Can Bursalı / KRT TV
Başta yolu Galatasaray'dan geçenler olmak üzere çok sayıda kişinin dolandırıldığı iddiasıyla şikayetçi olduğu Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan'ın'ın yargılandığı dava İstanbul Çağlayan'daki Şehit Mehmet Selim Kiraz Adliyesi'nde görüldü.
Savunmasını yapan Erzan, kuzeni Tanın Yılmaz ve eşi Merve Yılmaz'ı futbolcu Semih Kaya ile görüştürdüğünü, Kaya'nın kendisiyle konuşurken "Paraları nereye götürdün, kiminle yiyorsun, İran parası mı?" gibi ifadeler kullandığını söyledi.
ZARRAB'IN ŞEMASINDA DENİZBANK DA VARDI
Erzan'ın savunmasında geçen 'İran parası' iddiası, 17 - 25 Aralık Operasyonları'nda ismi geçen İranlı iş insanı Reza Zarrab'ın Dubai üzerinden kurduğu sistemi işaret ediyor. ABD'de görülen yaptırımların yasadışı yollarla delinmesi davasında tanık olarak dinlenen Zarrab, altın ticaretiyle ilgili çizdiği şemada Denizbank'a da yer vermişti. ABD'deki dava, kamuoyunda Halkbank - Hakan Atilla davası olarak biliniyor.
HALKBANK'TAN ZARRAB'IN DENİZBANK HESABINA HAVALE
2004 - 2013 yılları arasında altın takasında Hazine tarafından görevlendirilen Denizbank'taki altınlar, İran'ın uluslararası borçlarını ödemesi için Zarrab'ın kurduğu sistemle Dubai'ye aktarılıyordu. İran'ın devlet petrol şirketi NOIC'in Türkiye'ye yaptığı petrol ve doğalgaz satışından elde edilen gelirler, şirketin Halkbank'taki hesabına yapılıyordu. Yaptırımlar nedeniyle bu hesaptan doğrudan ödemeler yapılamadığı için, NOIC'in Halkbank'taki hesabından Zarrab'ın Denizbank'taki hesabına Euro ve Türk Lirası olarak aktarılıyordu.
SİSTEM İRAN'IN ULUSLARARASI BORÇLARI İÇİN KURULMUŞ
Zarrab bu parayla altın satın alıyor, takasta yetkili Denizbank üzerinden İran'a gidecek gibi göstererek Dubai'ye yolluyordu. Dubai'de bozdurulan altınlar sisteme sokularak İran'ın uluslararası borçları ödeniyordu.
ABD'deki Halkbank davasının görüldüğü sırada açıklama yapan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, bankanın yaptırımları delmek için aracı olmadığını, yalnızca altın takası işlemi yapıldığını belirtmişti.