Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin dün Osman Kavala ile ilgili verdiği karar hakkında, Kavala’nın Avukatı Prof. Dr. Köksal Bayraktar bir açıklama yaparak "Bu karar, başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere Türk Yargısı önünde ve uluslararası yargıda tekrar tekrar ileri sürülecektir" dedi.
Avukatı Prof. Dr. Köksal Bayraktar'ın açıklaması şöyle:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala’nın uzun tutukluluk süresi ile ilgili verdiği karar çok önemlidir. Bundan altı ay önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği karara karşı Türkiye Cumhuriyeti hükümeti itiraz etmişti. Verilen karar, bu itirazın reddi olduğundan, kararın kesinleşmesi anlamını taşımaktadır. Böylece, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Osman Kavala’nın tutukluluk süresinin çok uzun süre devam etmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinde yer alan özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali olduğuna hükmetmiştir. Gerçekten, kişinin tutukluluğunun çok uzun süre devam etmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin içeriğine ve özgürlük ve güvenlik hakkına bütünüyle aykırıdır.
Osman Kavala’nın üç yıldan bu yana süregelen tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılığı, savunma olarak Türk yargısı önünde yeniden ve tekrar tekrar ileri sürülecektir. Tutukluluğun, süreklilik taşırcasına devam etmesinin insan hak ve özgürlüklerine aykırı olduğu, yeni suç yaratılarak bunun uzatılmaya çalışılmasının da aynı ihlalin devamı olduğu bilinmelidir. Bu karar, başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere Türk Yargısı önünde ve uluslararası yargıda tekrar tekrar ileri sürülecektir."
Ne olmuştu?
AİHM, geçen yıl 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde açıkladığı kararla, Osman Kavala'nın Gezi Parkı süreci nedeniyle tutuklanması ve cezaevinde geçirdiği süreyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) üç noktada ihlal edildiğine hükmetmişti. Mahkeme, birinci "ihlal" kararında, AİHS'nin "Özgürlük ve Güvenlik Hakkı" başlığını taşıyan 5. maddesinin ihlal edildiğini belirterek, "Kavala’nın Gezi olaylarını organize etmek suretiyle cebir ve şiddet kullanarak hükûmeti devirme ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği yolunda ‘kuvvetli şüphe bulunmadığına" hükmetmişti.
AİHM, ikinci "ihlal" kararını, yine AİHS'nin 5. maddesine dayandırmış ve "Kavala’nın 16 ay iddianame olmaksızın tutuklu olarak alıkonması ve yargılamanın tutuklamadan 1 yıl 7 ay sonra başlaması"nı sözleşmein ihlali olarak değerlendirmişti.
AİHM'in dosyada Türkiye aleyhine verdiği üçüncü "ihlal" kararını da, “Anılan hak ve özgürlüklere bu Sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz” düzenlemesini içeren AİHS'nin 18’inci maddesine dayanarak hükmetmişti.
Türkiye, üç aylık sürenin sonunda karara itiraz etti. Ancak AİHM'de üç yargıçtan oluşan panel, dosyayı Büyük Daire'ye götürmeye gerek görmeden itirazı reddederek kararı kesinleştirdi.
Bu karar sürecinin ardından Osman Kavala hakkında, 2 yıl 4 ay tutuklu kaldıktan sonra Gezi Parkı dosyasından tahliye kararı verildi. Ancak Kavala, henüz cezaevinden çıkarılmadan, bu kez "casusluk" iddiasıyla bir kez daha tutuklandı. Osman Kavala 925 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.