BIST 100 9.641 DOLAR 34,58 EURO 36,27 ALTIN 2.973,11
8° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Oruç Reis'i bile özel sektör işletiyor

Oruç Reis'i bile özel sektör işletiyor

Petrol ve doğalgaz çalışmalarında kullanılan Oruç Reis gemisinin hizmet alımı ile sismik operasyon ve işbaşı eğitimlerine, takip gemisinden, koruma gemisine kadar bütün faaliyetlerinin özel sektör tarafından işletildiği öğrenildi.

İktidar, Türkiye’nin deniz yetki alanları başta olmak üzere tüm denizlerde petrol ve doğalgaz dahil çeşitli arama ve araştırmalar yapmak üzere inşa edilen Oruç Reis araştırma gemisinin devlet tarafından işletilmesi yerine “hizmet alımı” ile özel sektöre “işlettirilmesini” tercih ediyor.

Geminin işletiminden sismik operasyon ve işbaşı eğitimlerine, “takip gemisinden, koruma gemisine” kadar bütün faaliyetleri için “hizmet alımı” yolu izleniyor.

Hemen hemen her alanda “hizmet alımını” tercih eden iktidar, Oruç Reis için de aynı yöntemi kullanıyor. Bugüne kadar Oruç Reis için birçok “hizmet alım” ihalesi yapıldı. Süresi biten hizmet alım ihaleleri yenileniyor.

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), 19 Ağustos 2020’de Oruç Reis Araştırma Gemisi 2B/3B Sismik Operasyon ve İşbaşı Eğitim Hizmeti almak için ilana çıktı. İşin süresi bir yıl olarak belirlendi.

23 Mart’ta bu kez Oruç Reis araştırma gemisi için “takip gemisi hizmet alımı” ilanına çıkıldı. Bu işin süresi de bir yıl olarak belirtildi. 28 Mayıs’ta ise Oruç Reis’in işletilmesi için ilana çıkıldı. İlana göre geminin işletilmesi “hizmet alımı” ile yapılacak. İşin süresi 731 gün olacak.

İhale, 11 Haziran’da gerçekleştirilecek. İsteklilerde son 5 yıl içerisinde en az bir yıl boyunca 70 metreden veya 4 bin 500 grostondan büyük araştırma gemisi, yük gemisi veya yolcu gemisi işletmiş olması şartı aranacak.

YABANCIYA DA AÇIK

İhaleye yabancı istekliler de katılabilecek. MTA son olarak 1 Haziran’da bu kez Oruç Reis araştırma gemisi için “koruma gemisi hizmet alımı” ilanına çıktı. Bu ihale de 16 Haziran’da yapılacak. İşin süresi yine 731 gün. Bu ihale de diğerlerinde olduğu gibi yerli ve yabancı tüm isteklilere açık.

İhalelerin tamamı ceza ve yasaklamalarla ilgili konular hariç Kamu İhale Yasası ile Kamu İhale Sözleşmeleri Yasası kapsamı dışında bulunuyor. Açık ihale usulü ile gerçekleştirilecek ihalelerde, idare tarafından yeterlik değerlendirmesinde “ekonomik ve mali yeterliğe” ilişkin kriter ise öngörülmedi.

KİM PARA KAZANIYOR?

Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, Oruç Reis dışında aralarında Fatih’in de bulunduğu derin sondaj gemilerinde de hizmet alımı yoluna gidildiğine dikkat çekti.

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre, yıllardır hızlandırılmış eğitim verilerek sismik gemilerde çalışacak personelin eğitilmesi gerektiğini söylediklerine işaret eden Türkyılmaz, “Ancak siyasi iktidarın polikası genel olarak bu. Her türlü hizmet dışarıdan hizmet alımı yöntemiyle gerçekleştiriliyor. ‘Kendimiz yaparsak daha pahalıya gelecek, hizmet alımı ile daha ucuza geliyor’ savunması yapılıyor. Aslında birtakım şirketler para kazansın diye yapılıyor. Oysa kamu bunu yapabilir” dedi.

Türkyılmaz, çeşitli ülkeler tarafından Türkiye aleyhine politikalar izlendiğini, Türkiye’nin denizlerdeki haklarının kabul edilmek istenmediğine dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Bizi Akdeniz’de Yumurtalık Körfezi ile Antalya Körfezi’ne hapsetmek istiyorlar. Ege’de burnumuzu çıkarmamız istenilmiyor. Gerginlik olabiliyor. Böyle bir tablo karşısında gemilerimizde ulusal personelin olması daha anlamlı olur.

Yabancı birileri olduğunda ticaret, güvenlik gerekçesiyle işi durdurabilir, ‘çalışmıyoruz’ diyebilir. Ulusal çıkarlar açısından gemi personelinin kendi kadrolarımız olması gerekiyor.

Ancak buna yönelik hiçbir program yok. Üç gemi var, dördüncüyü almaktan bahsediyorlar. Sismik sondaj gemileri olsun, FSRU hizmetlerindeki gemiler olsun personelin yerli kadrolar olması gerekiyor. Bunun için de Türkiye’de kadro var, işsizlik sorunu da var. Hızlandırılmış eğitimle bu sağlanabilir.”