Sedat Peker'in 'Venezuela' iddiaları ile gündeme gelen Erkam Yıldırım ile ilgili şok gelişme!

Oda TV yazarı Hürrem Elmasçı, Yıldırım'a ilişkin yeni bir bilgi paylaştı.

Yıldırım'ın geçtiğimiz mart ayında eşinden boşandığını aktaran Elmasçı, ''Çocukların velayeti anneye verilmiş, Erkam Bey Dragos’ta oturdukları evi de eski eşine bırakmış'' ifadelerini kullandı.

Elmasçı'nın söz konusu yazısı şöyle:

''Şekerim ben size yok Cihangir yok Bodrum Gümüşlük liboş solcu gevezelikleri yazmıyorum.

Hakiki - öz siyasi magazin haberi yazıyorum...

Üç beş kişinin ilgilendiği haberler benim hiç ilgimi çekmiyor.

Doğrusu bu, ne yapayım ben de böyle bir kadınım vesselam.

KABOTAJ BAYRAMINDAKİ DÜĞÜN

1 Temmuz 2012’ydi kuzum...

Hiç unutmam “kabotaj” bayramıydı. Dillere destan bir düğün yapıldı.

O dönem Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı olan Binali Yıldırım; oğlu Erkam Yıldırım’ı İskender Sarı’nın kızı İlknur Sarı ile evlendirdi...

O dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan ve o dönem TBMM başkanı Cemil Çiçek nikah şahidiydi gençlerin...

Kadir Topbaş kıydı nikahı...

Tekmili birden bütün siyasiler düğündeydi; sadece o kadar mı?

Rahmi Koçlar...

Arzuhan Doğan Yalçındağlar...

Nazif Zorlular...

Adnan Polatlar...

Kimler kimler...

Semra Özal bile oradaydı ayol... Bir Abdullah Gül yoktu; niye bilmem? İyi dileklerini göndermişti bir notla...

ERDOĞAN’IN MEŞHUR ÜÇ ÇOCUK SÖYLEMİ

Hatta... Erdoğan törende yaptığı konuşmada, genç çifte mutluluklar dileyerek "Cemil Bey bize Beypazarı'ndan müjde getirdi. Beypazarı'nda yaşlı bir amcanın söylemi varmış. Bir olursa garip olur. İki olursa rakip olur. Üç olursa huzur bulur. Dört olursa hayırlı olur" filan demişti...

O bir dönem meşhur söylemiydi hani “üç çocuk”...

Gerçi üç olmadı ama iki evlatları oldu, Allah bağışlasın...

Fakat haberlerim pek hoş değil...

Duydum ki bu evlilik geçen Mart ayında sona ermiş ya kuzum...

Sessiz sedasız boşanmışlar...

Malum sular pek durulmadı Erkam Bey oğlumuzla ilgili...

Bu arada...

Çocukların velayeti anneye verilmiş, Erkam Bey Dragos’ta oturdukları evi de eski eşine bırakmış.

Aralarında artık ne geçti, niye ipler koptu bilemem...

Geri dönülmez bir yola girmişler. Nedir ne değildir şu saatten sonra konuşmak da şık olmaz...

İşin içinde evlatları var kolay değil...

Bize... İkisine de bundan sonraki hayatlarında mutluluklar dilemek düşer kuzum...''