Türkiye’nin Suriye'de Beşar Esad yönetimiyle diyaloğa açık kapı bıraktığı açıklamalar Şam'da da yakından takip ediliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen ay yaptığı açıklamada “Bizim Esed'i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok. Devletler arasında siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz” demişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Suriye ile Türk istihbarat örgütleri arasında temasların olduğunu, Türkiye'nin Suriye ile diyalog için ön şartları olmadığını söylemişti.
Uluslararası haber ajansı Reuters'a konuşan kaynaklarsa, MİT Başkanı Hakan Fidan'ın Şam’da Suriyeli mevkidaşı Ali Memluk ile çok sayıda görüşme gerçekleştirdiğini aktarmıştı.
‘TÜRKİYE’NİN POLİTİKASI SURİYE’YE BÜYÜK ZARAR VERDİ’
Bu gelişmeler uluslararası kamuoyunda da dikkatle takip edilirken, Suriye'den dikkat çeken yeni bir açıklama geldi.
Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Beşar Caferi, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki askeri varlığını “işgal” olarak niteleyerek Türkiye'nin Suriye'deki krizden çıkar sağladığını öne sürdü. Lübnan merkezli Al Mayadeen televizyonuna konuşan Caferi, “Suriye büyük bedel ödeyerek terörü yendi ama işgal ve ekonomik savaş devam ediyor” diyerek Türkiye'nin yanı sıra ABD ve İsrail'e de sert eleştiriler yöneltti.
Emperyalist güçlerin Suriye'nin yıllardır süren direnişini cezalandırmak için ülkeyi savaşa sürüklediğini söyleyen Caferi, ABD'yi Suriye'nin petrolünü çaldığını ve bunu gizlemediğini belirtti. Türkiye, Rusya ve İran'ı kapsayan Suriye'de çözüme yönelik Astana sürecinde ilerleme olsa da Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde Suriye'ye büyük zarar verdiğini savunan Beşar Caferi, “Türkiye'nin politikası Suriye'ye ve Suriye halkına çok büyük zararlar verdi” yorumunu yaptı.
Türkiye'yi Suriye'ye su akışını engellemekle de suçlayan Caferi, “Türkiye'yle Fırat Nehri'nden akan suyun paylaşımı konusunda bir anlaşmamız vardı ama son 10 yıldır Türkiye buna uymadı” diye konuştu.