SP lideri Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Eğitim Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında Türkiye gündemine ilişkin açıklamada bulundu. Karamollaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kazanan Millet İttifakı'nın CHP'li adayı Ekrem İmamoğlu'nu tebrik etti. Karamollaoğlu, İstanbul'un birçok problemler ile karşı karşıya olduğunu, Ekrem İmamoğlu'nun bu problemleri çözeceğine inandığını kaydetti.
'CUMHURBAŞKANI KAYBETTİ'
Karamollaoğlu, 23 Haziran'daki seçim sonucunun yepyeni bir Türkiye'ye işaret ettiğini kaydederek, "Fark 16 binden birden bire 800 bine yakın bir rakama çıktı. Bu hakikaten müthiş bir patlama ve bunun altındaki sebeplerin iyi anlaşılmasına, analiz edilmesine ihtiyaç var. Bu sefer kaybeden sadece AK Parti olmadı. Üzülerek ifade ediyorum ama Sayın Cumhurbaşkanı'nın kendisi de oldu. Baskılar, tehditler, şantajlar, iftiralar sökmedi. İlk defa vatandaş 'hayır' dedi. Kime, maalesef Sayın Cumhurbaşkanına. Sayın Cumhurbaşkanının bu gerçeği görmeden, bu seçimlerden sonra izleyeceği politikaları düzene sokması mümkün değil. Bu bir kardeşlik vazifesi, herkes bizim bu söylediğimizi söyleyemez" dedi.
'BÜYÜ BOZULDU, ARTIK DİKİŞ TUTMAZ'
Karamollaoğlu, 23 Haziran seçimiyle birlikte vatandaşın üzerindeki büyünün bozulduğunu öne sürdü. Türkiye'de bir sistem değişikliğinin acil ihtiyaç olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
"Bir büyü vardı seçmenin üzerinde, o büyü bozuldu. Artık seçmen, 'Sayın Cumhurbaşkanı böyle dedi' diye öyle davranmıyor, uyandı. Büyü bir defa bozuldu mu, artık siz yeni bir büyü yapamazsınız. Artık dikiş tutmaz bu gidiş. Birinci mesele bunun idrak edilmesi. Kim tarafından, doğrudan doğruya Sayın Cumhurbaşkanı tarafından. İlk yapılması icap eden iş artık bu sistem yürümüyor. Sadece bir kişi karar veriyor. Parlamentonun artık bu kararda etkisi yok. Başka kurumların da yok. Denetlenebilirlik yok, şeffaflık da yok, korku imparatorluğundan dolayıdır ki kimse sesini çıkaramıyor. Artık gerilim politikası yürümüyor. Bu kutuplaşma siyasetinin, ötekileştirme siyasetinin ortadan kalkması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin süratle bir sistem değişikliğine ihtiyacı var. Yeniden ya parlamenter sisteme dönülecek veya başkanlık sistemi devam etse bile parlamento güçlendirilecek."