Selda Bağcan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 99. yıl dönümü kutlaması sebebiyle Üsküdar Meydanı’nda konser verdi. Bağcan, "Atatürkçü bir kadının 29 Ekim vesilesiyle sahnede olmak gurur verici. Şahane bir konserdi. Muazzam bir kalabalıktı. Onur ve gurur duydum. Cumhuriyet coşkusunu doyasıya yaşadık. Atamızı andık. Sonsuza dek Cumhuriyet değerlerini savunan bir sanatçı olacağım. Son nefesime kadar liderimiz Ulu Önder Atatürk’ü seveceğim ve şükran duyacağım. Dilerim daha çok Cumhuriyet Bayramı görürüz ve ben de Cumhuriyet sevdalılarına en güzel şarkılarımı söylerim" dedi.
"BEN BİR CUMHURİYET KADINIYIM VE BUNDAN ONUR DUYUYORUM"
Posta Gazetesi'nden Alev Gürsoy Cimin'e açıklamalarda bulunan Selda Bağcan, "Her 29 Ekim’de programım mutlaka dolu olur. Her 29 Ekim’de Külliye’den davet alıyorum ancak konserlerime denk geldiği için gitmiyorum. Konserim olmasa da gitmezdim sanırım.Cumhuriyet’imizin kurulduğu günde Selda Bağcan sahnede olmazsa hangi gün olacak? Ben bir Cumhuriyet kadınıyım ve bundan onur duyuyorum. Cumhuriyet olmasa sanatçı mı olabilecektik? İran’a, Arabistan’a dönüp bakın isterseniz! Cumhuriyet’in değerleri olduğu için bugün buradayız" diye konuştu.
"ATATÜRK, ŞARKILARIMI DİNLESİN İSTERDİM"
Selda Bağcan, "Atatürk'le tanışmak ister miydiniz" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Hem de çok! Şarkılarımı dinlesin isterdim. Severdi bence. Onu yakından tanımak hatta arkadaş olmak isterdim. Sonsuz bir sevgi ve saygı besliyorum. Milletimizin olmazsa olmazıdır. Hayranlığın ötesi bu. Yokluklarla mücadele ederek bütün milleti bir araya getirdi. Yüzde 5’lik bir kesim, halifeliği kaldırdığı için ona düşman ama yüzde 95’lik kesim hem çok seviyor hem de şükran duyuyor. Bu gönül bağını kimse yok edemez. Atatürk’e yapılanlar beni kahrediyor. Bu kadar nankörlük olmaz! Atatürk, Karşıyaka Kız Öğretmen Okulu’na gelmiş, annem anlatır. Gözlerine bakamamışlar. 'Gözleri çakmak çakmaktı' dedi."
"HAYATIM KİTAP OLACAK"
"Bergen’in filmi çekildi, biliyorsun. Büyük acılar ve dram var o filmde ama esas acıların kadını Bergen değil benim! Acıların kadını olmak konusunda Bergen birinci sıradaysa ben de ikinciyim" diyen Selda Bağcan, neden böyle düşündüğüyle ilgili şunları söyledi:
"1981’de ve 1984’de üç kere hapse atıldım. Şarkılarım ve düşüncelerim yüzünden defalarca hapislere düştüm. Kitlelere gözdağı vermek için o kadar çok içeri attılar ki beni... 12 Eylül’ün kurbanı oldum. Korkunç günlerdi. Hiç hak etmedim hiç! Öyle ilginç şeyler yaşadım ki... Hayatım kitap olacak. Orada her şeyi anlatıyorum. Sinirleniyorum anlatırken. 1987’ye kadar pasaportuma el koydular. Bir sürü festivalden davet aldım, gidemedim. O dönem cezaevinde yatan tek kadın sanatçıydım."