Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayları KRT’nin sorularını yanıtlıyor. İYİ Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cengiz Topel Yıldırım, Ankara ve Ankaralılara yönelik proje ve hedeflerini anlattı. Yıldırım, mevcut ABB yönetimi ile ilgili de iddialarda bulundu.
-Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yönetmek için zorlu bir yarışta aday oldunuz. 31 Mart seçim gecesinin sonunda zaferle ayrılıp başkanlık koltuğuna oturduğunuzda yapacağınız ilk şey nedir?
1 Nisan sabahı başkanlık koltuğuna oturduğumda ilk icraatım sözde değil, özde şeffaflık anlayışını bütün belediye kademelerinde hayata geçirmek olacak. Zira Ankara Büyükşehir Belediyesi yaratılan algının aksine şeffaflıktan çok uzak. Sayın Yavaş kirli odaların kapılarını kapatmış, misafirlerini temizleyebildiği odalarda ağırlıyor. Biz Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin tüm yönetim kademelerini ve süreçlerini başta belediye şirketleri olmak üzere şeffaflık ilkesi çerçevesinde yöneteceğimizi taahhüt ediyoruz. 1 Nisan sabahı tüm Türkiye gerçek ve kurumsal şeffaflıkla tanışacak.
-Ankara’nın acil ve öncelikle çözülmesi gereken sorunu nedir? Buna yönelik çözümünüz nedir?
Ankara’nın birçok sorunu var fakat bunların arasında öne çıkan mesele kuşkusuz ulaşım problemidir. Ankara’da verimsiz, entegrasyondan uzak ve kalitesiz bir ulaşım sistemi bulunmaktadır. Hatta diyebilirim ki, Ankara’da ulaşım lağvedilse ve “artık herkes başının çaresine bakacak” denilse mevcut durumdan herhalde daha kötü olmaz. Ankara’da gözünle gördüğün yere, yürüseniz 15 dakika içerisinde ulaşabileceğiniz bir muhite toplu taşıma ile 1,5-2 saat arasında varılmaktadır. Ankara gibi bir şehirde bir güzergahta harcayabileceğimiz asgari süre yarım saati aşmamalıdır. Biz ulaşım projelerimizle bunu sağlayacağız. Her şeyden önce yalnızca yüzde 42 doluluk oranı ile hizmet veren raylı sistem hatlarını hemşehrilerimiz için cazip hale getireceğiz. Üç yeni raylı sistem hattı inşa edeceğiz. Tıpkı Londra Belediyesi gibi yıllık bütçemizin % 15’ini ulaşım hizmetlerine ayırarak hem halihazırdaki aksaklıklara bir son vereceğiz hem de ulaşım altyapısını yenileyeceğiz.
EGO’ya bağlı 528 otobüs hattından yalnızca 10 hat yüzde 85 üzeri kapasite kullanımına sahiptir. Toplu taşıma duraklarının yeniden yapılandırılarak nüfusun yüzde 95’inin bir toplu taşıma durağına bir kilometre mesafede yaşamasını mümkün kılacak dönüşüm gerçekleştireceğiz. Raylı sistemlerden maksimum faydanın elde edilmesi için otobüs hatları ve raylı sistemlerin ardıl bir şekilde kullanımına olanak sağlayan planlamalar yapacağız. Otobüsler için ana hatlarda ayrı şeritler kullanılacak, geçişlerde öncelik tanınacak, kaldırımlarda ve gerekli yerlerde orta platformlarda modern duraklar inşa edeceğiz. Otobüs sayımızı ve hat sayımızı artıracağız.
-Mevcut ABB yönetiminin Ankara’ya yönelik gerçekleştirdiği ve sizin de desteklediğiniz bir projesi oldu mu? Eksik kaldığı alanlar ise nedir?
Ne yazık ki mevcut Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni yöneten anlayış şu ana kadar hiçbir vaadini gerçekleştirememiştir. 25 yıldır tarumar edilen Ankara’yı imar edememiştir. Sayın Yavaş döneminde Ankara Büyükşehir Belediyesi sadece rutin bürokratik prosedürlerin işlediği bir yer, bir devlet dairesi haline gelmiştir. Mevcut ABB yönetiminin icraatçı bir kimliği bulunmamaktır. Dolayısıyla her alanda eksik kalınmıştır.
-Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci yüzyılını geride bırakıp ikinci yüzyılını yaşadığımız günlerin başlangıcındayız. Siz de bu dönemde Cumhuriyet'in kurulduğu Başkent Ankara’yı yönetmeye talipsiniz. Eğer seçilirseniz 100’üncü yıla uygun Ankara’ya özel projeleriniz neler olacak?
Ankara Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti, Cumhuriyet'imizin de kalbidir. Dolayısıyla Cumhuriyet’in 100’üncü yılında yapılan eserlerle kamuoyunda yer alması gereken şehir Ankara idi. Ancak mevcut ABB Başkanı her zaman olduğu gibi bu fırsatı da değerlendirememiş ve Cumhuriyet'in 100’üncü yılına ithaf edilecek tek bir eser dahi bırakamamış, bilakis olanı da yıkmıştır. Ulus Şehir Çarşısı’nın akıbeti hepimizin malumudur. Biz göreve gelir gelmez Ankara ile Cumhuriyet arasındaki irtibatı yansıtan görkemli fakat bir o kadar da estetik eserleri şehrimize kazandıracağız. Sosyal anlamda çeşitliliği, kültürel anlamda zenginliği, tarihi anlamda ise hassasiyeti esas alan bir yaklaşımımız var. Biz bambaşka bir Ankara taahhüt ediyoruz. Başkentimize dair somut projelerimizi çok yakında hemşehrilerimizle paylaşacağız.
-Ankara, hem kendi hem de çevresi açısından geniş tarım arazilerine sahip bir şehir. Bu anlamıyla Ankara’yı tarım alanında kendine yetecek bir şehre kavuşturmak için projeleriniz var mı?
Elbette var. Biz Ankara için her alanda dersimize çok iyi çalıştık. Her şeyden önce şunu ifade edeyim, Sayın Yavaş döneminde çiftçimize verilen desteğin oranı çok düşüktür. Bu oran yalnızca yüzde 0,64’tür. Yani ortada ABB tarafından çiftçilerimize verilen büyük bir destek yoktur. Öte yandan Yavaş döneminde bazı temel tarım ürünlerinin üretim oranlarında da düşüş yaşanmıştır. Patlıcan, karpuz, pırasa, marul, nane, bezelye, salatalık ve balkabağı bunlardan bazılarıdır. Biz verdiğimiz destek ve teşviklerin takibini de yapacağız.
Sadece ‘mış’ gibi yapılma durumu vardır. Biz göreve geldiğimizde öncelikle bu oranı daha tatmin edici bir düzeye taşıyacağız. Ayrıca ABB fidan üretim tesislerimiz ve seralarımız vatandaşlarımıza cüzi bir ücretle kiralayacağımız hobi bahçelerinde ekecekleri fideleri üretecek. Bu sayede Ankaralı vatandaşlarımız evsel tüketimlerini karşılayabilecek zirai ürünleri kendileri daha sağlıklı ve ekonomik koşullarla üretmiş olacak. Damızlık Ankara Keçisi projemizle hem Ankara keçisi sayımızı artıracağız hem de bu keçilerin yetiştirilmesinde kullanılacak yem bitkilerinin üretilmesini teşvik edeceğiz. Bununla birlikte mazot, gübre ve tohum desteğini ise dekar başına artırarak çiftçilerimize vermeye devam edeceğiz.
-Gün geçtikçe yoğunluğu artan Ankara trafiğine yönelik çözümleriniz nedir?
Yeni bulvarlar, alternatif güzergahlar, kavşaklar, battı-çıktılar yapmazsanız trafik elbette daha da yoğunlaşır. Sayın Mansur Yavaş görev yaptığı 5 sene boyunca tek bulvar açılışı dahi yapamamıştır. Ankara’da trafikteki araç sayısı günden güne artarken ulaşım yatırımları akim kalmış ve Ankara daha önce yabancı olduğu trafik olgusuyla karşılaşmıştır. Bugün çevreyolunda bile trafik vardır. Biz göreve gelir gelmez alternatif güzergah ve bulvarların inşasına başlayacağız. Aynı zamanda yeni otopark alanları tesis ederek başkentimizi rahatlatacağız.
-Ulaşımın en önemli ağı olan metro hatları ile ilgili projeleriniz nelerdir?
Ankara’nın en kalabalık nüfusa sahip mahallesini Kızılay-Karapürçek metro projemiz ile raylı sistemlerle buluşturacağız. Yaklaşık 90 bin nüfus sahip Karapürçek mahallemiz ve güzergahında olan Yıldıztepe, Örnek, Kale ve diğer mahallerle birlikte Karapürçek metrosu yaklaşık 200 bin kişinin faydalanacağı bir hat olacak.
Hat planlanan Havalimanı metro hattı ile de Saracalar durağında birleşecek ve özellikle havalimanından hattı kullanmaya başlayan vatandaşlarımız için alternatif güzergahlar da sunulmuş olacaktır. Bu hattın uzunluğu 15 km’dir. Raylı sistemlerin kullanım kapasitesi de etkin bir planlama sayesinde artırılacaktır.
İkinci planlanan hat ise Dikmen-Gölbaşı hattı olacaktır. Ankara-Dikmen mevcut şartlarla proje ihalesine çıkmış ancak bu hattın Gölbaşı’na kadar uzatılmasını sağlayacağız. Bu hattın uzunluğu 11 km’dir. Ayrıca Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Ankara için öngördüğü tüm metro projelerinin takipçisi olacağız.
AKM-Esenboğa, Ümitköy-Batı Merkez-Etlik-Forum AVM, Kurtuluş-Siteler, Siteler-Altınköy, Siteler-Kuyubaşı ve Nato Yolu’na uzatılacak metro hatları için Ankara’nın menfaati adına Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile birlikte hareket etmeye çalışacağız. Büyükşehir Belediyesi olarak yapacağımız metro hatlarıyla birlikte düşünüldüğünde bizim dönemimizde Ankara’ya yaklaşık 100 kilometre uzunluğunda yeni metro hatları inşa edilecektir. Yine mevcut yönetimin yalnızca proje noktasına geçirebildiği Mamak metrosu süreci bizim dönemimizde somut bir aşamaya geçecektir.
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024 yılını ‘Emekliler yılı’ olarak ilan etti. Ankara, 1 milyondan fazla emekli ile en çok emekli nüfusuna sahip ikinci il. Siz de başkanlığınızda emeklilere yönelik hayata geçirmek istediğiniz projelere sahip misiniz? Varsa bu projeleriniz nelerdir?
Sayın Cumhurbaşkanı 2024’ü ‘Emekliler yılı’ olarak ilan etti ama bunun gereğini yapabildi mi? İlan etmek kolay fakat altını doldurabilmek zor.
Önümüzdeki yıllarda bizi bekleyen en ciddi sorunlardan biri emekli vatandaşlarımızın barınma konusudur. Artık bir vatandaşın emekli ikramiyesiyle ev satın alması mümkün değildir ve emekli maaşları Ankara kira ortalamasının altında kalmaktadır. Bu topluma yıllarca hizmet etmiş insanların yaşlılıklarında evsiz ve güvencesiz şekilde sokaklarda yaşamalarına tanık olmak istemiyoruz. Mülkiyeti belediyemize ait olan 1+1 ve 1+0 büyüklüğünde konut, sağlık ocağı, restoran ve sosyal tesislerden oluşan ve sadece ev sahibi olmayan emekli vatandaşlarımızın barınmasını sağlayacak yerleşkeler kurmayı planlıyoruz. Onları sosyal hayattan koparmadan barınma, iaşe, sağlık ve sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılayacağız. Aylıklarının cüzi bir kısmı karşılığında emeklilerimizi misafir edeceğiz ve onlara hak ettikleri imkanları sunacağız.
-Ankara’da 300 binden fazla öğrenci nüfus yaşamaktadır. Büyük bir öğrenci nüfusuna sahip olan Ankara’yı ‘öğrenci dostu şehir’ haline getirmek için hangi projeleri hayata geçireceksiniz? Son dönemlerde öğrencilerin yaşadığı barınma ve ulaşım sorunlarına yönelik özel çözümlerinizi paylaşır mısınız?
