Polatların sürgün edilen savcısı: İtibar suikastına uğruyorum

Anadolu başsavcılığı tarafından Dilan Polat ile Engin Polat, Tayyar Öz ile Özlem Öz, ve Tuzlaspor Başkanı İlhanlı hakkında yasadışı bahis soruşturması başlatılmış, Polat ailesi tutuklanmıştı.

Kamuoyunu uzun süredir meşgul eden bu üç büyük soruşturmanın savcısı Gökalp Kökçü ise Polat dosyasında basına bilgi sızdırdığı ve bir FETÖ imamı hakkında takipsizlik verdiği iddiasıyla Hakimler Savcılar Kurulu’nca (HSK) Erzurum’a sürülmüştü.

Daha sonra Savcı Kökçü’nün eşi Avukat İrem Kökçü’nün 2004-2009 yılları arasında Adnan Oktar’ın müritleri arasında olduğu ve bu davada tanık olarak ifade verdiği gündeme gelmişti.

İstanbul Adliyesi’nde kendisinden kapatılması istenen dosyaları HSK’ya şikayet eden savcı Kökçü, eşinin Oktar grubu ile geçmişteki bağlantısını gösteren haberlerin ardından emeklilik dilekçesi vermişti.

HSK, talebi kabul ederek Savcı Gökalp Kökçü hakkında emeklilik kararı verdi. Erzurum’a sürülen Dilan Polat dosyasının savcısı böylece mesleği bırakmış oldu.

‘Erzurum’a sürmek de nedir’

Emekliliğinin kabul edilmesinin ardından 10Haber'den Caner Taşpınar'a konuşan savcı Kökçü’nün eşi Avukat İrem Kökçü “Eşimin ilk sözü ‘Bana itibar suikastı yapıyorlar’ oldu” dedi.

“Eşim şu anda konuşmak istemiyor” diyen İrem Kökçü şunları söyledi:

“Bu ülke için elini taşın altına koyan, adalet için çalışan bir insandı. Ama müsaade etmediler, onuruyla gerçekten adaletli bir şekilde bu işi yapmasına izin vermediler. Erzurum’a sürmek de nedir! Adnan Hoca davasından soruşturması tamamlanıp yargılama izni verilen hakim-savcı karı kocayı Bakırköy Adliyesi’ne tayin ettiler. Benim eşimi hakkında hiçbir şey yokken, hakkında soruşturma var diye, onlar da bahanelerle açılmış soruşturmalar, bunları gerekçe olarak gösterip 20 yıl İstanbul’da görev yaptıktan sonra Erzurum’a gönderdiler. Sonra da benim 16 yıl önce vekaletlerinden istifa ettiğim, içinde Adnan Hoca grubundan bazı isimler olduğu gerekçesiyle beni gündeme getirdiler. Ben avukatım, ben hırsızı da savunurum, ben katili de savunurum benim mesleğim bu. Herkesin savunma hakkı var”