BIST 100 9.733 DOLAR 35,49 EURO 36,29 ALTIN 3.043,11
6° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

'Enginar, devetabanı ve kahve tüketimi karaciğer sağlığı için önemli rol oynuyor'

'Enginar, devetabanı ve kahve tüketimi karaciğer sağlığı için önemli rol oynuyor'

Karaciğer hastalıkları ve kanseriyle ilgili uyarılarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Koray Acarlı, karaciğer sağlığı için enginar, devetabanı ve kahve tüketiminin önemine vurgu yaptı.

Özellikle kadınların yoğun olarak yaptırdığı pedikür ve maniküre dikkat çeken Acarlı, “Hepatit C'nin aşısı yok ama kan yoluyla geçtiği için dikkatli olmak gerekiyor. O nedenle başkasının kanıyla kirlenmiş manikür pedikür malzemesi gibi ürünleri kullanmamak gerekiyor. Kanama temizlenmezse başka bir hastadan size hastalık bulaştırabilir. Keza cerrahi aletlerde buna dahil, onun için korunmak çok önemli” dedi.

Dünya’da kanser hastalıklarının en çok metastaz yaptığı organ olan karaciğerle ilgili konuşan Liv Hospital Ulus Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Koray Acarlı, karaciğer hastalıklarına karşı devetabanı dikeni, kahve ve enginar tüketimine dikkat çekerek, “Yapılan bütün araştırmalar sürpriz olarak şunu göstermiş; kahve belli bir miktarda tüketildiğinde hem metabolizmayı hızlandırıyor hem de karaciğer hastalıkları ile kanserinde koruyucu etki gösteriyor. Ayrıca kahvenin uzun vadede Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklardan da koruyucu etkisi var. 2017’de yayınlanmış çok geniş bir şemsiye çalışmasında ise kahvenin koruyucu özellikleri olduğu neredeyse ispatlanmış” dedi. Karaciğer hastalıklarının nedeninde ise içkinin özellikle batı toplumlarında neredeyse 1’nci sırada olduğunu söyleyen Prof. Dr. Acarlı, "Her şeyin aşırısı kansere neden oluyor. Karaciğer organ grubunda aşırı içki, sigara ve kilo kansere zemin hazırlıyor. Devetabanı dikeni ve enginar yemenin ise karaciğere faydası var. Karaciğerde tek bilinen ve ispatlanmış, ‘bunu çok veya her gün kullanırsan karaciğerini bozarsın’ denen bir tek madde var; alkol” dedi.

‘İYİ HUYLU TÜMÖRLER ZAMANLA KÖTÜ HUYLUYA DÖNEBİLİR’

İyi huylu tümörlerin zamanla kötü huylu hale gelebileceğine dikkat çeken Acarlı, “İyi huylu tümörlerin zaman içerisinde kötüye dönme riski var. Bu nedenle bunları yakından takip etmek önemli. Büyüme eğilimine girdiklerinde veya bir farklılık gösterdiklerinde kötüleşmeye başlamadan ameliyat yapıp hastayı korumamız gerekir. Öte yandan kötü huylu tümörler, dünyada 7’nci ve ölümler arasında 2’nci sırada. Genellikle kötü huylu tümörler yüzde 80-90 oranında karaciğer hastalarında çıkar. Önemli olan bu hastaları takip ederken fonksiyonları bozulana kadar beklemek değil, ara ara görüntülemeler yaparak böyle bir tümör çıkıp çıkmayacağını yakından takip etmek. Çünkü hastalığı ilerleyen tümör gelirse cerrahi uygulayamayız. O zaman hastayı nakile vermemiz lazım. Ama küçük kötü huylu tümörü, karaciğer bozulmadan yakalarsak cerrahi olarak çıkarma ve hastanın ucuz kurtarması söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.

‘MANİKÜR VE PEDİKÜR YAPTIRIRKEN DİKKAT’

Hastalıklardan korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Prof. Dr. Acarlı, “Karaciğer hastalıklarında ileri safhadaki belirtiler halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık ve sarılık gibi bulgular oluyor. Bunları beklediğimiz zaman iş işten çoktan geçmiş oluyor. Kanser en fazla karaciğer hastalıklarıyla eşlik ettiği için kendimizi koruyabilmemiz lazım. Koruyabileceğimiz hastalıklar ise özellikle Hepatit dediğimiz bulaşıcı viral hastalıklar. Hepatit B için aşı olmak lazım. Hepatit C'nin aşısı yok ama kan yoluyla geçtiği için dikkatli olmak gerekiyor. O nedenle başkasının kanıyla kirlenmiş manikür pedikür malzemesi gibi ürünleri kullanmamak gerekiyor. Kanama temizlenmezse başka bir hastadan size hastalık bulaştırabilir. Keza cerrahi aletlerde buna dahil, onun için korunmak çok önemli” diye konuştu.

'GÜNÜMÜZÜN MODERN HASTALIĞI KARACİĞER YAĞLANMASI’

Karaciğer yağlanması ve safra kesesi hastalıklarından bahseden Prof. Dr. Acarlı, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Günümüzün modern hastalığı karaciğer yağlanmasıdır. Bütün dünyada özellikle batı toplumlarından başlamak üzere karaciğer hastalığı ile uğraşan birimlere insanların en sık müracaat etme nedeni karaciğer yağlanması ve onun sorunları. Karaciğer oturan bir yağ. Başta hiçbir şey yapmıyor gibi gözükse bile uzun vadede karaciğeri bozabilir, siroza ve kansere neden olabilir. Bir insanın karaciğerinin yağlanması için kilolu olması gerekmiyor. Kullandığı kimyasallarla, metabolik yani kendindeki bazı bozukluklar nedeniyle de olabilir. Ne yaparsak yapalım düzeltemediğimiz de var. O insanlar da karşımıza siroz olarak geliyor. Safra kesesi içerisinde ise bazen çok büyük taşlar olabilir, iki santim ve daha büyük gibi. Bunlar kronik tahriş ve uyarıyla safra kesesi kanserine neden olabilirler. Safra kesesinin kendi depolama faaliyeti dışında bir görevi olmadığı için erken bir bulgusu yok. Safra kesesi kanseri sadece tesadüfen yakalanır. Tesadüfen yakalanmazsa da komşuluk nedeniyle, safra kesesi karaciğerin alt yüzüne yapışık bir organ, oradan hemen büyüyerek karaciğeri istila ediyor. Bu nedenle bilinen en kötü kanserlerden bir tanesi oluyor."

Kaynak: DHA