TİP Milletvekili Barış Atay, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Bugün ne yazık ki hepimiz için, özellikle kamuoyu vicdanı açısından Türkiye’nin büyük bir kesimini derinden etkileyen fakat AKP iktidarını bir türlü konuyla ilgilenmeye ikna edemediğimiz Rabia Naz Vatan’ın ölümünü konuşacağız. Elbette ki zor bir konu, küçücük bir kız çocuğundan ve bir yıldır hak arayışını devam ettiren bir babadan söz ediyoruz. Bu babayı bu hak arayışı içinde ısrarla konuşturmayan, tehdit eden, bir yıldır kurumlar arasında gidip gelmesine sebep olan ve hatta akıl hastası yaftası yapıştırıp akıl hastanesine yatırmaya çalışan bir organize şebekeden bahsediyoruz.
Bu olayın içinde belediye başkanı var, belediye başkanının yeğeni var, AKP Milletvekili Nurettin Canikli var, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu var, devletin bütün kademesi, bir kız çocuğunun öldürülmesi, bir trafik kazası sonucu ölüme gitmesinin araştırılmaması için her türlü çabayı sarf etmekte fakat biz de bu ülke halklarının her türlü sorunu için kendileriyle beraber mücadele edeceğimize söz vermiş insanlar olarak bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz.
'SORUŞTURMAYI DERİNLEŞTİRMEMEKTE ISRARLI BİR GÜRUHLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
Adli Tıp raporları Rabia Naz’ın herhangi bir yerden düşmediğini, hatta trafik kazası sonucu ölümünün neredeyse kesin olduğuna dair belgeler sundu, ısrarlar sonucu. Fakat buna rağmen soruşturmayı derinleştirmemekte ısrarlı bir güruhla karşı karşıyayız. Süleyman Soylu’nun ısrarlardan ve baskıdan sonra “hatırlı bir kişi sayesinde öldü bu çocuk” demesi, ve birinin kendisine emniyet müdürlüğünün bütün mensuplarının bunun trafik kazası değil de bir düşme olduğunu söylemesi için, örtbas etmesi için dahil olduğunu söylemesi manidardır fakat ne yazık ki düşündüğümüz kadar ses çıkarmamıştır.
Nurettin Canikli’ye şunu sormak lazım, daha önce açtığı bir davayı geri çektiğini fakat kendisine edilen “hakaretlerden” dolayı bir daha dava açtığını söylemiş ve dava konusu olanları Twitter’ında paylaşmıştır. İlkinde neden dava açmıştır, Nurettin Canikli’ye bunu sormak lazım ve neden davanın geri çekildiği tebliği Şaban Vatan’a iletilmemiştir, bundan haberi yoktur?
'MURAT ÇİÇEK'İN PAYLAŞIMI İKTİDAR MEDYASININ RABİA NAZ'IN ÖLDÜRÜLMESİNE NASIL YAKLAŞTIĞININ GÖSTERGESİ'
Bugün yine Murat Çiçek denilen gazeteci diyeceğim, size ayıp olacak, 24 TV Genel Yayın Yönetmeni'nin Twitter’da yazdığı çok trajik bir yazı var. Rabia Naz Vatan’ın bu davasının araştırılmasıyla ilgili sosyal medya eylemi sırasında herkesin profil fotoğrafına Rabia Naz’ı koyduğundan bihaber, sosyal medya trollü olduğu için aynı fotoğrafı koyduğunu sanacak kadar dünyadan bihaber birinden bahsediyoruz. Bu da aslında iktidar medyasının Rabia Naz Vatan’ın öldürülmesine nasıl yaklaştığının apaçık göstergesi.
'BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Neler söylenmedi ki, defalarca duydunuz, işittiniz, hatta Rabia Naz’ın 5 metre mesafelik bir çatıdan kendini attığı bile söylendi. Görünen o ki bütün iktidar bir parkur atletiymiş, herkes çatıdan atlarken bir insanın hangi mesafelerden atlayabileceğini biliyormuş. Ama söyleyeceğimiz tek bir şey var, bu işin peşini bırakmayacağız. O kızcağızın nasıl öldüğü, kim tarafından öldürüldüğü ortaya çıkacak ve Süleyman Soylu’ya hatırlatmakta yarar var, size bu bilgiyi veren, "hatırlı kişi sayesinde öldü" diyene açmadığınız soruşturmayı da açacağız, adaleti engellemekten siz de bunun hesabını vereceksiniz.
Barış Atay'ın konuşmasının ardından söz alan Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan ise şunları söyledi:
"Uzun yıllarca hizmetini yaptığımız, gönülden desteklediğimiz ve aynı zamanda eşimin yönetici ve genel sekreterlik yaptığı AKP teşkilatı Rabia Naz Vatan cinayetinde suskunluğunu korumuş ve aynı zamanda ailemize baskı yapmıştır. Bir baba, evladının adaletini aramak için, evladının faillerini aramak için 1500'e yakın kişinin katıldığı 'evlat mitingi' yaptı. Bu, adaleti temsil eden kişiler için utanç verici bir durumdur. Sıradan bir vatandaş, evladının adaletini aramak için miting yapıyor...
Devletimizin yöneticileri bunu bile bile duyarsız kaldı. Neticede 26 Şubat'ta sosyal medyada Rabia Naz Vatan cinayeti etkili bir şekilde gündemde durdu ve gündemde Nurettin Canikli ismi söylendi. Ben Canikli'ye 'sayın' demiyorum, çünkü çocuk cinayetinin örtbasında adı geçen, parmağı olan bir şahsiyetin benim nezdimde 'sayın' niteliği yoktur ve kendini aklayana kadar da bu böyle olacaktır.
ŞABAN VATAN: AKIL YARGILAMASI YAPILDIĞIM DAVADA CANİKLİ VE SOMUNCUOĞLU'YLA İLGİLİ SORULAR SORULDU
21 Mart'ta 'akıl yargılaması' yapıldığım davada asıl sorulan sorular Nurettin Canikli ile ilgili, Coşkun Somuncuoğlu'yla ilgiliydi. Giresun Başsavcısı sosyal medyadan ve ulusal basından yaptığı yayında 'Rabia Naz dosyası ayrıdır, Şaban Vatan'ın yargılandığı dava ayrıdır. Her iki dosyanın birbiriyle bağı yoktur' açıklamasında bulundu. Bizzat gözümüze baka baka yalan ifadelerde bulunmuştur. Giresun Başsavcısı dosyaya kendisi vakıf olmadı. Bir başsavcı nasıl böyle bir durumda bulunabilir, çok ilginçtir...
Geldiğimiz noktada adalet, hukuk, millet için olduğunu düşündüğümüz durumun aslında öyle olmadığını gördük. Maalesef 11 yaşındaki öğrenci kıyafeti üzerindeyken canına kıyılan Rabia Naz'ın cinayetinin kapatılması için intihar mührü vurulmaya çalışıldı. En acı durumdur ki, bizim kızımız hayattan kopartılmışken, 'anne bağırmış, çocuk intihar etmiş' durumunu sergilediler. Acaba sayın yetkililer hiç düşündüler mi, o anne ne yaşadı? O annenin dünyası yıkılmışken bir yandan iftiraya maruz kalmasını nasıl açıklayacaklar?
'ÇOCUĞUMUN PSİKOLOJİSİNİN BOZUK OLDUĞU ALGISINI OLUŞTURDULAR'
Bana İçişleri Bakanı, ilk görüşmemizde 'Çocuğumun bir hastalığı olduğunu ve çocuğun da bunu bildiğini' söyledi. Evet, çocuğumun bir hastalığı vardı ve kendisi de biliyordu. Olaydan 7 ay önce beraber doktora gitmiştik, böbreğinde basit bir kist vardı. Bu nedir? Çocuğumun psikolojisinin bozuk olduğu algısını oluşturdular. Diyelim ki çocuğumun psikolojisi bozuk, diyelim ki çocuğuma annesi bağırdı da intihar etti. E peki, 5 metrelik bir mesafede çocuk nasıl koşacak, 20 cm yükseklikteki bir engeli nasıl aşacak? O engelin üstündeki 30 cm genişliğindeki bir kiremiti, önündeki 4 meetre 30 cm verandayı nasıl aşacak?
