Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Sıkı para politikası işsizliği artırmaya devam edecek

Yılın ikinci yarısında uygulamaya başlayan sıkı para politikası, kasımdan itibaren üretim ve işsizliği olumsuz etkilemeye başladı. Sanayi üretimindeki düşüşle birlikte, kasım ayında işsizlik oranı 0.4 puan artarak yüzde 9’a çıktı.

Ekonomi yönetiminin sıkı para politikasında ağustos ayına kadar yavaş adımlarla yetinmesi, sıkı paranın işsizlik üzerindeki etkisinin gecikmesine yol açmıştı. Politika faiz oranlarında yüksek oranlı artışlarla birlikte iç talepte bir duraklama da yaşanmaya başladı. Turizm sezonunun kapanması ve gecikmeli olarak üretimde gözlenen yavaşlama nedeniyle, sıkı paranın işsizlik üzerindeki somut etkisini de Kasım ayından itibaren görmeye başladık.

Aslında ekonomi yönetiminin iç talepte beklediği duraklamanın hem geciktiğini hem de istenen ölçüde olmadığını söylemeliyiz. Yılbaşı zamları ve vergi artışları beklentisiyle tüketici, 2023’ün son aylarında da, “nasıl olsa zamlanacak” diyerek, talebini sürdürdü. Yeni yıla kadar süren bu eğilimin 2024’ün ilk aylarında nasıl seyredeceği ise henüz bilinmiyor. Mart sonundaki yerel seçimler nedeniyle ekonomi yönetiminin piyasadaki TL likiditesini gevşek bırakması ve yüzde 50 civarındaki maaş zamlarının iç talebe 2024’ün ilk aylarında nasıl etki edeceğini söylemek için henüz erken. Bu nedenle de yeni yılın ilk aylarında üretim ve işsizlik oranlarını tahmin etmek, şimdiden kolay değil.

SEÇİMDEN SONRA NE YAPILACAK?

Seçimden sonra beklenen ise daha sıkı bir dezenflasyon süreci yani daha sıkı para politikasının başlaması. Bu da doğal olarak iç talebin seçimlerden sonra daralacağı beklentisini yaratıyor. Asgari ücrete 2024 yılında tek seferlik zam yapılması da, özellikle yılın ikinci yarısında satın alma gücünü iyice azaltacak. Dolayısıyla yılın ilk aylarında işsizlik oranlarının seyri tam olarak kestirilemese de, yılın ikinci yarısında ciddi bir işsizlik artışı olması kaçınılmaz görülüyor.

Öte yandan baktığımızda ise üretim ve işsizlik verilerindeki trendin seçimlerden sonra uygulanacak sıkı para politikasının dozunu belirleme ihtimali de var. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek daha sıkı para politikası uygulanması konusunda kararlı görünse de, istediklerini yapma imkanı olup olmayacağı bilinmiyor. Verdiği kararlılık mesajlarına rağmen, istediklerini yapma konusunda Cumhurbaşkanı’na takılıp takılmayacağı henüz belirsiz.

Enflasyonla mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fren koyması halinde ise makro ekonomik istikrar tehlikeye girecek. 1990’lı yıllardaki gibi; yüzde 40-50 oranlarında seyreden enflasyon, iç ve dış gelişmeler karşısında son derece kırılgan bir makro ekonomik denge bizi bekleyecek. Bu da hem üretimde, hem işsizlikte “bir ileri-iki geri” şeklinde, dengesiz bir trend anlamına gelecek.