Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, taban maaşın yeniden düzenlemesi talebiyle Ankara'da yürüyüş düzenliyor. Öğretmenler, yıllık ücretleri yüz binlerce lirayla ifade edilen okullarda asgari ücretle veya ona yakın maaşlarla çalışmak istemediklerini, en az kamudaki denkleri kadar maaş talep ettiklerini ifade ediyor.
KANUN TEKLİFİ VERİLDİ
TBMM Başkanvekili CHP'li Gülizar Biçer Karaca, özel okul öğretmenleri ile devlet okullarındaki öğretmenlerin maaşları arasındaki farkın ortadan kaldırılarak özel okul öğretmenlerine ve yöneticilerine ödenecek ücretlerin resmi okullarla aynı seviyeye getirilmesi için TBMM’ye kanun teklifi verdi.
"EĞİTİMDEKİ ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 15.58’İ ÖZEL OKULLARDA ÇALIŞIYOR"
Milli Eğitim Bakanlığı Milli Eğitim İstatistikleri – Örgün Eğitim 2022-2023 raporuna göre, ülkemizde 60 bin 734 resmi okulda 974 bin bin 488 öğretmen, 14 bin 281 özel okulda 179 bin 895 öğretmen çalışıyor. Toplamda ise ülkemizde 1 milyon 154 bin 383 öğretmen çalışıyor. Yani eğitim-öğretim faaliyetlerine katılan öğretmenlerin yüzde 15.58’i özel okullarda çalışıyor.
Özlük hakları ve ücretlere bakıldığında; özel okullarda çalışan öğretmenler, resmi okullarda çalışan öğretmenlere kıyasla karşılaştıkları zorluklar, güvencesiz şekilde çalışma ortamı gibi başlıklarda pek çok orantısızlıkla baş başa bırakılıyor. Kamuoyuna yansıyan örneklere göre, özel okullarda görev yapan öğretmenler, resmi okullarda çalışan meslektaşlarına göre oldukça düşük ücretlere mecbur bırakılıyor.
"ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİNİN HAKLARI TESLİM EDİLMELİ"
Özel okul öğretmenleri asgari ücret düzeyinde olan maaşlarının devlet okullarındaki meslektaşlarıyla eşitlenmesini talebiyle; Türkiye çapında kamusal alanda farklı zamanlarda defalarca yaşadıkları hak gasplarına dikkat çeken eylem ve açıklamalar gerçekleştiriyor. İlgili sendikalar; taban maaş başta olmak üzere düzenlemelerin zaruriyetine dikkat çekerken; özel okul öğretmenlerinin yaşadıkları sorunları ‘insanlık dışı çalışma saatleri ve bu saatlerin ödenmeyen ek ders ücretleri; ara tatil, yarı yıl tatili ve resmi tatillerde zorla ve baskıyla çalışma ve bunların ücretlerinin ödenmemesi; eksik yatan sigorta primleri ve bunun sonucunda sakat doğacak bir emeklilik yaşamı; açıkça işlenen bir suç olarak elden yatan maaşlar ve işsizlik kaygısı’ olarak dile getiriyor. (ANKA)