ABD’deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye ekonomisine ilişkin Twitter üzerinden değerlendirmelerde bulundu.
Ekonomist Acemoğlu, Mehmet Şimşek’in bakan olarak atanmasından sonra birçok yabancı yatırımcıda daha iyimser bir yaklaşımın olduğunu kaydetti.
“POLİTİK ATAMALAR DA VAR, VİTRİN İÇİN YAPILMIŞ ATAMALAR DA”
Ekonomiye dair bazı atamaların “vitrin için” yapıldığını savunan Prof. Acemoğlu, “Birincisi, tabii ki, gerçek politik güç cumhurbaşkanının elinde ve yerel seçimler gelirken aynı politikaların devam etmesi hala gayet mümkün. İkincisi, yapılan atamalar gerçekten ekspertizi arttırmak ve ekonomik problemlere çözüm getirmek için mi yapıldı yoksa başka nedenlerden mi belli değil. Bunların içinde politik atamalar da var, vitrin için yapılmış atamalar da var gibi duruyor" ifadelerini kullandı.
Değerlendirmelerinin devamında mevcut sorunların yapısal olduğunu belirten Acemoğlu, şu hususları dile getirdi:
"Ama daha da önemlisi, Türkiye’nin ekonomik problemleri çok daha yapısal. Ve şu anda bunlara yanıt getirmek gibi bir yaklaşım yok gibi. Türkiye’deki büyüme 2006 senesinden beri düşük kaliteli, teknolojik olarak ilerleme olmadan ve verimliliğin çok az arttığı bir şekilde oldu. Örneğin bu kitapta bunun detayları anlatılıyor."
“TÜRK EKONOMİSİNİN POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK”
"Şu anda faizleri biraz arttırıp çok negatif reel faizlerden daha az negatif reel faizlere geçersek bunun bu yapısal problemlere büyük bir katkısı olmayacak. Çok daha radikal ekonomik değişime gerek var. Türk ekonomisinin potansiyeli çok yüksek ve çok daha kaliteli olarak büyümesi mümkün. Genç nüfus, Girişimci yaklaşım. Üretkenliği akmaya başlayan bir çok şirket var.
Bu potansiyelin gerçeğe dönüştürülmesi için kurumsal reformlara gerek var. Bunlar içinde yolsuzluğu azaltmak, daha çok rekabet yaratmak, politik belirsizliği azaltmak ve yargı kurumlarını iyileştirmek önemli."
“EN BÜYÜK TEHLİKE...”
"Teknolojiye, eğitime ve işçilerin üretkenliğini yatırım çok önemli. Türkiye’nin önündeki önemli bir tehlike bir 10 sene daha düşük kaliteli büyüme ile devam edip elindeki potansiyeli kaybetmek. Bu sürede nüfus yaşlanmaya başlayacak ve yapay zeka ve başka teknolojiler ilerleyip, Türkiye’yi daha da geride bırakabilir. Bence Türkiye’nin önündeki en büyük tehlike böyle vasat bir şekilde devam etmesi."