Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’un da isminin karıştığı “500 bin liralık rüşvet” iddiasıyla gündeme gelen AKP'li Serik Belediyesi, Hizmet- İş Sendikası ile davalık oldu. 31 Mart yerel seçimlerinden 43 gün önce Başkan Enver Aputkan’ın adaylığının kesinleştiği dönemde, sendika ile belediye arasında toplu iş sözleşmesi (TİS) imzalandı.
TİS’te işçilerin ücretlerine ilk 6 ay için yüzde 46, diğer 6 aylık dönemler için de memuru maaşların gelecek artış oranında zam yapılacağı kararlaştırıldı. Ancak Aputkan göreve gelince bu anlaşma hükümlerini yerine getirmedi ve sendika ile davalık oldu. Öte yandan Belediye mali sıkıntılar nedeniyle ağustos ayında memur maaşlarını geç yatırmak zorunda kaldı.
“BELEDİYE DE BİZİM İŞÇİLER DE BİZİM”
Eylül ayı Belediye Meclis toplantısında CHP Belediye Meclis Üyesi Mehmet Ali Karacan’ın gündeme getirdiği konuyu Belediye Başkanı Aputken, belediyenin maddi sıkıntılar içinde olduğunu belirterek, memur maaşlarının ilk defa ağustos ayında geç yattığını açıkladı: “Belli bir noktaya gelmiş, sıkıntılar var. Bu belediye ayakta kalmazsa yaşatmazsak bir anlamı yok. ‘İşçilerin maaşı öncelikli olmak üzere, memurlar daha sonra alacak’ dedik. Hiçbir memur gelip de ‘Maaşımızı neden yatırmadın’ diye sormadı. İhtiyaçlarını biliyorum. Herkesin borcu var, ama buna rağmen bu mücadeleyi herkes bildiği için kimse sormadı. Hatta bazıları arazilerin satılmaması için nasıl mücadele ettiğimizi birçoğu görüyor.”
Karacan ise işçilerin alacaklarıyla ilgili davanın belediyenin kaybedeceğini ifade ederek, “Belediye ve sendika masaya oturup yeni bir anlaşma yapmalı. Davalar tamamı ile kaybedilir ise, belediyeye çok büyük bir mali yük olacaktır. Biz daha sonra ‘Biz demiştik’ demek istemiyoruz. Belediye de bizim işçiler de bizim. Belediye işçileri Suriyeli ya da Tanzanyalı değil, bu memleketin çocukları. Serik Belediyesi ve sendika bu meseleyi kendi içerisinde bir masada çözebilir” dedi.