'NURETTİN CANİKLİ'NİN YAPTIĞI SUÇ DUYURUSUNDA İFADE VERDİM'
1.5 metre uzaklıkta, sırt üzeri, kucakla bırakılmış şekilde; bizzat gördüğüm ve tanıkların da olduğu bir durum. Benim çocuğum herkese rol mü yaptı? Lütfen kendilerine gelsinler.
Geçtiğimiz pazartesi günü Nurettin Canikli Twitter'dan madde madde bir açıklama yapıyor "Baba acılı olduğu için bugüne kadar bir suç duyurusunda bulunmadım, üzerine gitmedim" diye. Babaya akıl yargılaması yapıldı 21 Mart'ta. O tarihten 6 gün sonra da bizzat Nurettin Canikli'nin yaptığı suç duyurusunda ifade verdim. Ve bunu geri çektik diyorlar, nasıl geri çekmişler? Babanın zaten cezai ehliyeti alındı. Sağ olsunlar, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne 'kesin' yatış olarak sunulmuş bir durumla cezai ehliyeti kaldırılmış olan bir vatandaşa sen nasıl suç duyurusu yapıyorsun? Kanunları mı bilmiyorsunuz Nurettin Canikli?
'ACI YAŞAYAN AİLELER BENDEN ÇAĞRI BEKLİYOR, YETKİLİLER NEREDE?'
Rabia Naz Vatan cinayetinin gerçekleştiği 12 Nisan'dan bugüne kadar birçok çocuğumuzun canına kıyıldı, çocuklar istismar edildi, aileler mağdur edildi. Acı yaşayan, kanunsuzluklarla mücadele eden aileler beni arıyor. Benden bir çağrı bekliyorlar, yetkililer nerede?
Küçükçekmece'deki 4 yaşındaki çocuğun istismar edildiği vakada bana söylenen, 290 karede görüntü bulduk, ondan sonra kişiyi yakaladık. Kamuoyunda olmayan bir bilgi. Babayla bizzat görüştüğümde hemen 15-20 metre aşağıdaki markette o zanlının görüntüsü olduğunu söyledi. İstismara maruz bırakılan çocuğa o gün fotoğraflar gösterilip o kişiyi teşhis etmesi, kişinin gözaltına alınması ve ardından serbest bırakılması kabul edilemez. Üç gün sonra tekrar açıklama yaptılar 'yakaladık' diye. Neden, çünkü toplum ayağa kalktı.
Artık yetkililer bu konuda duyarlı olsunlar ve Rabia Naz için adalet arayışımızda bahaneler üreterek karşımızda durmasınlar. Rabia Naz'ın canına kıyılana kadar ve bu örtbasın içinde Nurettin Canikli'nin isminin olduğu zamana kadar AKP'liydim. Kusura bakmasınlar, çocuğumun hesabını versinler, katilleri ortaya çıkarsınlar.
'SORUŞTURMADA YAPILAN UYGULAMALAR SÜRECİ UZATMAYA YÖNELİKTİR'
Aynı zamanda soruşturmada 60 tanığın olması, HSK müfettişlerinin incelemesi, İçişleri Bakanlığı'nın müfettişlere tekrar inceleme başlatması kararı maalesef süreci uzatmaya yönelik bir durumdur. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki o mahallede bulunan GSM kayıtlarıyla ilgili baz istasyonlarından tespitler yapılabiliyor. Bana sürekli yalanlar söylendi, bana bu tespitin mümkün olmadığı söylendi fakat bu incelemeler yapılabiliyor. 60 tanık ise sadece dosyayı sulandırmak içindir. Esasen en fazla 18 kişinin tanık olarak bulunması gerekir.
