaşamaya devam ederken, hasar tespit çalışmalarındaki skandallar gün yüzüne çıktı.

Depremin en çok etkilediği yerlerden biri olan Bayraklı’nın Manavkuyu mahallesindeki Karagül Apartmanı'nın bir bölümü 6,6'lık büyük depremin ardından meydana gelen ilk artçı sarsıntıyla yıkılmıştı. B Blok’un ise ağır hasarlı olmasına rağmen sistemde hasarsız olarak gösterildiği ortaya çıktı. Ayrıca sisteme B Blok yerine başka bir apartmanın fotoğrafları yüklendi.

HASARLI BİNANIN YIKIMINI YURTTAŞLAR YAPACAK

Yurttaşlara binaya giriş izni verilmezken, hasarlı bina hakkında yıkım kararı çıkarıldı ancak bina sistemde hasarlı gösterilmediği için yıkımını yurttaşlar yapacak. Yurttaşlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan tek seferlik 2500 lira kira bedeli alacak.

EŞYALARINI ALANLARA MADDİ DESTEK YOK

Depremde büyük hasar gören Barış Sitesi’nde yaşayan yurttaşlardan da binalardan eşyalarını alabilmeleri için asansör temin etmeleri istendi. Yurttaşlar kendi aralarında para toplayarak asansör bulurken, eşyalarını alanlara 30 bin liralık yardımın yapılmayacağı söylendi. Yurttaşlar kararı kabul etmeyince AKP Mileltvekili Mahmut Atilla Kaya’dan "Herkes her yerde kabul etti, bir tek siz kabul etmiyorsunuz" karşılığını aldı.

Depremzedeler, sağlıklı bilgi alamadıklarını, herhangi bir sorumlunun bulunmadığını ve bu meselede yine rantın ön plana çıktığını belirtirken şunları söyledi:

"Başkalarının tabloları, altın varaklı eşyaları olabilir ama bizim evlerimizde bir şeyimiz yok, üç beş parça eşyamız var. En başta devlet fırsatçı olmuş, gerisini de artık yadırgamıyoruz bile. Astığım astık kestiğim kestik iş yapıyorlar, bizi de koyun sanıyorlar ama değiliz. Bilgiler sağlıklı aktarılmıyor, tek bir sorumlu yok alanda. Kızılay AFAD bir şey yapmıyor, burada gönüllü ve halk dayanışması var. En baştan beri bu dayanışma yürütüldü, gönüllülerin destek ve çalışmalarını Kızılay ve AFAD kendisi yapıyormuş gibi gösterdi.”

‘İKİNCİ SINIF VATANDAŞ MUAMELESİ GÖRÜYORUZ’

Buca’nın 80 bin hektarlık alanı kaplayan gecekondu mahallesi olan Mustafa Kemal mahallesinde ise hasarlı binalarda yaşamaya devam eden yurttaşlar, tapuları olmadığı için evlerinden ayrılamıyor. Yurttaşlar, evlerinden ayrılmaları halinde yaşayacak bir yerlerinin olmadığını belirtirken, yaklaşık bir yıl önce çıkarılan imar affıyla en düşük 4 bin 500 lira olmak üzere yapılandırma parası ödediklerini fakat daha sonra kimseden bir dönüş alamadıklarını belirtti.

Yurttaşlar şunları söyledi:

"İnsanlar yıllardır diken üstünde oturuyor. Bizim korkumuz burayı yıkacaklar, evlerimizden edecekler. ‘Evlerimiz çatlak, girmeyin’ diyorlar ama gidecek bir yerimiz yok. Resmen sizi barındırmayız ne haliniz varsa görün diyorlar, ama sürekli de para istiyorlar. Biz tüm vergilerimizi veriyoruz ama ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz."

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen hasar tespit çalışmaları kent genelinde devam ederken, tespit yapılan apartmanlara "Yapılan inceleme binanın risk analizi yerine geçmez" duyurusu asıldı. Yapılması zorunlu olan ancak özel firmalara yaptırılabilen risk analizinin fiyatı ise karot testi gerçekleştirilmesi halinde 4 bin TL’den başlayarak 25 bin TL’ye kadar yükselebiliyor.