Merkezi hükümetin bozduğu ve bizim sınırlı kaynaklarımızla düzeltmeye çalışacağımız alanlardan belki de en önemlisi eğitim olmalıdır. 2024 yılında Ankara’da yıllık ortalama dershane ücretleri maalesef 60 bin TL civarında. Bu rakam yaklaşık dört asgari ücret. Asgari ücretli ya da ücretli çalışanlarımız çocuklarının geleceği için kaygılanmaktadır. Geleceğimizin teminatı gençlerimizi merkezi hükümetin neden olduğu kötü yönetim nedeniyle kaybedemeyiz. Onların hak ettikleri nitelikli eğitimleri alarak milletimize faydalı bireyler olmaları için elimizden geleni yapacağız.
Bu nedenle AnkaDEMİ’yi kuruyoruz. AnkaDEMİ içerisinde üniversiteye hazırlık, KPSS ve yabancı dil kurslarını talep eden öğrencilerimize ücretsiz bir şekilde vereceğiz. Online araçlar ile de takip edilecek kurslarımızdan yalnızca fiziksel materyal talep eden öğrencilerimizden almış oldukları fiziksel materyalin ücreti talep edilecektir. Almış oldukları fiziksel ya da sanal dersler ile ilgili kesinlikle bir ücret ödemeyeceklerdir.
AnkaDEMİ online dersleri yalnızca Ankaralı gençlerimizin değil tüm ülke gençliğinin ulaşabileceği bir platformda ücretsiz bir şekilde gerçekleşecektir. AnkaDEMİ Kızılay, Ulus, Dikimevi, Balgat ve Pursaklar olmak üzere merkezi beş lokasyonda eğitimlerini gerçekleştirecektir. Beş merkezi lokasyonda fiziksel olarak yıllık 30 bin, online olarak ise 150 bin öğrenciyi ücretsiz derslerimizle buluşturarak yaşamış oldukları dezavantajı ortadan kaldırmaya çalışacağız.
Öte yandan her sene belli bir sayıdaki üniversite öğrencimizi yurt dışına göndereceğiz. Yine öğrencilerimizin kuracağımız entegre ulaşım sisteminden çok daha uygun bir bedele yararlanmasının önünü açacağız. Üniversite öğrencilerimize yönelik burs imkanlarını çeşitlendireceğiz.
-Ankara’da istihdamı artırmaya yönelik projeleriniz olacak mı? Ev kadınlarına yönelik, onların sosyal güvencesini sağlayacak, istihdama katılmalarının önünü açacak çözümleriniz var mı?
Kadınların kendilerine bahşedilen kotalar ile siyaset arenasında yer almasını reddediyor ve kınıyoruz. Kadınlarımıza kotalar ile sınırlar çizilmesinin neredeyse tüm siyasi partiler tarafından alışılagelen bir uygulama haline gelmesini maalesef üzüntüyle izliyoruz. Pozitif ayrımcılık adı altında kendilerine sunulan imkanların yönetenlerin lütfuymuş gibi ve kadınlarımız bu sunulan imkanlara kendi kabiliyet ve yetenekleri ile ulaşamayacaklarını, ancak kendilerine verilmesi halinde kavuşabileceklerini savunan bakış açısına karşı çıkıyoruz.
Bu yaklaşımı benimseyenlerin yönettiği belediyelerin kadınlarımıza karşı yaptıkları sözde uygulamaları yetersiz buluyoruz. Kadınlarımızın kendilerini geliştirmek istedikleri her alanda yanlarında olacağımızı bilmelerini istiyoruz. Gelecek talepler ile birlikte kadınlarımızın istedikleri kişiselleştirilmiş eğitimleri BELTEK ve BELMEK bünyesinde açarak hayat boyu gelişimlerine katkı sağlayacağız.
Üreten Kadın projemizle çalışma hayatında tam ya da yarı zamanlı olarak yer almak isteyen kadınlarımızın kendi kendine yeten şehir Ankara vizyonumuz ile kuracağımız hücresel atölyelerde yer almalarını sağlayacağız. Kadınlarımız farklı ilçelerimizde ve semtlerimizde kuracağımız hücresel üretim atölyelerimizde dayanıklı tüketim malzemelerinin imalatında yetenek ve kabiliyetlerinin uygun oldukları işlerle çalışma hayatı içerisinde olabilecektir.
120 yeni çocuk etkinlik merkezimizle birlikte yaklaşık 2000 kadınımıza istihdam alanı yaratılmış olacak. Emekli, öğrenci ve dar gelirlilerin sağlıklı gıdaya ulaşabilmeleri adına “İyilik Sofrası” ismiyle kurulacak 66 semt lokantasında yaklaşık 1000 kadınımıza istihdam alanı yaratılacak.