Dönemin Giresun Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu'nun ifadesi neden alınmadı? İçişleri Bakanlığı'ndan gelen yetkililer Coşkun Somuncuoğlu'nun ifadesini alamayacaklarını neden söylediler? Belediye başkanının dokunulmazlığı mı var? Bu başkan mülki amir midir de Giresun emniyeti gidip de kendisine rapor sunuyor?
'BÜTÜN ÇOCUKLARIMIZIN CİNAYETİNİN AKIBETİNİN İNCELENMESİNİ İSTİYORUZ'
Kızımın katillerini ortaya çıkartsınlar ve örtbas içinde bulunan sözde 'hatrı sayılır' diye geçen kişileri de yargılasınlar. Dokunulmazlığının kaldırılması gereken kişilerin dokunulmazlığı kaldırılsın. Meclis'e çocuk cinayetlerinin araştırılması için komisyon kurulsun teklifi gitmişti, neden kurulmadı? Bütün çocuklarımızın cinayetinin akıbetinin incelenmesini istiyoruz.
ATAY: ÇOCUKLARINI KORUYAMAYAN BİR HÜKÜMETİN MEŞRULUĞU YOKTUR
Baba Şaban Vatan'ın ardından kapanış konuşmasını yapan Atay, "Söylenecek birkaç kelime var, çocuklarını çocuk cinayetlerine ve istismarına karşı koruyamayan bir ülkenin geleceği ve bir hükümetin meşruluğu yoktur, olamaz, bu çok net. Türkiye tarihinin çocuklar, kadınlar konusunda bu tür rezilce olayların en çok yaşandığı ve ne yazık ki hakka hukuka hasret bırakıldığı dönemindeyiz" dedi.
'SİZ RABİA NAZ'IN KATİLLERİNİ BULUN, VATANI SAVUNMAK BİZİM İŞİMİZ'
"Bu davanın, özellikle kamuoyunda bu kadar duyulmasına sağlayan Metin Cihan dostumuzun da kendisine açılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrılması neticesinde yanında olduğumuzu belirtiyoruz" diyen Barış Atay, sözlerini şu şekilde bitirdi:
Metin Cihan gibi insanlara ihtiyacımız var. Çok uzun zamandır ısrarla bu işin peşinde durdu, Şaban Vatan’ın mücadelesinde destek oldu, hiç geri adım atmadı. Bunun sonucunda da Gezici olduğu gerekçesiyle ifadeye çağrıldı. Bu bir suç değil, ben de söyleyeyim, ben de Geziciyim. Biz de Geziciyiz. Eğer bunun için ifadeye çağıracaksanız hepimizi çağırabilirsiniz. Şunu söylemekte yarar var, özellikle AKP hükümetine, ağzından “vatan” lafı düşmeyenlerin çok vatansever olduğu bir ülkede yaşamıyoruz, bu açık seçik görülüyor, vatan savunması yaparken önce çocuklarımıza sahip çıkmamız gerektiği bilinciyle hareket etmek lazım. Siz Rabia Naz Vatan’ın katillerini bulun, vatanı savunmak bizim işimiz, gerektiğinde size karşı da.
KILIÇDAROĞLU İLE DE GÖRÜŞTÜ
Giresun’un Eynesil ilçesinde, geçen yıl evlerinin önünde yaralı bulunan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Rabia Naz Vatan’ın babası Şaban Vatan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu, Şaban Vatan ile makamında görüştü. Ziyarette, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ve Denizli Milletvekili Teoman Sancar da bulundu. Basına kapalı gerçekleşen ziyarette Şaban Vatan’ın, kızının ölümü ve sonrasında savcılık soruşturmasına ilişkin Kılıçdaroğlu’na bilgi verdiği, yaşadığı sorunların çözümü için destek istediği öğrenildi.