Prof. Dr. Uğur Alacakaptan, 88 yaşında hayatını kaybetti. Alacakaptan’ın ölüm haberini İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu verdi.
Alacakaptan’ın ölüm haberini İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu şu sözler ile duyurdu:
Bir de babam öldüğünde bu denli üzgündüm. Kader çizgimin ressamı gitti. Prof. Dr. Uğur Alacakaptan’ı kaybettik. Yanında staj yaptığım, bildiklerimin başucu hocası ışıklar içinde uyu…
"YILMAZ ADALET SAVUNUCUSU"
Gazeteci, KRT TV Genel Müdürü Adnan Bulut Twitter hesabından Alacakaptan’ın vefatıyla ilgili bir mesaj yayınladı. Gazeteci Bulut, "Yılmaz adalet savunucusu Prof. Dr. Uğur Alacakaptan yaşamını yitirmiş. Nur içinde yatsın." ifadelerini kullandı.
Yılmaz adalet savunucusu Prof. Dr. Uğur Alacakaptan yaşamını yitirmiş. Nur içinde yatsın. pic.twitter.com/LN69XzyXIH
— Adnan Bulut (@bulutadnan36) January 22, 2022
"DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI İÇİN ATAN YÜREK DÜN GECE DURDU"
İstanbul Barosu ise şu açıklamayı yaptı:
Av. Prof. Dr. Uğur Alacakaptan’ın yüreği dün gece durdu. Duruncaya kadar demokrasi ve insan hakları için atan yürek durdu dün gece… Çarptıkça özgürlük, dayanışma ve eşitlik için kan pompalayan yürek durdu. O’nu unutmayacağız.
Av. Prof. Dr. Uğur Alacakaptan’ın yüreği dün gece durdu. Duruncaya kadar demokrasi ve insan hakları için atan yürek durdu dün gece… Çarptıkça özgürlük, dayanışma ve eşitlik için kan pompalayan yürek durdu. O’nu unutmayacağız. İSTANBUL BAROSU pic.twitter.com/Ao37yugyFQ
— İstanbul Barosu (@istbarosu) January 22, 2022
PROF. DR. UĞUR ALACAKAPTAN KİMDİR?
Prof. Dr. Uğur Alacakaptan, 1934 yılında Aydın’ın Nazilli ilçesinde doğmuş, 1955 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuş ve aynı fakültede yaptığı doktorasını 1958 yılında tamamlayarak hukuk doktoru unvanını kazanmıştır. Türkiye Ceza Hukuku’nun hümanist doktrini savunan ekolünün önde gelen akademik simalarındandır.
Alacakaptan, 1958-1960 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine asistan olarak atanmış, doçentlik çalışmalarını yürütmek üzere 2 yıla yakın bir süre İtalya’nın Roma ve Perigua şehirlerinde kalmış, 1960 yılında doçent olmuş, 1967 yılına kadar doçent olarak görev yapmıştır. 1965 yılında Fakülte Profesörler Kurulu tarafından İngiltere’ye gönderilmiş, 1967 yılında profesörlük unvanını kazanarak Türkiye’nin en genç ceza hukuku profesörü unvanını kazanmıştır.
Ceza ve Ceza Usulü Hukuku Kürsüsünde öğretim üyesi olarak görev yapmaya devam etmiştir. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 1968-70 yıllarında dekanlık görevini yürütmüş, 1968-71 yılları arasında TRT Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev almış; Ankara Polis Enstitüsü Yüksek Kısmı Öğretim Üyeliği, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyeliği yapmış, 1974 yılında Ankara Üniversitesindeki görevinden ayrılarak aktif siyasete atılmıştır.
28 Mart 1997 tarihinde kurulan Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesinin kurucu dekanlığını üstlenmiş ve 1999 yılına kadar dekan olarak görev yapmıştır. Bilgi Üniversitesinin kurucuları arasında yer alan Alacakaptan, 1999 yılının Kasım ayında sağlık nedeniyle Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki dekanlık görevinden ayrılmış, öğretim üyeliğine devam etmiştir.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı ve aynı üniversitenin Mütevelli Heyeti Üyeliği yapmıştır. Uluslararası Ceza Hukuku Derneği, Türk Ceza Hukuku Derneği ve Türk Hukuk Kurumu üyesidir.
SİYASİ YAŞAMI
Alacakaptan, TBMM üyeliği yapmış, 1974-76 yıllarında Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi olarak görev almış, 1975-980 yılları arasında Ankara Senatörü olarak temsil edilmiştir. Bülent Ecevit liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisinde 1977-1979 yılları arasında Genel Sekreter Yardımcısı olarak siyasal faaliyet yürütmüştür.
TBMM üyeliği döneminde Kuzey Atlantik Asamblesi Türk Grubu Başkanlığı ve Avrupa Konseyi Parlamento Asamblesi Türk Grubu Üyeliğini deruhte etmiştir. Askeri darbe dönemlerinde çeşitli soruşturma ve kovuşturmalara uğramış, hakkında yapılan siyasi yargılamalar sırasında daha sonra bombalı suikast sonucunda öldürülen Yazar Uğur Mumcu ile Ankara Mamak cezaevinde altlı üstlü ranzalarda ve aynı hücrede yatmış, Halk Kurtuluş Ordusu sanıklarıyla aynı cezaevini paylaşmıştır.
Cezaevinde, Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının asılmadan önce tutuldukları hücre de kalmıştır. Hapishane günlerinde, İsmet İnönü ile mektuplaşma yoluyla yazışmaları bulunmaktadır. Uzun akademik yaşamı boyunca binlerce öğrenci yetiştiren ve adına makale yarışmaları da düzenlenen Alacakaptan 2010 yılında yapılan bir röportajda kendisini Türkiye’deki ceza hukukçularının en kıdemlisi olarak tanımlamıştır. Akademisyenliğinin yanında serbest avukat olarak çalışmış, birçok ünlü ismin avukatlığını üstlenmiştir.
ESERLERİ
Alacakaptan, 1975 yılında “Suçun Unsurları”, 1968 yılında “İşlenemez Suç”, 1961 yılında “Sarhoşluk Halinde İşlenen Suçlarda Cezai Mesuliyet” ve 1958 yılında “İngiliz Ceza Hukukunda Suç ve Cezaların Kanuniliği Prensibi” isimli eserleri kaleme almıştır.