Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Şengül Hablemitoğlu'ndan 20 yıl sonra açılan davaya ilişkin çarpıcı yorum

Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, eşi Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesiyle ilgili olarak 20 yıl sonra açılan dava için “İddianame kamuoyunda ortaya konduğu gibi değil” değerlendirmesinde bulundu. Şengül Hablemitoğlu, davaya ilişkin endişesini “İpin ucu ne kadar çekilmek isteniyor bilmiyorum” diyerek dile getirdi. 

Hablemitoğlu suikasti davasında, aralarında Bulgaristan’dan iade edilen M. Levent Göktaş’ın da bulunduğu sanıkların yargılanmasına 14 Şubat’ta Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. KRT TV’de Semra Topçu ile Haftanın Panoraması programına konuk olan Şengül Hablemitoğlu, davayla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı:

'UNUTTURULMAYA ÇALIŞILDI'

Bir iddianame ve dava var. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002’de öldürüldü. Bu çok önemli bir süreç bizim için. Neden, 20 yıl oldu çünkü geçtiğimiz aralık ayında. Söylemesi çok kolay gelmiyor bana, 20 yıl. Ben bunu çok zor söylüyorum, 20 yıl geçti, 20 yılın sonunda soruşturma tamamlanıp bir iddianame ortaya çıktı.

Üstelik bu soruşturma 20 yıl gibi bir zamana da yayılmadı. Yakın tarihte gerçekleşti bu soruşturma. Sözler verildi, bazen ilgi gösterilir gibi yapıldı, çoğu zaman bu cinayet unutuldu, unutturulmaya çalışıldı, bazen kullanıldı ve saire ve saire. Son birkaç yılı da zaman aşımı tartışmaları içinde geçirdik ve artık bir iddianamesi var ve ilk duruşma 14 Şubat tarihinde yapılacak ve yargılama sürecine girilecek. Yani bir faili meçhulden bir yargılama sürecine dönüşen bir durum var, bir dava var.

'ADALETE İNANCIMIZ KALMADI AMA...'

Biz de aile olarak herkes gibi herkesin ilgisini takip etmeye çalışıyoruz onu söyleyeyim. Bunların arasında itibar edilebilecekler çok az. İddianame kamuoyunda ortaya konduğu gibi değil. Bu cinayetin bir zaman çizelgesi var, iddianamede. İlişkiler ağı var. Bunların içindeki isimler var. Bazıları benim vakıf olduğum isimler ki, önemli bölümüne dair bilgiyi savcılık makamıyla paylaşmıştım ve soruşturma o yönde ilerledi zaten.

Saptanan bir telefon trafiği, HTS kayıtları var. Net bir ilişkiler ağı var, bir kere bunu söyleyelim. Gerçeği söyleyenler var, ucundan söyleyenler var, gerçeği gizleyenler var. İddianame de açıkçası kamuoyunda görüldüğü gibi ortaya konmuş bir iddianame değil, çok basite indirgenecek bir şey değil. Ben şimdilik bu kadarını söyleyeyim.

Türkiye’de adalete inancımızın olmadığı zamanlardan geçiyoruz ama adalet ümit ediyorum. İpin ucu ne kadar çekilmek isteniyor bilmiyorum.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER