CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 27.dönem 2.Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait su markası Hamidiye'nin THY ve bir kamu bankası tarafından artık satın alınmayacak olmasına tepki göstererek, "Su bizim hayatımızın bir parçası. Su üzerinden bir toplum ayrışır mı?" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Değerli arkadaşlarım bugün, dünya öğretmenler günü, bizleri yetiştiren topluma kazandıran hayat standartımızı yükselten, daha iyi düşünmemizi sağlayan öğretmenlerimize şükran borçluyuz. Bu vesile ile bütün öğretmenleri, dünyadaki bütün öğretmenleri saygıyla anıyoruz.
Öğretmenler gününü anarken az önce bir haber geldi. Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerine son verilen öğretmenler, çocuklarımızı eğitmek yetiştirmek için çaba harcayan ama Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerine son verilen öğretmenler. Bütün arzumuz adaletsizliğin son bulması. Adalet varsa hepimiz için olmalı, bir grup için adalet bir grup için adaletsizlik olmamalı. Toplum kaynaşacaksa, düşüncelerimizi rahatça ifade edeceksek mutlaka Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerine son verilen herkesin durumunun yeniden gözden geçirilmesi lazım. Bazıları ayrıcalıklı bazıları ayrıcalıklı değil. Neden bu tür farklılıklar ortaya çıkıyor doğrusunu isterseniz anlamakta zorluk çekiyoruz. Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerine son verilenler İstanbul’da bir toplantı yapacaklardı, Ankara’da bir toplantı yapacaklardı. O toplantı da yasaklandı. Yasal bir toplantı, Bir araya geliyorlar oturacaklar dertlerini anlatacaklar. Yaşadıkları sıkıntıları kamuoyu ile paylaşacaklar ama yasaklıyorsunuz neden? Neden korkuyorsunuz? İktidar olanlar korkar mı? İktidar olanların korkmaması lazım. Her alana düşünceye saygı göstermeleri lazım. Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerine son vermişsiniz ama onlar bir araya gelmek istiyorlar, belki de bizim bilmediğimiz haksızlıklara dile getirecekler karşılaştıkları. Dolayısıyla demokrasi varsa sadece bizim için değil Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerine son verilen, açlığa mahkûm edilen, sivil ölüme mahkûm edilen insanların da demokrasiye ihtiyacı var. Onlar da düşüncelerini dile getirmeliler.
Önümüzdeki seçimlerde de aynı inançla olacağız.
Yaşanan ekonomik kriz bütün illerde derinden hissediliyor. Tarımın ağırlıkta olduğu yerlerde çiftçiler perişan. Her erteleme yeni faiz yükü getiriyor. Bu tablo vekil arkadaşlarımıza ayrıntılarıyla anlatılmış durumda.
Konya son 2 yıldır dışarıya göç veriyor. Bu bile oturup düşünülmesi gereken bir tablo. Gençler tarımdan kurtarıldı. Irak pazarının kapatılması yumurta fiyatlarına yansıdı. Anadoludaki illerin büyük bir kısmı üretimden koparıldı. Elektrik ve doğalgaza zam vatandaşın sırtında daha büyük bir yük olarak ortaya çıkacak. Çok sayıda firmanın iflas ettiğini arkadaşlarımız raporlarında belirtiliyor. Adıyaman'daki işsiz sayısının 50 bin artması tam bir faciadır.
Soğan ve patates üreticileri , patates ve soğanı satacak yer bulamıyorlar. Çünkü üretim plansız. Suriyelilerin yoğun olduğu yerlerde işsizlik çok fazla. Vatandaşlar bunun Suriyelilerin gelip çok düşük ücretlerde çalışmasına bağlıyor.
Su bizim hayatımızın bir parçası. Su üzerinden bir toplum ayrışır mı? Su konusunda toplum bölünür mü?