CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Çubuk'taki bir şehit cenazesinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıya ilişkin farklı görüntülerin yer aldığı 43 dakikalık bir belgesel hazırladıklarını bildirdi.
Özkoç, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 21 Nisan 2019 tarihinde Ankara'nın Çubuk ilçesi Akkuzulu köyündeki şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na organize linç girişimi gerçekleştirildiğini belirtti.
Aradan geçen 6 aylık sürede hala bir iddianame hazırlanmadığını, kanıt, delil ve itiraflara rağmen tek bir tutuklu sanığın da bulunmadığını aktaran Özkoç, "Biz hazırladığımız linç girişimi raporu ve belgeselini, delil niteliğinde Savcılığa sunduk. Meclisteki tüm gruplara ve milletvekillerine gönderdik. Barolar, meslek örgütleri başta olmak üzere sivil toplum örgütlerine ulaştırıyoruz. İngilizce ve Fransızca çevirisini, tüm dünyadaki muhataplarına gönderiyoruz." dedi.
Bu olayda, suçluların açık şekilde korunduğunu iddia eden Özkoç, şöyle devam etti:
"Bunun da ötesinde suç ve suçlu yüceltilmeye çalışılmaktadır. 21 Nisan 2019 günü Çubuk'ta olay yerinde çekilmiş olan polis, jandarma kayıtları, partimizin ve basın mensuplarının çektiği görüntüler ve bölgedeki cep telefonu kayıtlarını, görüntü uzmanları ve adli bilir kişilerle inceledik. Farklı açılardan onlarca görüntü taradık. Elde ettiğimiz bulguları, kamuoyuyla paylaşıyoruz. 43 dakikalık bu belgesel çalışmasında şehidimizin cenazesinde teamüllere, devlet yönergelerine uymayan düzeni, tek bir güvenlik koridorunun bulunmayışını, kalabalık içindeki grupları işaretlerle yönetenleri Genel Başkanımızı kimlerin, nasıl takip ettiğini, cenaze konvoyunda taşınan taşları, sopaları, demir çubukları göreceksiniz. Ayrıca, Genel Başkanımızın bulunduğu evin çatısına çıkanları, arka kapıyı kırmaya çalışanları, camları taşlayanları görecek, 'evi yakın, kanını akıtın' çığlıklarını duyacaksınız."
Tüm bu anlattıklarının savcılık kayıtlarına göre en az 700 güvenlik görevlisinin bulunduğu bir köyde, devlet protokolünün yer aldığı şehit cenazesinde gerçekleştirildiğini ifade eden Özkoç, "Genel Başkanımıza yönelik organize linç girişimi, bu belgeselde, tüm çıplaklığıyla, kesitler halinde ortaya konulmuştur. Hazırladığımız rapor ve bugün kamuoyuna açıkladığımız belgeselle amacımız ülkemizde suçun ve suçlunun övüldüğü, adaletin yok edildiği bir süreçte hakikati ortaya koymaktır. Bu hakikat bir adalet beklentisi değil, yürüttüğümüz adalet mücadelesinin parçasıdır." şeklinde konuştu.
"NEDEN KILIÇDAROĞLU?"
"Neden Kılıçdaroğlu?" sorusunu da soran Engin Özkoç, Kılıçdaroğlu'nun bugün Türkiye siyasetinde tüm terör örgütlerinin, halkın barış ve kardeşliğinin karşısında olanların, toplumu bölmek, kutuplaştırmak isteyenlerin hedefindeki isim olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu'nun Artvin Şavşat'ta PKK kurşunlarının hedefi olduğunu ayrıca Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği yürüyüş sırasında ise IŞİD’in saldırısının hedefinde olduğuna işaret eden Özkoç, "Saldırganlar IŞİD üyesi olduklarını, Genel Başkanımızın üzerine minibüsü sürerek öldürmek istediklerini itiraf ettiler, buna rağmen adam öldürmeye tam teşebbüsten beraat ettiler. Mahkeme bu itirafı, 'Kılıçdaroğlu'na uzak mesafedeydiniz, teşebbüsünüz sonuç doğurmadı', yani öldüremediniz diyerek yok saydı. Sadece örgüt üyeliğinden ceza verdi." diye konuştu.
SOYLU İÇİN SERT SÖZLER
"Son olarak İçişleri Bakanı sıfatı taşıyan, koltuğu işgal eden bir kişinin tehdit ve hedefinde yer alıyor, çünkü Genel Başkanımız doğruları dile getiriyor. 8 milyon işsizi, ağaç kabuğu yemeye mahkum edilenleri, tek bir iddianame hazırlanmadan yıllarca cezaevinde adalet bekleyenleri, yatağa aç giren çocukları, borcundan canına kıyanları, yıllarca eğitim alıp, bakanlık kapısında atama bekleyenleri, hakkı yenilenleri, bitirilen tarımı, Katar ordusuna peşkeş çekilmeye çalışılan Tank Palet fabrikamızı Genel Başkanımız dile getiriyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, hak, hukuk, adalet mücadelesi veriyor. Mazlumun yanında, haklının yanında yer alıyor. Bu vatanın her yurttaşını, demokrasi, barış, kardeşlik umuduyla kucaklıyor. İşte buna tahammülleri yok. Halkın dayanağı, umudu olmuş bir lidere, başka bir hayatı kurabilecek insana tahammülleri yok. Bu yüzden hedef."