Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalmasıyla mücadele, Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçecek.
Bu süreçte ilk turda yüzde 5.1 oy alan Sinan Oğan'ın oylarının ise belirleyici olabileceği konuşulurken kimi destekleyeceği de merakla beklenmeye başladı.
Siyasette Oğan belirsizliği sürerken; ünlü oyuncu Hayal Köseoğlu da Oğan'a açık mektup yazarak seslendi.
"SON DERECE ZARİF ERKEKLERİN YETİŞTİRDİĞİ BİR OYUNCUYUM"
Instagram hesabından Sinan Oğan'a yazdığı açık mektubu yayınlayarak çağrıda bulunan Hayal Köseoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Ata ittifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Sinan Oğan'a açık mektubumdur. Ben Atatürkçü ilkelerle yetiştirilmiş, Cumhuriyet kadınlarının ve eşitliğe inanan son derece zarif erkeklerin yetiştirdiği genç bir kadın oyuncuyum. Bir dedem askeri hakim, bir dedem avukattı. Son derece güçlü erkekler olmalarına rağmen bir kez bile sofraya eşlerinden önce oturduklarını görmedim. Rahmetli anneannem son gününde hiçbirimizi hatırlamazken, duvardaki Atatürk resmine bakıp ona veda etmiş bir kadındı. Biz hep Atatürk ilkelerine çok önem veren insanlar olduk."
"HEPİMİZİN AYNI DÜŞÜNCEDE DEĞİL AYNI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDE OLMASINI İSTİYORUM"
"Bu sabah, seçimden sonraki ikinci buruk sabahım oldu. Çünkü sabah uyanır uyanmaz, kırmızı çizginizin HDP seçmeninin oy verdiği bir partiye destek olmamak olduğunu okudum. Hüda Par'ın bugünü, geçmişi ve açıklamalarının da sizin son derece kırmızı çizginin olduğunu düşünmek istiyor ve onlar ile ittifak yapmış bir partiye de destek olmayacağınızı düşünüyorum. Açıkçası hiçbir hamlenizi kestiremiyorum çünkü bizim sizinle pek çok konuda düşüncelerimizin ayrıldığına eminim. Bizim ideolojimiz belki sizinle bir çok açıdan farklılık gösteriyor olabilir ama ben zaten hepimizin aynı düşüncede olmasını değil, her düşünceden insanın aynı ifade özgürlüğüyle kendi düşüncesini savunabilmesini istiyorum."
"BİR KADIN OLARAK NE OLUR KIRMIZI ÇİZGİNİZ BU SEFER BİZ OLALIM"
"Hepimizin temsiliyeti için demokrasi çok önemli. Ve maalesef seneler içinde laiklik başta olmak üzere tüm Atatürk ilkeleri erozyona uğradığı gibi şu anda demokrasiyi bile tehdit edebilecek bir değişimle karşı karşıyayız. Ben şimdi size neden bu mektubu yazdığıma gelmek istiyorum. Bir kadın olarak sizden ricam, ne olur kırmızı çizginin bu sefer biz kadınlar olalım. Meclise giren milletvekillerinin karma eğitime, 6284 numaraları kanuna, kadınların çalışma hakkına göz dikmelerine ve daha nicelerine karşı tek başımıza göğüs germekten çok yorulmuş durumdayız."
"CAN GÜVENLİĞİMİZ ÜZERİNDEN PAZARLIK YAPILMASI BİZİ KORKUYA İTİYOR"
"Güzeller güzeli ülkemde güvende hissedememek, kadına şiddet, taciz ve tecavüz yaptırımlarının en aza indirilmesi üzerinden bizim can güvenliğimizin ve hür irademizin pazarlık konusu yapıldığını görmek bizi artık korkuya itiyor. Ben ülkemi çok seviyorum. İyi bir siyasetçinin, Cumhuriyet değerlerini ve demokrasiyi savunarak, demokratik temsiliyetleri baskılamanın artık gerici olduğunu fark etmesini umut ediyorum."
"BİZİ MEDENİYETSİZLİĞE LAYIK GÖREN İNSANLARA KARŞI YALNIZ BIRAKMAYIN"
Ve lütfen, Atatürk'ün 'Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmak, hayatımızı onlarla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmi, ahlaki, sosyal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı ve destekleyicisi yapmak gerekir' karşın 'kadının çalışma şartlarını fıtratına uygun hale getirmek' gibi düzenleme önerileri yapan, 'Türk kadını sen omuzalar üstünde göklere yükselmeye layıksın' lafına karşın seçim otobüsünde kadın milletvekili adayını gölge şeklinde gösteren, Türk medeni kanununun kabulünü sağlayarak kadını güvende hissettirmesine karşı bize belli ki her türlü medeniyetsizliği layık gören insanlara karşı bizi yalnız bırakmayın, yalnız kalmamıza izin vermeyin. Lütfen Atatürk'ün izinden gidin ve bu sefer kırmızı çizginiz kadınlar olsun."