BIST 100 9.368 DOLAR 34,49 EURO 36,24 ALTIN 2.960,60
7° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Sistem çöktü: Yurttaş sağlık hakkından yoksun

Sistem çöktü: Yurttaş sağlık hakkından yoksun

Sağlık hakkına erişim ekonomik krizle birlikte gitgide zorlaştı. Derin Yoksulluk Ağı’ndan Selen Yüksel “Devlet hastanesinden randevu almaları oldukça güç. Birçok kişi hastaneye gitmek için haftalarca bekliyor ve bu sırada hastalıkları ilerliyor” dedi.

Ekonomik kriz ve hayat pahalılığı karşısında yurttaş sağlık hakkına erişimde zorluk yaşıyor. Giderek yoksullaşan yurttaşlar özel hastane ücretlerini karşılayamıyor, devlet hastanelerinden randevu bulamıyor. Artan kurla birlikte yükselen ilaç fiyatları da yoksulluk koşullarında yaşayan kişilerin ilaçlara erişimini güçleştiriyor. Özellikle çocuklar koruyucu-önleyici sağlık hizmetleri ve gelişim takibinden yeterince faydalanamıyor.

Cumhuriyet'ten Dilan Ayırkan'a konuşan Derin Yoksulluk Ağı’ndan Selen Yüksel, yoksulluk koşullarında yaşayanların hem tanı hem de tedavi amaçlı hizmetlere erişmekte engellerle karşılaştığını belirterek “Yoksulluk, kişilerin temel hijyen malzemelerine, yeterli ve güvenli gıdaya, temiz içme suyuna, güvenli musluk suyuna, güvenli çevresel koşullara erişimlerini engelliyor. Bu durum hastalıklarla daha fazla karşı karşıya kalınmasına sebep oluyor. Araştırmalar; yoksulluğun, hem tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıklara hem de diyabet, akciğer hastalıkları ve kanser gibi bulaşıcı olmayan hastalıklara karşı risk faktörü olduğunu gösteriyor. Zamlar nedeniyle ilaca erişim de güçleşti. Hastalıkların gerektirdiği ek ihtiyaçlara erişim de oldukça kısıtlı. Örneğin hasta bezi kullanan bir kişinin aylık bez masrafı 600-650 TL iken hasta bezi için yapılan SGK ödemesi 225 TL” dedi.

AMELİYAT SIRASI BEKLERKEN

Devlet hastanelerinde randevu bulmanın zorluklarına da değinen Yüksel, “Birçok kişiden hastaneye gitmek için haftalarca bekledikleri ve bu sırada hastalıklarının ilerlediğini duyuyoruz. Safra kesesindeki kistler sebebiyle ameliyat olması gereken takip ettiğimiz bir hastanın, hastanede kendisi için yer açılmasını beklerken haftalarca riskli çadır koşullarında ameliyatı beklediğine tanık olduk” diye konuştu. Yüksel, yoksulluk koşulları sebebiyle birçok çocuğun da sağlık hakkına yeterince erişemediğine dikkat çekerek “Fiziksel engeli olan bir çocuğun yeterli gelişim materyallerine ve yeterli özel eğitime ulaşamadığına; deri hastalığı yaşayan bir çocuğun kullanması gereken kremi devlet karşılamadığı ve ailesi de düzenli olarak karşılayamadığı için uzun süre iyileşemediğine; yoğun bakımdan çıkan çocuklarının sağlıklı beslenmesi için gerekli mamaya erişemediğini gördük” dedi.

GELİŞİM BOZUKLUĞU ARTTI

Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır da “Ekonomik kriz döneminde gerekli önlemler alınmazsa kronik hastalığı olanlar, yaşlılar çocuklar ve gebeler daha olumsuz etkilenir. Bu dönemde çocuklarda “gelişim bozukluğu”, “öğrenim güçlüğü” artar. Yetersiz beslenen çocuklarda gelişim geriliğinin yanı sıra metabolik sendrom, avitaminozlar, demir yetersizliği anemisi, iyot yetersizliği hastalıkları görülür. Yurttaşları daha da yoksullaştıran ve sağlık hizmetlerine ulaşım konusunda engel oluşturan genel sağlık sigortası sistemi terk edilerek tüm sağlık hizmetleri kamu tarafından parasız karşılanmalıdır. Şehir hastanelerine harcanan kaynaklara son verilip, birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilmeli” dedi.