Diyarbakır’daki sağlık örgütleri, Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde özel güvenlik görevlilerinin darp edilmesini ortak bir açıklama ile protesto etti.
Dicle Üniversitesi Hastanesi önünde yapılan ortak açıklamaya Diyarbakır Tabip Odası, SES, Dev Sağlık İş, Türk Sağlık Sen gibi kurum temsilcileri katıldı. “Üzgünüz, öfkeliyiz “ pankartının açıldığı eylemde DiSK Dev-Sağlık İş Sendikası Diyarbakır Bölge Temsilcisi Ümit Umdu hazırlanan ortak basın metnini okudu.
"TÜM UYARILARIMIZ GÖRMEZDEN GELİNDİ"
22 Temmuz’da güvenlik görevlilerine yönelik saldırıya tepki gösteren Umdu, “Biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak; bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında siyasi iktidarı defalarca uyardık. Şiddetin artmasına neden olan söylem ve davranışlar, toplumda olumsuz bir reaksiyona dönüşüyor. Bununla birlikte Sağlıktaki şiddetin münferit bir olgu olmadığını, toplumsal ve politik bir sorun olduğunu, yürütülen sağlık sisteminin her geçen gün şiddeti daha fazla beslediğini, gerekçeleriyle birlikte tekrar tekrar ifade ettik. Sağlık kurumlarındaki şiddetin artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifleri önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi. Bakanlığın hastanelere x-ray cihazı yerleştirmek için ihaleye çıkma girişimi, bu sorunu çözmek istemediğinin göstergesidir“ dedi.
"CAN GÜVENLİĞİ KALMAMIŞTIR"
“Sorumlular bu durumu arada bir kınamak dışında bir adım atmadı“ diyen Umdu şöyle devam etti: “Kınamanın bir işe yaramadığı ve sağlıkta şiddet olgusunun çığırından çıktığının bakanlık da farkında olacak ki; sağlıkta şiddet istatistiklerinin yer aldığı “Beyaz Kod” verileri tüm ısrarlarımıza ve konuya dair dava açmamıza rağmen toplumla paylaşılmamaktadır. Yetkililerin sorumsuz yaklaşımı, Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış, ne sağlıkçının ne de halkın can güvenliği kalmamıştır. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizleri hedef haline getirmekte, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere şiddet, ölüm, çaresizlik ve umutsuzluk olarak geri dönmektedir.“
* Kapsamlı bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılarak etkin uygulanması ve saldırganların tutuklu yargılanması
* Caydırıcı cezai müeyyide sisteminin getirilmesi
* Sağlıkta şiddet uygulayanlara belirli süreli sağlık hizmeti sunumunun kolluk kuvvetleri eşliğinde yapılması
* Kamu spotları ve Milli eğitim sistemi destekli sağlık okuryazarlığının artırılması gerekmektedir.