Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, toplantının bir tanışma buluşması olduğunu belirterek, Bakanlık tarafından yürütülen projeler ve yol haritası hakkında bilgi verdi.
Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını topluma kazandırmayı hedeflediklerini belirten Memişoğlu, bağımlılık, kilo, hareketsizlik, beslenme bozuklukları ve düşük doğurganlık oranlarının gelecekteki riskler arasında yer aldığını anlattı.
Memişoğlu, medyanın bu risklerin ortadan kaldırılmasındaki rolünün büyük olduğunu vurguladı.
Üniversitelerin, gelecekteki sağlık hizmeti kapasitesi ve niteliğini etkilediğini anlatan Memişoğlu, "Yönetici olarak görevimiz doğruyla yanlışı ayırmak, haklının hakkını savunmak, doğruyu takdir etmek ve yanlışı cezalandırmaktır" ifadelerini kullandı.
Bir soru üzerine Memişoğlu, "Maymun çiçeği ve COVID-19 ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Ancak şu anda herhangi bir alarm durumumuz söz konusu değil" bilgisini paylaştı.
YÖK ile işbirliği konusunda da açıklamalarda bulunan Memişoğlu, bazı branşlarla ilgili YÖK ile çalıştıklarını, istihdama göre planlamalar yapacaklarını ve insan gücü planlamasını YÖK'e ileteceklerini vurguladı.
Eczanelerde ilaç temini konusundaki soruları cevaplayan Memişoğlu, eczanelerde ilaç sorununun olmadığını, konunun doğrudan ilaç markası üzerinden değil etken maddesi üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi politikasına ilişkin açıklamalarda bulunan Memişoğlu, "Bu güçlendirme sadece Bakan olarak benim veya Bakanlık olarak bizim yapabileceğimiz bir şey değil. Sizlerin de bu konuda bize destek olmanız çok önemli. Bunu başaracaksak toplumun da kültürünü ve bilincini bu yönde artırarak yapabiliriz. Bunu hep beraber başarmamız gerekiyor. Bunu bir toplumsal politika haline getireceğiz, bunu Bakanlığımızın ana politikası yapacağımızı söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
Medya temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Memişoğlu, COVID-19 salgını döneminde dünyada 2 senede 6 milyon kişinin hayatını kaybettiğini, dolaşım hastalıklarından ise her yıl 17 milyon kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti.
Memişoğlu, şehir hastanelerinin Türkiye'nin sağlık bilgisinin üretileceği ve bilim ile teknolojinin geliştirileceği alanlar olarak planlandığına dikkati çekti.
Özel sektörün sağlık hizmetleri alanında kamuya büyük fayda sağladığını vurgulayan Memişoğlu, "Şehir hastanelerinde bazı değişikliklere ihtiyaç olabilir ancak bu hastaneler konusunda kötü algı oluşturmak maalesef yanlış. Çok net söylüyorum, şehir hastaneleri medarıiftiharlarımız" görüşünü paylaştı.
Aile Sağlığı Merkezleri ile 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarını entegre edeceklerini belirten Memişoğlu, teşvik edici bir yaklaşım benimseyeceklerini kaydetti. Memişoğlu, şöyle devam etti:
"Birinci basamak sağlık hizmeti sunan aile hekimliğini kuvvetlendirirken vatandaşlarımızın aile hekimine başvurmalarını teşvik edecek adımlar atacağız. Sorunların köküne gidecek, sorunları kökten çözme gayretinde olacağız. Açıkça ifade ediyorum ki bu süreci yürütürken zorlayıcı bir yaklaşım yerine teşvik edici bir anlayış benimseyeceğiz. Aile Sağlığı Merkezlerimizdeki kurum kültürünü daha ileri seviyeye taşıyacak ve bu merkezlerimizle 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarını entegre edeceğiz."