İzmir depremi sonrasında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın organizasyonundaki 1000 kişiyi aşkın ekip hasar tespit çalışmaları yürütmüş, 80 bini aşkın bina incelenmişti. İnceleme sonrasında binaya asılan duyuru metinlerinde not kısmında yer alan ifadeler tartışma yarattı.

'NOT'

Duyurularda "İlimizde 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen deprem sonrası binanın 14/ 04/ 2014 tarihli 7663 sayılı genelgeye göre yapılan hasar tespit incelemesinde söz konusu depremin binanın kullanılmasına engel bir durum oluşturmadığı görülmüştür. Not: Bu inceleme sonrasında yaşanacak deprem, sel, yangın vb. durumlar sonrası değişkenlik gösterebilir. Yapılan inceleme binanın risk analizi yerine geçmez" ifadeleri yer aldı.

PLATFORMLARDA YER ALAMADIK

Konuyla ilgili T24’e değerlendirme yapan Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, arama kurtarma çalışmalarının bitiminde pek çok yurttaşın evine girip girmeyeceğini dahi bilmediğine dikkati çekerek, "Tabii ki bu sorunun yanıtını, kamunun vermesi gerekiyordu. Biz felaketin ilk saatlerinden itibaren, İzmir’i bilen, işinin ehli mimar ve mühendisler olarak uzman bilgimizi koşulsuz sunduk ancak odalardan geldiğimiz duyulduğu anda platformlarda yer alamadık.

Söz konusu yazıdaki notu da bu minvalde değerlendirmek gerekiyor. Biz bir çalışma başlattık ve yurttaş bildirimini de dahil ederek bir harita oluşturmaya başladık. Derdimiz üzüm yemek, bizi yok saymak yerine sürece kattıklarında en azından bu süreçleri daha az kaygıyla atlatırız diye düşünüyoruz" dedi.

'25 BİN LİRAYI GEÇEBİLİR'

Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Kahraman da hasar tespit ile endişesi giderilemeyen, kendi olanaklarıyla bunu yaptırmak isteyenlerin durumu ile ilgili olarak, "Karot testi yapılır ve performans analizi elde edilirse fiyatlar 4 bin TL civarından başlar ve 25 bin veya üstüne doğru gidebilir" dedi.

Depremzede birçok kişinin bu meblağları karşılamakta zorlanacağına işaret eden Kahraman, bu konuda da somut adımlar atılması gerektiğini, bilgi desteği için her zaman hazır olduklarını vurguladı.

'İÇ KANAMA' BENZETMESİ

Kahraman, "Kaza geçirmiş bir insanın başta sağlam olduğunu düşünebilirsiniz ancak iç kanama riski vardır. Bu da öyle bir durum. Baktığınızda mevcut hasar tespit çalışmalarında çok büyük bir alanda pek çok insana dokunuldu ancak görüşüm İzmir’i iyi bilen uzman kurumlar sürecin dışında tutulmamalıydı.

Biz buna rağmen elimizi taşın altından çekmedik, bilişimci yönü de olan iki genç arkadaşımızla çok güzel bir uygulama geliştirdik. Bakanlık tabletlerle çalışıyor ama biz bu süreci daha kısaltacak dijital teknolojilere odaklandık. İlk andan itibaren de hemen enkaz alanında haritalamadan bilgi kirliliği ile mücadeleye karşı her alanda çaba gösterdik" dedi.

TEMELLER, PROJEYLE KARŞILAŞTIRILACAK

Kahraman, yıkılan binalarda drone ile çekimler yaparak yeniden temel planı oluşturmayı, kolonlarla ilgili tüm iddiaları en net şekilde açıklığa kavuşturmayı istediklerini belirterek, "Gözlemsel testte kimse uzmanlığını zan altında bırakmak istemez. Not kısmını da bu yüzden ilave ettiklerini tahmin ediyorum. Bugün yurttaşlar kendi isteği ile detaylı analiz yaptırmak isteyebilir.

Riskli yapı tespiti zeminle başlayarak yapılabiliyor. Zemin kurtarırsa devamı yapılmayabiliyor. Bu konuda da bir yetkilendirme tasarısının olduğunu biliyoruz. Diliyoruz ki işin uzmanı, liyakat sahibi firmalar yetkilendirilir" diye konuştu.