-Son yıllarda kamuoyunun ve yerel yönetimlerin en önemli tartışma konusu başıboş sokak köpekleri… Ankara’da bu soruna yönelik sokakların güvenliğini hayvan haklarını gözetecek şekilde nasıl sağlamayı planlıyorsunuz?
Kısırlaştırma, barınak ve sahiplendirme seferberliği başlatıp Ankara’nın sokaklarını güvenli hâle getireceğiz. İtlafa karşıyız ama yöneticilerin bu can yakıcı sorunu kulak ardı etmelerini de asla tasvip etmiyoruz. Biz gerekeni yaparız. Sayın Yavaş’ın 2020 yılında başlayıp Kasım 2021’de bitireceğiz taahhüdünü verdiği ve ne yazık ki hala bitiremediği Karataş Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’ni de ivedilikle tamamlayıp faaliyete geçireceğiz.
-Malumunuz bu kış kurak geçiyor ve Ankara bir su sorunuyla karşı karşıya kalabilir. Bununla ilgili bir projeniz söz konusu mu?
Yeni içme suyu kaynağı olabilecek alternatifleri çalışacağız. İçme suyu barajlarının üzerini yenilenebilir enerji kaynakları (güneş enerji panelleri) üreten paneller ile donatarak buharlaşmanın önüne geçeceğiz. Bakın bu dediğim sistemden ne Sayın Yavaş’ın ne de Sayın Altınok’un haberi vardır. Bizim dönemimizde şehir içme suyu şebekesinden yeşil alan sulamaları yapılmayacak ve yeşil alanda kullanılacak bitkiler bu kritere göre seçilecektir.
-Ülkece ekonomide zor günler geçiriyoruz. Artan pahalılığa ve düşen alım gücüne yönelik vatandaşların ve kent ekonomisinin bu süreçte yükünü hafifletecek projeleriniz var mı?
Türkiye’de gıda enflasyonu hız kesmeden artmaya devam ediyor. Maalesef beceriksiz siyasetçiler ve siyasilere gebe son dönemin iş bilmez bürokratları nedeniyle oluşan bu çığın altında vatandaşlarımız da nefes almak için var gücüyle çaba gösteriyorlar. Bu durumun olumsuz etkisini vatandaşlarımıza bir nebze de olsa daha az hissettirebilmek için gıda tedarik zincirini önemsiyoruz.
Bu noktada da Ankaralı vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın ceplerini boşaltan değil koruyan olacağız. 50’si ikinci yılın sonunda olmak üzere beş yıl içerisinde açacağımız 100 market ile üreticimizi de tüketicimizi de koruyacağız. Merkezi yönetimin zafiyet göstererek ülkemize, milletimize, dindaşlarımıza ve soydaşlarımıza çeşitli vesilelerle maddi ve manevi zarar verenlerin ürünlerine dair herhangi bir kısıtlamaya gitmediğini görüyoruz. Başkent-Mar’larda yalnızca üretimi yerli ve milli imkanlarla gerçekleştirilen ürünler satılacaktır. Satımı gerçekleştirilen ürünlerde öncelik ABB seraları, çiftlikleri ve üretici kooperatifleri tarafından üretilecek ürünlerde olacaktır. İstihdam kaynağı da olacak projemizde doğrudan bin 500 dolaylı olarak ise 10 bin vatandaşımız çalışacaktır.
-Her seçim öncesi belediye çalışanları işlerini kaybetme ya da sendika değiştirme konusunda çeşitli endişelere veya baskılara maruz kaldıklarını dile getiriyor. Seçilmeniz halinde bir işten çıkarma ya da işçilerin sendika tercihlerine karışılacak mı?
Bakın kesin bir dille söylüyorum, Bizim yönetimimizde hiç kimse işinden ve aşından olmayacak. İsteyen istediği sendikaya üye olabilir. Bizi personelimizin siyasi görüşü asla ilgilendirmez. Biz yalnızca liyakate bakarız. İşini yapıp yapmıyor mu ona bakarız.
