Yarbay Mehmet Alkan, dört yıl önce Ağustos ayında Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde PKK'li teröristlerin saldırısında şehit olan kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenazesinde sarf ettiği sözleriyle Türkiye'nin gündemine oturdu. Sonrasında ise Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edildi.
Yarbay Alkan, Türkiye-Irak sınırında PKK ile girilen çatışmada şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkcı'nın cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırı ile ilgili Sözcü'ye açıklamalarda bulundu. Mehmet Andaç'ın haberine göre yapılan saldırının; kişilerin yaşam ve vücut bütünlüğüne yönelik bir eylem olduğunu ve kabul edilemeyeceğini belirten Yarbay Alkan: “Bireylerin, düşünce ve fikir özgürlüğünün yansıması olarak gösteri ve protesto hakkını yasal sınırlar içinde kullanması elbette olağan bir durumdur. Ancak burada barışçıl ve şiddet içermeyen bir protesto değil tamamen şiddet içerikli eylemler söz konusudur. Dolayısıyla olayın basit bir protesto olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Kalkan yumruklar, sopalar, araçlara atılan taşlar kişilerin yaşam ve vücut bütünlüğüne yönelik açıkça suç oluşturan eylemlerdir kabul edilebilir bir tarafı yoktur.” dedi.
“ŞEHİTLERİN HESABINI VERECEK OLAN İKTİDARDIR”
Son günlerde muhalefetin terörü desteklediği şeklindeki söylemlere değinen Alkan, şehitlerin hesabını iktidarın vermesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Diyorlar ki muhalefet terörü destekliyor. Yahu muhalefetin elinde nasıl bir imkân ve yetenek var ki böyle bir şeyi yapsın, yapabilsin. Kaldı ki teröre ve teröriste destek olmak bana göre vatana ihanettir ve ceza kanununa göre suçtur. O halde muhalefetten bu desteği yapanlar kimlerse haklarında adli işlem yapılması gerekir, yapılmıyorsa yetkililer görevini yapmıyor demektir. Bu söylem iktidarın kendi sorumluluğunu başkalarına atma ve hedef şaşırtmasından başka bir şey değildir. Şehitlerin hesabının sorulması gereken ve o hesabı vermesi gereken ancak ve ancak iktidardır.”
“ERDOĞAN'IN ÇELENGİNE ŞİDDET UYGULAYAN İKİ GENÇ TUTUKLANDI”
Kardeşinin cenaze töreninde, 'Recep Tayyip Erdoğan'ın çelengine şiddet uygulayan iki gencin tutuklandığını söyleyen Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğrendiğim kadarıyla Ankara’daki saldırıda bulunan kişiler şehit yakını değildir. Şehit yakını ise de tepkilerini muhalefete değil iktidara yöneltmeleri gerekir. Ve şehit yakınıysa da bu tepkisini ‘saldırı’ olarak değil ‘düşünce ve fikir açıklaması’ olarak yapması gerekir. Bakınız benim kardeşim Yüzbaşı Ali Alkan, çözüm süreci sırasındaki yanlış politikalar yüzünden 22 Ağustos 2015 tarihinde şehit olduğunda ben bunun hesabını düşünce açıklaması yoluyla sordum. Hiçbir kişiye karşı ne ben ne de başkası şiddet eylemine girmedi. Ancak bugünkü durumla ilgili olarak ilginç bir nokta belirtmek isterim ki o törende Erdoğan'ın çelengine şiddet uygulayan iki genç tutuklandı. Görüyorsunuz işte çelenge şiddete tutuklama var ama ana muhalefete saldırıya tutuklama yoktur.”
“BEN ŞEHİT KARDEŞİ DEĞİL MİYİM?”
İktidara “Hangi suçu işledim?” sorusunu yeniden yönelten Alkan, “Ben bu düşünce açıklamamdan dolayı, görevdeyken disiplin cezası aldığım gibi daha sonra tam da 22 Ağustos 2016 tarihinde yani Ali'nin birinci yılında imzalanan bir kararla “terörist” olarak ihraç edildim ve halen terörist olarak, olmayan eylemlerle, yargılanıyorum. Ben şehit kardeşi değil miydim? Benim ki patlama değil miydi?
Benim buna hakkım yok muydu? Sonra ben ne yaptım, kime şiddet uyguladım kime hakaret ettim, hangi suçu işledim? Sadece ve sadece doğruları söyledim, ‘kral çıplak’ dedim ve halen dediğimin arkasındayım.”