Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Özgür Özel: Gezi bütün Türkiye'nin onuru, bir kişinin kan davasıdır

CHP'de İstanbul için yerel seçim kampanyası başlıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen aday lansmanında konuştu. Özel, "İstanbul'un imdadına Ekrem İmamoğlu yetişti. Artık Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'un üzerinde uçup kupon arsa pazarlayamıyor." dedi, yurttaşları Ankara mitingine çağırdı.

CHP lideri Özgür Özel, CHP'nin İstanbul aday tanıtım toplantısında açıklamalarda bulundu.

Özel'in konuşmasından satırbaşları şöyle:

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Bu milletin gözbebeği' dediği İstanbul'da beş yıldır İstanbul için çalışan Ekrem İmamoğlu ve onun değerli ekibinin ikinci beş yıl için 'Tam yol ileri' dedikleri bu günde beraberiz.

"GEZİ BÜTÜN TÜRKİYE'NİN ONURU, BİR KİŞİNİN KAN DAVASIDIR"

Değiştirilemez ilk dört maddesiyle, hepimizin üzerinde mutabık olduğu maddeleriyle bir Anayasamız var. O Anayasa hepimize yetkiler sorumluluklar veriyor ve tüm kurumları, tüm kişileri bağlıyor. Birileri çıkıyor ve Anayasamızın bir maddesine 'Bu madde benim için yoktur' diyor. Sebebi kendi güttüğü kan davası. Diyorlar ki 'Anayasa Mahkemesi kararı birinin aklına yatmazsa biz onu uygulamayız.' Birileri devletin çivisini almış çıkarmaya ve devletin temeli olan Anayasa'yı yok saymaya çalışmakta. 'Bütün yetki bende' diyen birisinin kişisel derdi yüzünden. Onun derdi Gezi Davası'dır. Gezi, bütün Türkiye'nin onurudur. Ama o birisininin kinidir, kan davasıdır.

"BU MİLLETİN EVLATLARINDAN ELİNİ ÇEK"

Türkiye'nin en büyük ve köklü ailelerinden birisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bir tanesi de İstanbul'a hizmet eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi ailesidir. Bu iki ailenin ortak bir evladı var, Tayfun Kahraman. Tayfun Kahraman'ın şahsında Osman Kavala'yı, Can Atalay'ı Mine Özerden'i ve Çiğdem Mater'i selamlayarak bütün Türkiye'ye bir şeyi hatırlatmak isterim. Bu insanlar Gezi'de bir kişinin daha burnu kanamasın diye gayret sarf ettiler. 16 milyon İstanbullunun gözünün içine bakarak söylüyorum ki, 'Ağaçları kesmeyin' diyorlardı. 'AKM'yi yıkıp da yerine AVM yapmayın, gençleri nezarethanelerde tutmayın. Söz verin ağaca dokunmayacağız diye, evimize dönelim' diyorlardı. Bugün Gezi Parkı duruyorsa bu insanlar sayesinde duruyor. AKM yerine AVM yapılmadıysa arkadaşlarımız sayesinde duruyor.

Şimdi dönmüş diyorlar ki 'Orada bize darbe yapmaya çalıştılar. Anayasa Mahkemesi ne derse desin bırakmayız'. Ama geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin göz bebeği iki takımı 100. yılın son derbisini oynayacak, alıyorlar Suudi Arabistan'a götürüyorlar. Orada Gazi Mustafa Kemal'i utanmadan pazarlık konusu yapmaya niyetleniyorlar. Sonra biz çıkıp 'Niye sorumluluk almıyorsun?' deyince açıklama yaptırıyorlar. Dahlin yoksa Gezi'den, bu milletin evlatlarından da elini çek. Her şeyi sen biliyorsan o Suudi Arabistanlıları 'Atatürk'ü istemeyiz' dedirtecek hadsizliğin sorumlusu sensin Recep Tayyip Erdoğan.

ÖZEL'DEN ANKARA MİTİNGİNE ÇAĞRI

Bu ikiyüzlülüğe artık yeter. Biz hep beraber bu güzel ülkenin başta kurucu değerlerine, Cumhuriyet'in temel niteliklerine, laikliğe, Anayasa'ya, gençlerimize, kentlerimize ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkıyoruz. İstanbul'un 16 milyon güzel insanı, hepinizi Ankara'da Cumhuriyet'e ve Anayasa'ya sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Biz geldiğimizde 'İsraf etmeyeceğiz, hortumları keseceğiz, hizmeti 16 milyona yayacağız' demiştik. Bir takım çıkar çevrelerinin artık İstanbul'un kanını emmesine engel olduk. İsraf, kayırmacılık, birilerine peşkeş çekilenler 16 milyon İstanbulluya hizmet olarak dönmüş. Örneğin pandemide hepimiz canımızla uğraşırken birileri İstanbul'u düşündü, bizleri düşündü. Hem gurur duyuyoruz, hem İstanbul'a imreniyoruz. Bu kadroyu tebrik ediyoruz.

İstanbul'un imdadına Ekrem İmamoğlu yetişti. Artık Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'un üzerinde uçup kupon arsa pazarlayamıyor. Bizim karşı çıktığımız, bir kişinin iradesiyle o kişiye hizmet etmek varken o şehrin varlıklarının peşkeş çekilmesidir. İstanbul'un 16 milyon için değil bir zümre için yönetilmesine karşı çıkıyoruz. "

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER