Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan COVID-19 Bilimsel Araştırma Değerlendirme Komisyonu‘na eleştiriler sürüyor.
Sağlık Bakanlığı’nın 28 Nisan 2020’de bilimsel çalışmalar ve retrospektif araştırmalar için Etik Kurul başvurusundan önce COVID-19 Bilimsel Araştırma Değerlendirme Komisyonu’na bildirim yapılması yönünde bir karar aldı.
Dün Türkiye Bilim Akademisi, “Covid-19 Hakkındaki Bilimsel Araştırmaların Sağlık Bakanlığı'na Yapılacak Bildirime Tâbi Tutulması Sakıncalıdır” başlıklı bir açıklama yaptı.
Bugün de Koç Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölüm Başkanı ve Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Bulaşıcı Hastalıklar Derneği yönetim kurulu üyesi Prof. Önder Ergönül açıklamalarda bulundu.
Habertürk TV’de yayınlanan Gün Başlıyor’a katılan Prof. Ergönül, bilim insanlarından mı bürokratlardan mı oluştuğu bilinmeyen COVID-19 Bilimsel Araştırma Değerlendirme Komisyonu’yla ilgili sert sözler sarf etti.
Ergönül’ün açıklamalarından satır başları şöyle:
HALK SAĞLIĞI AÇISINDAN GİDİŞİMİZ İYİ
Hastalarımız azalmış durumda, daha iyiyiz. İki ay önce “Türkiye’de test yapılmıyor, Ankara’dan yönetilemez” demiştik. Bu bir hataydı, Sağlık Bakanlığı bu hatayı düzeltti. Sayın Sağlık Bakanı’nın gerçekten açık bir politika yürüttüğünü görüyoruz. Bazı eksiklikler var ama genel olarak halk sağlığı açısından gidişimizi kötü görmüyorum.
AVM’ler açıldı ama bu bir deneme-yanılma. Deneme-yanılma hiçbir şey bilmediğiniz de sağlam bir rehberiniz olmadığınız da yapmanız gereken bir durumdur. Keyfi bir yaklaşım ile bilimsel kontrollü bir deneme-yanılma farklı şeylerdi. Sağlık Bakanı’nın konuşmasını Nazım Hikmet’le bitirmesi de ayrı bir güzellik oldu.
NE OLDUĞU BİLİNMEYEN BİR MEKANİZMA
Ülkemizin saygın bilim insanlarına güvenilsin. Neden bunların çalışmalarını kontrol etmek için ne olduğunu bilmediğimiz bir denetleme mekanizması kuruluyor.
BU ŞEKİLDE GURUR DUYULMAZ
Ülkemizde etik kurullar var. Bizler dünya çapında insanlarız. Bakan, bizim CV’lerimize bakabilir. Örneğin ben Türkiye Bilim Akademisi üyesiyim, bunu gururla söylüyorum. Bilim Akademisi çok zor üye kabul eder, dünyanın en iyi üniversitelerindeki insanlardan oluşuyor. Bizi ortak bir çağrımız var Sayın Bakan’a, lütfen bunu dikkate alsın.
Vatansever, bu ülke için gerçekten çalışan, liyakat sahibi insanlara devam edelim. İnanın Bakan için de iyi olacaktır, ülke için de iyi olacaktır. Bu şekilde gurur duyulmaz.
UTANÇ VERİCİ BİR DURUM
Bizim çalışmalarımız Sağlık Bakanlığı’nın kurduğu komisyon tarafından değerlendiriliyor, bazıları reddediliyor. Ne olduğunu kim olduğunu bilmediğimiz bir komisyon. Bu utanç verici bir şey olarak kalacaktır Türkiye tarihinde. Türkiye bilim tarihinde hakikaten yanlış bir uygulamadır. Ben Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Bulaşıcı Hastalıklar Derneği yönetim kurulu üyesi olarak utanıyorum.
SAĞLAM ÇALIŞMALARI ENGELLİYORLAR
R0’ı (bulaştırma katsayısı) saptamak için, tarama yapmak için yapılan doğru dürüst sağlam çalışmaları birilerinin engellemesi, Etik Kurul’dan geçtikten sonra bile bunların kabul edilmemesi gerçekten çok sıkıntı veren bir durum ülke adına. Bu doğru bir yaklaşım değil.
