CHP lideri Özgür Özel, TBMM’nin açılışının 104’üncü yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen resepsiyona katıldı. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmeye ilişkin, “Partimizin önceki genel başkanlarıyla ziyaret öncesi kısa görüşmelerim olacak. Devamında da randevuyu talep edeceğiz. Daha önce de söyledim bu nezaket ziyareti değil. O görüşmeyi bayram da telefonda yaptık. Bu her iki tarafın da önem atfettiği çalışma ziyareti diyebiliriz. Her ikimizin de gündemleri var, o gündemleri takip edeceğiz görüşmede. Randevuyu talep ettikten sonra netleşirse, içeriği ile ilgili olarak da devlet geleneklerine uygun, siyasi kültürümüze uygun bir şekilde belki kısa bir ön müzakere yapar arkadaşlar ardından görüşmeyi gerçekleştiririz” ifadelerini kullandı.
Özel, yerel seçimlerin ardından CHP’nin yönettiği belediyelerin Türkiye genelinde ödenen vergi oranının yüzde 87’ye ulaştığını kaydederek şunları söyledi:
“Bu şartlar altında seçmen bize birbiriyle konuşmayan, birbiriyle kavga ve polemik yapan iki siyasi lider olma görevi vermedi. Birbirimizi dinleyeceğiz, anlayacağız ve buna uygun olarak seçmenin bize verdiği görevi yapacağız. Bizim mecliste ana muhalefet görevimiz var. İlk genel seçimlere kadar bu görevimiz sürüyor. Ama yerel yönetimlerde çok güçlü bir iktidar görevimiz var. Sayın Erdoğan’ın da yürütmenin bütün yetkilerini elinde bulundurduğu gerçeğini biliyoruz. Bugün de konuşmamda söyledim; biz yerel seçim sonuçlarına saygılı bir dil bekleriz. O saygılı dili gördükçe genel seçim sonuçlarının Sayın Erdoğan’a verdiği yetkiyi görüyoruz. Bunun üzerinden dengeli ve doğru bir iletişim olursa millet kazanır. Gerginliğe dönersek, tartışırsak millet kaybeder. Ama daha sonra millet kendine kaybettirene de kaybettirir.”
Özel, anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin, "Ben Sayın Erdoğan’ı dinlemeden müzakerelere kapıları kapatmam. Kırmızı çizgiden ziyade bir başlangıç hattının olması lazım. Şimdi siz anayasaya değiştirecekseniz, uymayacağınız bir anayasayı değiştirecek misiniz? Yani anayasalar uyulmamak için değil uyulmak için yapılır" dedi.