BIST 100 9.622 DOLAR 34,67 EURO 36,66 ALTIN 2.972,34
13° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Şehir hastaneleri gerçeği

Şehir hastaneleri gerçeği

Sözcü yazarı Çiğdem Toker şehir hastanelerindeki gerçeği ortaya çıkardı. Sağlık Bakanlığı, şehir hastanesi müteahhitlerine, bu ayın ilk 7 ayında ödediği kira bedeliyle, 1000 yataklı  3 yeni hastane yaptırabiliyor. Bu kiralar 2040'lı yıllara kadar sürecek. 

Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın "hayalim" dediği şehir hastanelerini köşesine taşıdı.

Toker yazısında, "KÖİ modeliyle yapılan şehir hastanelerinde ise devletin yedi ayda ödediği 3 milyar TL. Basitçe, devlet şirketlere KÖİ modeli dolayısıyla sadece 7 ayda ödediği kira parasıyla, 21/b usulüne göre 3 şehir hastanesi yaptırabiliyor" ifadelerini kullandı.

Toker Twitter hesabından yazısındaki verilere yalan diyen bir hesabı, okurlara "saman yiyen kitle" dediği için engellediği belirterek şöyle yazdı:

Ona ve inanmayan herkes için şu resmi linki ve görseli bırakıyorum. Şehir hastaneleri için Sağlık Bakanlığı 'nın 7 ayda ödediği kira ve hizmet bedelleri:

Şehir hastaneleri gerçeği - Resim : 1
Toker yazısında şu ifadeleri kullandı:

İktidar, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yaptırdığı şehir hastaneleri için bu yılın ocak-temmuz döneminde, müteahhitlik şirketlerine 3 milyar 43 milyon TL kira bedeli ödedi.

(İlk kez okuyana not: Sağlık Bakanlığı, şehir hastanelerini yapıp işleten müteahhitlerin her birine ayrı ayrı kiracı.)
Erdoğan Süzer'in devletin resmi verilerini esas alan dünkü Sözcü'de yayımlanan haberine göre, bu tutar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 61.9 oranında bir artış demek.

Yüklü artışın sebebini malum: Döviz kuru. Kur artışı; sadece kira bedelini değil, şehir hastanelerini yapıp işleten müteahhit şirketlere ödenen hizmet bedelini de katladı. Hizmet bedellerindeki yedi aylık artış ise yüzde 47 oldu.

Bu artış oranının TL karşılığı da 1 milyar 739 milyon TL. Ocak-temmuz döneminde iktidarın garantili şehir hastaneleri için yaptığı toplam ödeme 4 milyar 786 milyon TL oldu.

UÇURUM BÜYÜK

Aktardığımız şu resmi ödeme rakamları, iktidarın şehir hastanelerinde KÖİ modelinden neden vazgeçtiğini gayet iyi anlatıyor. Son iki yazımda, şehir hastanelerinde iktidarın yeni politika olarak belirlediği 21/b usulü ile yapılan son ihalelere yer verdim. Şimdi, o ihalelerde müteahhitlerin verdiği teklifler ile KÖİ sözleşmelerine göre bu sene
müteahhitlere yapılan ödemelere bakalım.

Geçen hafta 21/b usulüyle ihale edilen Samsun Şehir Hastanesi'ne gelen en düşük teklif 1 milyar 69 milyon TL'ydi. Antalya Şehir Hastanesi'ne gelen en düşük teklif ise 1 milyar 21 milyon. Biri 900, diğeri 1000 yataklı.

KİRA BEDELİYLE 3 HASTANE

KÖİ modeliyle yapılan şehir hastanelerinde ise devletin yedi ayda ödediği 3 milyar TL. Basitçe, devlet şirketlere KÖİ modeli dolayısıyla sadece 7 ayda ödediği kira parasıyla, 21/b usulüne göre 3 şehir hastanesi yaptırabiliyor.
Yalnızca bu karşılaştırma bile KÖİ modelinin sermaye lehine, kamu aleyhine ne kadar büyük bir vurgun olduğunu ortaya seriyor.

İş işten geçtikten sonra iktidar şimdi toplam 10 “yeni nesil” şehir hastanesini 21/b usulüyle yapmayı planlıyor. (İhalelerin davet usulü yapılmasındaki soru işaretleri bir kenarda dursun.) Bu usül KÖİ modeliyle kıyaslandığı şu anlama geliyor:

Yeni ihale edilecek şehir hastanelerinde inşaat biter bitmez, hastane işletmesi devlete geçecek. Farklı bir gizli anlaşma yapılmadıysa, böyle olduğunu varsayıyoruz. Böylece iktidar, bütçeyi 20 yıllık kira bedelleri ve hizmet bedelleri gibi uzun yükümlülükler altına sokmamış oluyor. Ama bu tam bir züğürt tesellisi. Zira iktidar KÖİ modeliyle imzalanan önceki sözleşmelerle devleti en az 2040 yılına kadar taahhüt altına soktu. Evet kendi ömrünü çok çok aşacak bir yükümlülükten söz ediyoruz.