CHP'li Murat Emir, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Emir, yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle Meclis Başkanlığı'na başvuran İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu'ya seslenerek, "Sen yargılanmak istiyor musun? Sen mesela Ayhan Bora Kaplan çetesi ile suç örgütü ile ilişkilerini anlatmak istiyor musun veya sorulara muhatap olup kendini temize çıkarmak istiyor musun? O zaman yapacağın bir iş var. Sen Sezgin Baran Korkmaz'ı nasıl yurt dışına çıkarttığını, nasıl arkasında durduğunu açıklamak, bunun sonucuna katlanmak, ifadesini vermek istiyor musun? Yapacağın bir iş var, sen suç örgütünden ayda 10 bin dolar maaş alan milletvekilini söylemek istiyor musun? Yapacağın bir iş var, o da Meclis soruşturmasına maruz kalmak. Biz CHP olarak ve diğer gruplarla da istişare halinde bunu yapabiliriz. Bunun hazırlığı içerisindeyiz, haberin olsun. Senin yapacağın, gelip o dilekçenin altına bir imza da sen koymak. Anayasamızın 106'ncı maddesine göre Meclis soruşturması salt çoğunluğun 1 fazlası imza ile başlatılabilir, hakkında fezlekeye falan gerek yok. Muhalefet olarak bizim imzalarımız ortada; ama sayımız 301'i bulmuyor. Senin ve senin yanında duran arkadaşların herhalde senin masum olduğuna, ifade vermek isteyeceğine, aklanma hakkın olduğuna saygı duyuyorlardır. En azından sen ve senin aklanma hakkına saygı duyan arkadaşlarınla 40 imza bulacaksın, geleceksin, bizim imzalarımızla birleştireceksin. Meclis soruşturması açılacak ve sen orada Ayhan Bora Kaplan'la ilişkini, Sezgin Baran Korkmaz ile ilişkini, mafyadan 10 bin dolar alan milletvekilini tek tek anlatacaksın ve masumluğunu ispat edeceksin" ifadelerini kullandı.
Emir, TİP'ten Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay'ın milletvekili olarak görevine dönmesi gerektiğini kaydederek, "Biz tekrar 10 Eylül'de Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. 10 Eylül'de Meclis'in olağanüstü toplanmasını ve Can Atalay'ın milletvekilli olduğunun Genel Kurul'da tekraren bildirilmesini, okunmasını talep ediyoruz. Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil. Bizim amacımız, özellikle olağanüstü toplantılarla Meclis gündemini işgal etmek değil. Ama Meclis'in bir üyesi, 600 milletvekilinden birisi, oy birliğiyle İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi yapılmış birisi ve milletvekili olduğu, milletvekilliğinin düşmediği Anayasa Mahkemesi kararıyla 3 kez ortaya konmuş bir kişi, şu anda cezaevinde. Bizim bir üyemiz cezaevinde tutuluyor. Şu andan itibaren Can Atalay 600 milletvekilinden biridir. Şu anda TİP'in milletvekilidir; ama bundan sonra bütün partilerin milletvekili gibi muamele görecektir. Bugün artık Meclis'in bu duruma el koymasını, özellikle Can Atalay'ın milletvekili olduğunun tekrar okunarak, Meclis'e bildirilerek gerekli işlemlerin başlatılmasını, özlük haklarıyla ilgili işlemlerin Meclis Başkanının Genel Sekreterlik'e yazacağı bir yazı ile başlatılmasını ve yargıdaki bu krizin, yani AYM'nin kararına Yargıtay'ın uymayışının bir genel görüşme ile Meclis'te görüşülmesini yapmak üzere 10 Eylül'de Meclisimizi olağanüstü toplantıya çağırıyoruz" diye konuştu.