Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, NTV'de sorularını yanıtladı.
Pazar günü yapılacak yerel seçimlerle ilgili sandık endişesi olmadığını söyleyen Cevdet Yılmaz, İstanbul, Ankara ve İzmir'de güçlü adaylarının olduğunun altını çizdi.
Ekonomik şartların sandığı etkileyebileceğini söyleyen Yılmaz, vatandaşın yönetimden kaynaklanan ve kaynaklanmayan şartları ayırt ederek oy kullanacağına inandığını ifade etti.
Emeklilerin zam taleplerine de değinen Cevdet Yılmaz, "Temmuzda yeni bir değerlendirme olacak" dedi.
Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda belirgin düşüş olacağını belirten Yılmaz, "3 Temmuz'dan itibaren yıllık bazda düşüş trendini göreceğiz. 2026'da ise tek haneli enflasyonu görmüş olacağız" dedi.
Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İçişleri Bakanlığı'nın aldığı önlemler söz konusu. Her bir parti de görevlendirmeler yapıyor sandıklarda. Geçmişe göre ülkemizde huzur ve güven ortamı daha iyi noktada. Genel huzur ve güven ortamı sandıklara da yansıyacak. Benim sandık güvenliği konusunda endişem yok. Noktasal yanlışlar olabilir, onlara da hukuki mekanizmalarla müdahale edilecektir.
Doğu ve güneydoğuda çok farklı bir atmosfer var. Epeyce o tarafta ziyaretlerim oldu. Huzur ve güven ortamı yüksek. Önümüzdeki dönem belli bir periyotta doğu ve güneydoğunun büyüme hızı, Türkiye'nin üzerinde olacaktır. Çok daha fazla yatırım, ihracat göreceğiz.
İstanbul, Ankara ve İzmir'de iddialıyız. Aday seçiminde çok titiz hareket ettik. İstanbul'da afet ve ulaşım meselesi ön plana çıktı. İstanbul'u bir takım felaketlere karşı hazırlamada en uygun aday olarak Murat Kurum belirlendi. Tecrübesiyle birikimiyle güven veren bir yaklaşım sergiliyor. Hamza Dağ, İzmir'de çok olumlu bir kampanya yürütüyor. Kendisi her kesime açık, kapsayıcı. İzmir'e ezber bozacak bir yaklaşım gösteriyor. İzmir'den farklı bir netice bekliyoruz. Ankara'da Turgut Bey var. Keçiören'de çok büyük hizmetler yaptı. İlçe belediyesi kaynaklarıyla inanılmaz projelere imza attı. Her 3 ilde de güçlü adaylarımız var, iddialıyız.
Altılı masa vardı biliyorsunuz, dağıldı. Bazı insaflı muhalifler iyi ki biz kazanmamışız dediler. Yapılan gizli anlaşmaları gördüler. Güven kırıcı bir süreç yaşandı ve dağıldılar. Cumhur İttifakı'nın ana omurgasını AK Parti ve MHP oluşturuyor. Büyük bir kesimi temsil eden ittifak. Yeniden Refah gibi HÜDA PAR gibi partiler de ittifakımızdaydı, koptular. Keşke olmasaydı diyoruz. Bu partilerin tavanlarıyla tabanlarını karıştırmamak lazım. Bütün partiler için geçerli. Seçmen her ilde her ilçede reel duruma bakacaktır.
Mutlaka ekonomik şartlar sandıkları etkiler. Vatandaşımız şu analizi yapacaktır. Dünyanın şartlarıyla Türkiye'nin şartları arasında mukayese yapacaktır. Yönetimden kaynaklanan ve kaynaklanmayan şartları ayırt edeceklerdir. Zorlu bir dönemdeyiz. Pandemi sonrası hala etkiler devam ediyor. Birçok gelişmiş ülke enflasyonla mücadele ediyor. Bunun üstüne bir de kuzeyimizde güneyimizde jeopolitik gerilimler yaşıyoruz. Bunun da ötesinde bizim ülkemize özgü bir şey yaşadık. Geçen yıl tarihimizin en büyük depremini yaşadık. Tüm bunlar çerçevesinden ekonomik şartlara bakılacaktır diye düşünüyorum.
Asgari ücrette yüzde 100'ün üzerinde artış yaptık. Asgari ücreti vergiden muaf hala getirdik. Yüz milyarlarca kamuya maliyeti var. Asgari ücretle ilgili prim desteği veriyoruz. Asgari ücrette ciddi düzenlemeler yapmış durumdayız. Sanki herkes bu ücreti vermeliymiş gibi hava oluştu, bunu da kırmamız lazım.
Emekli sayımız 16 milyonu aştı. Çok ciddi bir rakama geldi. Emeklilerimizle ilgili her zaman yanlarında olduk. Geçenlerde yaptığımız düzenlemelerle kanuni artış oranlarına ilave yaptığımız düzenlemeler 300 milyar lira civarında bir tutar oluşturdu. Sayı fazla olunca etkisi de fazla oluyor. Birçok sıkıntıyı yaşadığımız bir döneme rağmen emeklilerimizin yanında olmaya çalıştık. Emeklilerimizin sıkıntılarının farkındayız. Temmuzda yeni bir değerlendirme olacaktır. Önümüzdeki dönemlerde emeklilerimizin sıkıntıları önceliğimiz olacaktır.
1 Nisan'dan sonra bizi sürpriz beklemiyor. Tam aksine OVP'deki yol haritamız neyse adım adım hayata geçireceğiz. Seçim sonrası spekülasyonları yapanlar oluyor. Bu bir genel seçim değil. Genel seçimlerde milli politikaların değişmesini tartışabilirsiniz. Hükümetin değişme ihtimali vardır, Meclis'in değişme ihtimali vardır. Bugün yerel seçim yapıyoruz. Siyasi olarak baktığınızda milli ve makro politikaların değişmesi için bir zemin yok. Geçen mayısla ilgili yanlış bir mukayese yapılıyor.
Yılın ikinci yarısında enflasyonda belirgin düşüşleri göreceğiz. 3 Temmuz'dan itibaren yıllık bazda düşüş trendini göreceğiz. Önümüzdeki aylarda aylık bazda ivme kaybını görmeye de devam edeceğiz. 2025'te OVP yüzde 15 enflasyon, 2026'da ise tek haneli enflasyon diyoruz. Bütün planımızı buna göre yaptık"