Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde aylık olağan İl Başkanları Toplantısı öncesinde, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kendilerinden randevu isteyen her parti ile görüşebileceklerini belirten Erbakan "Bizimle ilgili de herhangi bir partiden veya iktidar kanadından bir talep olursa tabii ki biz de görüşürüz, fikirlerimizi ifade ederiz" dedi.
Türkiye'deki mevcut ekonomik koşulların, yeni anayasa tartışmalarından çok daha önemli olduğunu da vurgulayan Erbakan, ekonomideki sorunları şöyle ifade etti:
"Politika faizi yüzde 8 buçuktan yüzde 50'ye yükseldi. Bunlara ek olarak acı reçete sürekli olarak dar gelirliye ve vatandaşa kesildiği için vergilerde yüzde 120'lik bir artış oldu son bir senede. Bir de icat edilen yeni vergileri de kattığımız zaman vatandaşın vergi yükü son bir senede yüzde 200 artmış oldu. Yani enflasyon bir yandan vergiler bir yandan vatandaş limon gibi sıkılıyor ve suyu çıkıyor.
Benzin ve mazot gibi yakıtlar yüzde 100'ün üzerinde arttı. Okul fiyatları yüzde 150 ila yüzde 400 arasında arttı. Kırtasiye malzemeleri yüzde 200 oranında arttı. Ve yüzde 25 zam sınırı konulmasına rağmen konut kiraları yüzde 100 ila yüzde 300 arasında arttı. Şimdi aslında Türkiye'de bir mucize yaşanıyor. Nedir o mucize? Bu tabloya rağmen 85 milyon insan yaşamına devam ediyor, hayatta kalmayı başarıyor. Gerçekten de bu dünyanın başka bir yerinde görülmeyecek bir mucizedir.
İş yeri kiraları yüzde 300 oranında son bir senede artmış. Ve tabii ki ne esnafımız ne dar gelirli vatandaşımız, emeklimiz, memurumuz, çiftçimiz gelirlerinde bu oranlar dahil bu oranların yanına yaklaşabilecek oran da dahi bir artışı maalesef görememişlerdir. Buna karşılık TÜİK verilerine göre Türkiye son 15 çeyrek boyunca büyümeye devam etti. Yani 2020'nin üçüncü çeyreğinden 2024'ün birinci çeyreğine kadar tam 15 çeyrek boyunca aralıksız büyümeye devam etti ve son açıklanan rakamlara göre 2024'ün ilk çeyreğinde yüzde 5.7 büyüdük. Peki bu büyüme rakamları neyi gösteriyor? Elbette ki vatandaş, millet için hiçbir şeyi göstermiyor. Çünkü bu büyüme maalesef millet için fakirleşerek büyümedir."
Asgari ücrete temmuz ayında zam yapılması gerektiğini de vurgulayan Erbakan, "Açlık sınırının artık 20 bin lira seviyesine ulaşması nedeniyle mutlaka temmuz ayında asgari ücrete bir zam daha yapılması gerektiği hususu. Asgari ücretin en azından 25 bin lira seviyesine çekilmesi lazım ve aynı zamanda en düşük emekli maaşının da asgari ücret seviyesine getirilmesi lazım. Bu insanlar gerçekten de perişan haldeler" diye konuştu.