Vatandaşlar asgari ücrete yapılacak zammı bekliyor.
Her yıl işçi, işveren sendikaları ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bir araya gelerek oluşturduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısı geçtiğimiz pazartesi günü tamamlandı.
Bu toplantıların üçüncüsü beklenirken muhalefet partilerinin asgari ücret talepleri de netleşmeye başladı.
Birgün'ün derlediği habere göre partilerin asgari ücret talepleri şöyle:
CHP
CHP Malatya Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba, asgari ücrete ilişkin yaptığı açıklamada, beklentilerinin en az net 19 bin 372 lira olduğunu söylemişti.
Ağbaba şunları kaydetmişti:
"TÜİK’in açıkladığı temmuzdan itibaren gerçekleşen enflasyon, 2023 GSYH rakamlarıyla büyümeden emekçinin alması gereken pay, Merkez Bankası'nın 2024 için beklentisi olan enflasyon oranı dikkate alınarak, 2024 yılı ocak-temmuz dönemi için açıklanacak olan asgari ücretin en az net 19 bin 372 lira olması gerekmektedir."
İYİ PARTİ
İYİ Parti’nin asgari ücret teklifini partinin sözcüsü Kürşad Zorlu açıklamıştı. Zorlu yaptığı açıklamada, "Partimizin önerisi, yılda iki kez düzenleme yapılmak kaydıyla; ocak ayında 17 bin lira ve temmuz ayında 20 bin 500 liraya yükseltilecek şekilde belirlenmesidir” demişti.
TİP
TİP'in, ‘asgari ücretleştirme’ vurgulu açıklamasında asgari ücretin artık sömürü düzeyini gösteren bir tutar olduğu belirtilmişti. TİP’in sosyal medya hesabından bir grafikle paylaşılan açıklamada şunlar kaydedilmişti:
“AKP bir toplumu asgari ücretlileştirme ve sefalet projesidir. Asgari ücret artık sömürünün düzeyini gösteren bir tutar haline gelmiştir. İnsanlar en temel barınma, beslenme, eğitim, eğlenme ve kültürel haklarına artık ulaşamaz haldedir. İktidara geldikleri yıldan bu yana ortalama ücretlerin asgari ücrete yakınlaştığını çarpıcı bir biçimde gösteren veriler de bunu kanıtlıyor. Çözüm ise "vergiyi tabana yaymak", patrona teşvik vermek değildir! Çözüm büyümeyi ve zenginleşmeyi bir avuç zenginin ve bankaların değil, tüm toplumun faydalanacağı bir değere dönüştürmektir. İnsanca yaşamak, en temel insani sosyal haklara sahip olmak tüm yurttaşların hakkıdır. Patron partisi AKP'den ise böyle bir reçete beklemiyoruz, hep birlikte biz yapacağız!”
EMEP
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Türkiye'de en düşük ücretin yoksulluk sınırının üzerinde olması gerektiğini söylemişti. Yoksulluk sınırı son olarak 45 bin TL olarak açıklanmıştı.
YRP
Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, asgari ücretin 23 bin lira seviyesine getirilmesi gerektiğini söylemiş; şunları kaydetmişti: “Yeniden Refah Partisi olarak pek çok sendikaların da ifade ettiği gibi iki asgari ücretin en azından yoksulluk sınırında olması gerektiğini ifade ediyoruz. Bugünkü yoksulluk sınırını hesap edersek, asgari ücretin 23 bin lira seviyesine getirilmesi lazım ki en azından bir ailede iki asgari ücret alındığı zaman o aile yoksulluk sınırının altında kalmadan hayatını devam ettirebilsin. En düşük emekli aylığı ise en az asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir."
BBP
Cumhur İttifakı’nın ortaklarından Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, asgari ücretin minimum 17 bin liranın üzerinde olması gerektiğini söylemiş, şunları kaydetmişti: “Asgari ücret ocak ve temmuz ayında iki kez belirlenmeye devam edilmeli ve enflasyonun en az 10 puan üzerinde artırılmalıdır. Bu şekilde asgari ücretlimiz yüksek enflasyona ezdirilmeyecektir. Enflasyon artı, yüzde 10 refah payı verilerek, asgari ücret minimum 17 bin liranın üzerinde olmalıdır.”
SOL PARTİ
Yeni asgari ücrete ilişkin görüşmeler devam ederken Ankara, İzmir, Samsun ve İstanbul gibi birçok kentte sokağa çıkan SOL Parti, "Asgari değil insanca yaşam" için çağrı yapmıştı. Asgari ücretin insanca yaşamı sağlayacak bir seviyeye çekilmesini talep eden SOL Partililer, "Birleşerek mücadele etmekten başka yolumuz yok" demişti.
DEM PARTİ
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ise asgari ücretin en az 25 bin TL’ye yükseltilmesini, diğer ücretlere de asgari ücret oranında zam yapılmasını istedi. DEM Partisi Emek Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ Karahalı, “TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmadığı açıktır. Gerçekle hiçbir ilgisi olmayan enflasyonun temel alınması ve bunun biraz üzerinde bir rakam belirlenmesi kabul edilemez” diye konuşmuştu.