CHP’nin ‘Sosyal Güvenlik Kurumu açıklarının ve görev zararlarının nedenlerinin araştırılması’ amacıyla TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşülmesi önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önergenin gerekçesini açıklayan CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat şunları söyledi:
'KILIÇDAROĞLU DÖNEMİNİN AÇIK RAKAMI 2,2 MİLYAR, SİZİN DÖNEMİNİZİN AÇIK RAKAMI 485 MİLYAR'
Sosyal güvenlik, insanlar açısından bir haktır. İnsanlar açısından bir hak olduğu gibi, devlet açısından yasalara göre de bir ödevdir ve aynı şekilde, Sosyal Güvenlik Kurumu bir ticari kurum değildir, sosyal hizmetler için kurulmuş kurumdur. Yıllardır bir yalanı, mahir bir şekilde, yetenekli bir şekilde anlattığınız için ilk başta AKP Grubu’nu alkışlıyorum. ‘Kılıçdaroğlu, SSK'yi batırdı’ yalanını yıllardır başarıyla anlattınız. Ekonominin kitabını yazmakta mahir değilsiniz ama bu yalanın kitabını yazma konusunda oldukça yeteneklisiniz. Kılıçdaroğlu döneminin açık rakamı 2,2 milyar, sizin döneminizin açık rakamı 485 milyar. Bütçe transferlerine Kılıçdaroğlu döneminde gayrisafi millî hasılanın 2,1'i aktarılmış, sizin döneminizde 4,9'u. Sizin döneminizde bütçe transferleri 35 milyar 499 milyon; Kılıçdaroğlu döneminde 5 milyar 754 milyon; 7 katı bütçe transferi.
'SAYIŞTAY 2012'DE NEYİ YAZMIŞSA 2020'DE DE AYNISI YAZIYOR'
Hastaneler yapmışlar. Peki, o hastanelere Merkez Bankası Başkanı gidiyor mu? O hastanelere Merkez Bankası personeli gidiyor mu? Hayır. Özel sağlık sigortasına 307 milyonu Merkez Bankası vermiş. Hani sizin sağlıklı hastaneleriniz vardı, hani hastaneye para harcamıştınız. Kılıçdaroğlu dönemini didik didik ettiniz, özel hafiyeler tuttunuz, müfettişler görevlendirdiniz, savcılara baktınız. 1 tane teftiş raporu var mı, 1 tane dava var mı? Nerede, neyi konuşuyorsunuz siz? Kim, nereyi batırmış? Sayıştay 2012'de neyi yazmışsa 2020'de de aynısı yazıyor. Özeti ne biliyor musunuz? Sizin SSK'nız bu, sizin SSK'nız. Sayıştay raporu diyor, sizin SSK'nız alacağını bilmiyor, alacağını takip etmiyor, 2 trilyonluk alacak zaman aşımına uğruyor. Mal varlığını bilmiyor ve 264 milyona sattığınız araziler var. Buna rağmen, açık veriyorsunuz. EYT yoktu Kılıçdaroğlu döneminde, sizin eseriniz şimdi bu EYT. Emeklilik yaşı 40'tı. Kılıçdaroğlu döneminde ilaç parası yoktu, biliyor musunuz bunu? Şimdi vatandaş 6 milyar ilaç parası ödemiş.
'2003'TE 4 MİLYAR LİRA AÇIK VARDI, BUGÜN 25 MİLYAR LİRA'
CHP’nin önerisinin lehinde söz alan İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar da şunları söyledi:
Sadece 2022 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun açığı 25 milyar 667 milyon; yedi aylık dönemdeki açık. Bunun sebeplerine baktığınız zaman özellikle Suriyeliler meselesinde bugün kayıt altında çalışan insan sayısı her geçen gün azalıyor. Yabancıların tamamı kayıtlı çalışma kapsamı içerisinde değil; aynı zamanda ne prim toplayabiliyorsunuz ne de iş gücü konusunda bir katkı sağlayabiliyorsunuz. Eğer doğru düzgün yatırımlar yapılmış olsaydı bugün işsizlik konusunda ciddi adımlar atılır, ciddi oranda da primler ödenirdi. İktidara geldiğiniz günlerde, daha 2002'de, 2003'te 4 milyar lira civarında açık vardı, bugün 25 milyar lira; bunun altından kalkmanız mümkün değil. Dolayısıyla, ciddi manada bir sosyal güvenlik reformu yapma mecburiyetimiz var.
'HANGİ ŞİRKETLER ÜZERİNDEN, BU GİBİ VURGUNLARIN YAPILDIĞI SIR GİBİ SAKLANIYOR'
HDP adına söz alan Bitlis Milletvekili Mahmut Gaydalı ise şunları kaydetti:
SGK'nin açık vermesinin temel nedeni uygulanan yanlış politikaların bir sonucudur. Tabii, bugün SGK özelinde tartışmaya açılan husus, aslında tüm kamu kurum ve kuruluşları için de geçerlidir yani AKP döneminde zarar etmemiş, adı bir şekilde yolsuzluğa, rüşvete, insan kayırmaya karışmamış kurum kaldı mı? Bütün kamu kurum ve kuruluşları tahrip edilmiş, içi boşaltılmış, liyakatsiz kadrolarla doldurmuştur.
Halka hizmet etmek için kurulmuş, halkın çıkar ve menfaatleri için, sağlıklı bir gelecek için hizmet etmesi gereken kurumlar, sermaye şirketlerine hizmet eder hale getirilmiştir. En basit örneği, SGK'de meydana gelen 1 milyar liralık yolsuzluk durumu. SGK Başkanı, İlaç Daire Başkanı, Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı, Tıbbi Cihaz Daire Başkanı, Yurt Dışı Sağlık Hizmetleri Daire Başkanının da içinde bulunduğu çok sayıda yönetici görevden alındı. Hangi şirketler üzerinden, bu ve bunun gibi vurgunların yapıldığı ise sır gibi saklanıyor. Bu talan düzeninde kim, ne vurgun yaptıysa yanına kar kaldığı aşikar. Peki, bu işten kim zararlı çıkıyor? Tabii ki halkımız. İnsanlar ilaçlara ulaşamıyor, kullanması gereken ilaçlardan destekler çekilmiş ve nihayetinde cebinden daha fazla para çıkması gerekiyor. Çürük zeminler üzerine yapılan binalar nasıl yıkılmaya mahkûmsa çürük sistemlerin akıbeti de budur. Bu da sizin yarattığınız sistemdir.
(ANKA)