BIST 100 9.652 DOLAR 34,69 EURO 36,75 ALTIN 2.961,83
16° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

RTÜK üyesi, TRT'den şikayetçi oldu: Açıkça suçtur

RTÜK üyesi, TRT'den şikayetçi oldu: Açıkça suçtur

RTÜK üyesi İlhan Taşçı uzaktan eğitim sisteminin yayınlandığı TRT EbaTV'de ortaokul öğrencilerine Adnan Menderes'in idam görüntülerinin izletilmesinin açıkça suç olduğunu belirtti, resmen şikayetçi oldu.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) CHP'li üyesi İlhan Taşçı bugün başlayan uzaktan eğitim sisteminin yayınlandığı TRT EbaTV'de ortaokul öğrencilerine Adnan Menderes'in idam görüntülerinin izletilmesine tepki gösterdi.

'BU SUÇ YAYINDA SORUMLULUĞU OLAN HERKESİ BAĞLAR'

Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Taşçı, "Corona virüsü nedeniyle bugün başlayan uzaktan eğitim sisteminin yayınlandığı TRT EbaTV’nin ortaokul öğrencilerine Adnan Menderes’in idam görüntülerinin izletilmesi açıkça suçtur! Bu suç, TRT Genel Müdürü başta olmak üzere yayında sorumluluğu bulunan herkesi bağlar" dedi.

Radyo ve Televizyon Üst Kurul Başkanlığı'na verdiği şikayet dilekçesinde gerekçeleri birbir ortaya koyan İlhan Taşçı'nın dilekçesinin tam metni şöyle:

RADYO ve TELEVİZYON ÜST KURULU BAŞKANLIĞINA

Korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle okulların kapatılmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı tarafından EBA TV aracılığı ile başlatılan uzaktan eğitim programının ilk günü olan 23.03.2020 günü küçücük çocuklara, eski Başbakan Adnan Menderes'in idam sahnesinin yer aldığı bir animasyon filmi izlettirilmiştir. Filmde, merhumla ilgili mahkeme başkanının kalemi kırışı, boynuna ilmeğin geçirilişi ve ayaklarının altından sehpanın çekilişine hatta celladın İstanbullu olduğuna kadar pek çok ayrıntıya yer verilmiştir. Oysa bu çocuklar yalnızca ama yalnızca eğitimlerinden geri kalmamak için ders yapmak üzere ekran başına geçmiştirler. Buna karşın bu animasyonun ders arasına -Milli Eğitim Bakanı’nın bile haberi olmadan kötü niyetli bir el tarafından eklendiği- de ortaya çıkmıştır. Anlaşılan o ki, Milli Eğitim Bakanlığı içerisindeki kimi “kriptolar”, 83 milyonun vergileriyle yayıncılık yapan TRT ekranlarını kendi siyasi propagandalarına alet ederek, minicik çocukların ruhsal dünyasında oluşacak tahribatları bile görmezden gelecek kadar gözlerini karartmış oldukları anlaşılmaktadır.

Çocuklara işledikleri dersle de hiçbir ilgisi bulunmayan idam sahnesinin tüm aşamalarının izletilmesi velilerin yoğun tepkisine neden olmuştur. Toplumda oluşan infial üzerine kendisi de bir eğitimci olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk “Etkinlik saati görüntülerini ben de onaylamıyorum ve çocuklara uygun olmadığını düşünüyorum” açıklamasını yaparak, bu görüntülerin ekran başındaki çocukların yaş grubuna uygun olmadığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Milli Eğitim Bakanı, animasyonun hazırlanmasında ve ders paketi içerisinde yayınlanmasında sorumluluğu olan görevliler hakkında soruşturma başlatılması talimatı da vermiştir. Elbette başlatılan soruşturmanın idari ve hukuki sonucunun olması başta veliler olmak üzere kamuoyunca beklenecektir. Ancak bunu yapanların hukuksal sorumlulukları dışında, insani ve vicdani yoksunluk içerisinde oldukları da görülmektedir. Zira Milli Eğitim Bakanı bile bu animasyonun çocukların yaş grubuna uygun olmadığını dile getirmektedir. Ayrıca çocukların zihinsel ve ruhsal dünyalarında oluşacak tahribatın da hukuk devletinde mutlaka bir yaptırımı olacağı beklenecektir. Bunun tersini düşünmek hukuk devletinin özellikle de gelişim çağındaki çocukların zihinsel ve ruhsal gelişiminin korunması anlayışı yerle bir olacaktır.

Söz konusu animasyonun, her programın yayına verilmeden önce çok sıkı denetlendiği ve sırf bu iş için bünyesinde “Yayın Denetleme ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı” adı altında birimi bulunan TRT Kurumu tarafından yayınlanması olayı daha vahim bir noktaya taşımaktadır.
Program paketinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanmış olması, TRT Genel Müdürü başta olmak üzere yayın kuruluşundaki yetkililerin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı da bir gerçektir. Tersi durumun düşünülmesi halinde TRT Genel Müdürü başta olmak üzere yayıncı kuruluştaki sorumlu ve yetkililerin kurumdaki varlık nedeninin tartışmalı hale geleceği de açıktır. Böylesi bir durumda, TRT’nin kendisine iletilen her yayını içeriğine bakmaksızın yayınlaması sonucu doğar ki, bu da 83 milyonun vergileriyle yayıncılık yapan bir yayıncı açısından oldukça düşündürücü bir o kadar da mesleki yeterlilik ve liyakat bakımından sorgulanması gereken bir sonuç doğuracaktır.

Milli Eğitim Bakanı’nın kendi sorumlu kadroları için soruşturma başlatmış olması TRT’yi de yayıncılık ilkelerine uymamasının yaratacağı RTÜK yaptırımlarından kurtaramaz.

Zira, tamamen küçük çocukların ders dinlemek için ekran başında olduğu bir zamanda yayınlanan bu görüntülerin 6112 sayılı Kanunun 8. Maddesi 2. Fıkrasında yer alan “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılsa dahi yayınlanamaz” hükmüne açıkça aykırılık oluşturmaktadır.

Milli Eğitim Bakanı’nın bile bir eğitimci, veli olarak görüntülerden duyduğu rahatsızlığı ve yapılan uygunsuzluğu dile getirdiği dikkate alındığında; TRT’nin konumu ve durumunun görmezden gelmesi düşünülemez. Eğer TRT kendi iç bünyesinde ders içeriğinde yer almayan bu yayını denetlemiş ve bakanlık ile temas etmiş olsaydı, binlerce öğrenci zihinsel gelişimlerine etki edebilecek nitelikteki bir yayına maruz kalmayacaktı.
Bu durum karşısında, RTÜK mevzuatı açısından sorumluluğu bulunan kurum TRT’dir. TRT’nin sorumlu yayıncılık ilkesini ihlal etmiş olmasının görmezden gelinmesi demek suçun cezasızlığı sonucunu doğurur ki, bunun da hukuk devletinde karşılığı yoktur. Her ne kadar paket programı Milli Eğitim Bakanlığı hazırlamış olsa da RTÜK mevzuatı bakımından yayıncı olarak TRT sorumludur.

Bu nedenle yukarıda belirttiğimiz yasa maddesi uyarınca söz konusu yayın için derhal değerlendirme raporu düzenlenerek Üst Kurul gündemine alınması hususunda gereğini arz ederim. 25.03.2020

İlhan TAŞCI
Üst Kurul Üyesi