CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Hatları İşletmesi tarafından restore edilen Paşabahçe Vapuru'nun hizmete alınmasına üzerine Haliç Tersanesi'nde düzenlenen törene katıldı.
Kılıçdaroğlu, İstanbul'daki çalışmalarından dolayı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti. İstanbul'da yaşadığı yılları anımsatan Kılıçdaroğlu; "İstanbul’da Yukarı Göztepe’de 12 yıl oturdum. Dolasıyla cumartesi, pazarları hariç hemen hemen her gün Kadıköy’den Karaköy’e, Karaköy’den Kadıköy’e gittim vapurlarla. O zamanlar Boğaz Köprüsü henüz yapılmamıştı. Dolasıyla bu vapurlara gidip oturmak, ilk geldiğimde 1970’li yıllar, vapurun neresine oturabiliriz diye beğendiğimiz bir yeri bulur, oraya otururduk" dedi.
CHP'li belediyelerin şeffaf ve hesap verebilir olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Saydam bir yönetimi savunuyorlar. Saydam bir yönetimden yanalar. İnşallah bunu Türkiye bağlamında da gerçekleştireceğiz. Devleti yönetirken devletin saydam olmasını, devleti yönetenlerin kendi halkına hesap vermesini ve bu hesap vermenin de onurlu bir görev olduğunu sadece Türkiye değil bütün dünyaya anlatacağız" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
'KENTE YABANCILAŞIRLARSA TARİHİ DE UNUTMUŞ OLURLAR'
Bir tarihi yeniden yaşatmak aslında olağanüstü güzel bir şey. Ulusları ulus yapan onların tarihidir. Kentleri kent yapan da kentlerin kendi tarihidir. Eğer yöneticiler kendi yönettikleri veya yaşadıkları kente yabancılaşırlarsa tarihi de unutmuş olurlar. Bu bağlamda İBB Başkanımızın, İstanbul’un tarihini yeniden restore edip ortaya çıkarması olağanüstü güzel bir olay.
'İSTANBUL’UN NERESİNİ KAZIRSANIZ, NERESİNİ EL ATSANIZ MUTLAKA BİR TARİH ÇIKIYOR'
Yerebatan Sarnıcı’nı yine birlikte açmıştık. Bir anlamda dünyanın merkezi gibi gördüm orayı. Zaten üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış olan bir İstanbul’un neresini kazırsanız, neresini el atsanız mutlaka bir tarih çıkıyor.
'CUMARTESİ, PAZARLARI HARİÇ HEMEN HEMEN HER GÜN KADIKÖY’DEN KARAKÖY’E GİTTİM VAPURLARLA'
Şehit Hatları Vapuru veya vapurları benim hayatımda da çok önemli. İstanbul’da Yukarı Göztepe’de 12 yıl oturdum. Dolasıyla cumartesi, pazarları hariç hemen hemen her gün Kadıköy’den Karaköy’e, Karaköy’den Kadıköy’e gittim vapurlarla. O zamanlar Boğaz Köprüsü henüz yapılmamıştı. Dolasıyla bu vapurlara gidip oturmak, ilk geldiğimde 1970’li yıllar, vapurun neresine oturabiliriz diye beğendiğimiz bir yeri bulur, oraya otururduk. Sonraki yıllarda İstanbul çok kalabalıklaştı, bir yerde boş bulabilirsek oturmaya başladık. Ama her sabah gazetemizi açar, okurduk.
'BUNLARIN YAŞATILMASI LAZIM'
Çaycı bağırarak çay dağıtırdı. Dolasıyla arzu edenler çay alırdı. Bazıları arka taraftan martılara ekmek parçaları atarlardı. Biz hep birlikte onu seyrederdik. Dolasıyla bu vapurların İstanbul’un kültüründe de tarihinde de önemli bir yeri var. Bunların yaşatılması lazım.
'ÖZVERİ İLE İSTANBULLULARA HİZMET ETMEK İSTİYOR'
Paşabahçe’yi bilip bilmediğimi bilmiyorum, ama yüzde yüz bindiğimden eminim de ama Paşabahçe diye özel bir belirleme olmadı hayatımda. Burada gördüm. Bunları yaşatmak lazım. İBB Başkanımız Ekrem Bey, gerçekten büyük bir özveri ile İstanbullulara hizmet etmek istiyor. Çalışıyor, çaba harcıyor. Kendisi ve kadro ile beraber olağanüstü çaba harcıyor.
'İSTANBULLU SİZİ GÖRÜYOR, TANIYOR'
Engellerin, zorlukların çıkarıldığını biliyorum. Ama Ekrem Başkan bir konuda çok başarılı. Bütün engelleri aşıp amaca ulaşma konusunda son derece başarılı. Medyadan örnek verdi sayın Başkan. Hiç önemi yok. İstanbullu sizi görüyor, tanıyor, İstanbul için ne yaptığınızı İstanbullular da biliyor. Aslında bütün dünya biliyor.
'AYNI ANDA 10 BÜYÜK METRO İNŞAATINI YAPAN DÜNYADA BAŞKA BİR METROPOL YOK'
Bir metropolde aynı anda 10 büyük metro inşaatını yapan dünyada başka bir metropol yok. Bunların tamamı durmuştu. Çalışmıyordu. Ama şimdi buralarda insanlar harıl harıl çalışıyorlar. İstanbullulara hizmet etmek için.
'SADECE TÜRKİYE'YE DEĞİL, BÜTÜN DÜNYAYA ANLATACAĞIZ'
Belediye başkanlarımızın çok güzel bir özelliği var. Hizmet ettikleri kente hesap verme gibi. Yaptıkları harcamaların kuruşu kuruşuna hesabını vermek gibi. Yani saydam bir yönetimi savunuyorlar. Saydam bir yönetimden yanalar. İnşallah bunu Türkiye bağlamında da gerçekleştireceğiz. Devleti yönetirken devletin saydam olmasını, devleti yönetenlerin kendi halkına hesap vermesini ve bu hesap vermenin de onurlu bir görev olduğunu sadece Türkiye değil bütün dünyaya anlatacağız.
'EKREM BAŞKAN, ELİNDEN GELEN BÜTÜN ÇABAYI GÖSTERİYOR'
Haliç Tersanesi… Fatih’ten kalan. Burası bir tarih. Buranın da yaşaması lazım. İstanbul aynı zamanda dünyanın kültür merkezi. Ciddi bir entelektüel birikimin buradan yayılmasını, anlatılmasını çok arzu ederim. Bu konuda da Ekrem Başkan elinden gelen bütün çabayı gösteriyor. Bütün konukların önünden yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Tabi en büyük teşekkür yanında oturan kadın genel müdüre. Size de teşekkür ederim.
'KADINLARIN ETKİN YERLERDE OLMASI LAZIM'
Kadınlar artık çalışma yaşamında çok daha fazla ve etkin yerlerde olması lazım. Geçen Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı arkadaşıma dedim ki ‘Kazandığımız belediyelerde eskiden kaç kadın yönetici vardı, şimdi kaç kadın yönetici vardı, bunu bir çıkar’ diye. Aşağı yukarı önemli bir artış var. Ama belli bir zaman dilimi içinde bu artışın daha belirgin bir şekilde ortaya çıkacağını düşünüyorum.
(ANKA)