-Mülteci/sığınmacılara yönelik, rehabilite edilmeleri ya da şehirlere oryantasyonlarını sağlamaya yönelik merkezi yönetimle beraber hayata geçireceğiniz bir yol haritanız var mı?
Biz her şeyden önce ülkemizin dünyanın hafriyat döküm sahası gibi kodlanmasından son derece rahatsızız. Bugünkü mülteci sorunu merkezi hükümetin yanlış politikalarından ötürü doğmuştur. Haliyle bu meseleyi çözmesi gereken de merkezi idaredir. Biz, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kaynaklarını yalnızca Ankara ve Ankaralılar için kullanacağız.
-Merdiven altı olarak tabir edilen imalathanelerin bir mantar gibi türediğini görüyor ve insan sağlığına olan olumsuz etkilerini de yakından hissediyoruz. Bu konuda seçilmeniz halinde nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Bizim dönemimizde hayat pahalılığının simsarlığını yapanlara ve vatandaşımızın sağlığına kastedenlere göz açtırılmayacak. Bu bir vaat değil, taahhüttür.
-Son dönemlerdeki çarpık yapılaşmayla Ankara beton şehir haline gelmeye başladı. Açılan Millet Bahçeleri şehrin yeşil alan ihtiyacını tam anlamıyla karşılayamadı, bu duruma yönelik şehre ve Ankaralılara nefes aldıracak rekreasyon projeleriniz var mıdır varsa nelerdir?
Elbette var…anKAZANıyorum diyoruz.
Modern kent hayatında mekanikleştiğini hisseden vatandaşlarımızı toprak ve bitkisel üretim ile buluşturmayı istiyoruz. Gri Ankara’dan Yeşil Ankara’ya olan dönüşümün sac ayaklarından birisi olarak da gördüğümüz önemli bir projemiz aile hobi bahçelerimizin tesis edilmesidir.
Büyükşehir Belediyemizin ve ilçe belediyelerin kısa dönemli gelecekte imar çalışması öngörmediği rezerv alanlarımızı cüzi kira miktarları ile vatandaşlarımızın kullanımına sunacağız. Toprakla uğraşmanın stres giderici, bağışıklık sistemini güçlendirici, beyin uyarıcı gibi sağlığa olumlu birçok özelliğe sahip olması bilim insanları tarafından ortaya konulmuştur.
Aile içi iletişim bariyerlerinin en önemlilerinden biri olarak kabul edilen teknoloji bağımlılığı, aile bireylerinin toprak, fidan ve yeşille meşgul olması sayesinde azaltılmak da istenmektedir. Vatandaşlarımızın sevdikleriyle altyapı olanakları tamamlanmış 300-500 m2’lik alanda toprakla uğraşarak ifade edilen olumlu özelliklerden faydalanmalarını ve gerçekleştirecekleri bitkisel üretim ile bu anların faydalarını artırmalarını istiyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi seralarında, hobi bahçelerinde vatandaşlarımızın ekeceği fidanlar, ata tohumları çoğaltılarak yetiştirilecek ve arazi tahsisi yapılmış vatandaşlarımıza ücretsiz olarak dağıtılacaktır. Seralarımızda çalışan bitkisel üretimde deneyimli ziraat mühendislerimiz ve teknikerlerimiz hobi bahçelerimizdeki uygulamaları izleyecek ve vatandaşlarımızın sorularına ve sorunlarına yerinde çözüm arayışı içerisinde olacaklar.
-Ayrıca Kentsel Dönüşümle ilgili bir projeniz var mı? Varsa eğer nasıl bir işleyiş olacak?
Öncelikle 15 yıldır söz verilen ve bitirilemeyen Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi’ni 2025’in sonunda bitireceğiz. Ayrıca Kızılay ve periferisindeki semtler başta olmak üzere bina yapım tarihi dikkate alınarak yeniden Ankara’ya yakışır bir kent imajı inşa edeceğiz. 50 bin konut projemiz içerisinde de yer alması planlanan kentsel alanları, mülk sahiplerimiz mağdur edilmeden dönüştüreceğiz. Kızılay ve Ulus gibi kent merkez alanlarındaki dönüşümü parsel bazlı değil ada bazlı tasarlayarak Ankara’nın griliğini yeşile dönüştüreceğiz. Ada bazlı dönüşüm sayesinde yeşil alan için alan yaratmış olacağız.